Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1110 E. 2022/570 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1110
KARAR NO : 2022/570

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE :..
ÜYE : …
KATİP :..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2020
NUMARASI : 2018/264 E., 2020/462 K.

DAVACI :..
VEKİLİ : Av. ..
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. ..
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
YAZIM TARİHİ : 30/03/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2018/264 Esas, 2020/462 Karar sayılı dosyasında verilen 25/06/2020 tarihli kararın istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, ticari ilişki dolayısıyla müvekkili şirketin………’ne et sattığını, davalı şirketten alacağını tahsil edemediğini, davalı şirkete karşı …. tarihinde İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin takibe borca ve ferilerine haksız olarak itiraz ederek dosyanın yetkili …. İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep ettiğini, icra dosyasının …. İcra Müdürlüğüne gönderilerek…. esas sayılı numarasını aldığını, davalının haksız olarak işbu takibe de itiraz ettiğini, müvekkili şirket tarafından icra takibine geçilmeden borçlu şirkete Beyoğlu …. Noterliğinin…. tarihli ve …numaralı ihtarnamesini keşide ettiğini, ihtarda 15.621,89 TL’nin 3 gün içerisinde ödenmesinin talep edildiğini, ihtardan sonra müvekkiline gönderilmiş olan Kadıköy …. Noterliğinin… tarihli … yevmiye numaralı ihtarda davalının borcunu ödememek için etlerde marinasyon olduğu şeklinde bir iddia ve suçlamada bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından gönderilen ürünlerin ayıplı olmayıp davalı şirket tarafından daha önce müvekkili şirkete malların ayıplı olduğu yönünde bir ihtar ve ihbarda da bulunulmadığını ileri sürerek haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline,…. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin takip başlangıç tarihi olan 07/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte devamına, alacağın tahsilini geciktiren kötü niyetli davalı şirket aleyhine İİK 67 maddesi uyarınca %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın açmış olduğu davanın haksız mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirkete böyle bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafça iddia edilen alacağın mevcut olmayıp bu hususun müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları ile sabit olduğunu, kendileri alacaklı olduklarını iddia ettikleri miktar için icra takibine geçmeden önce müvekkili şirketin kendilerine Kadıköy … Noterliği’nin … tarih ve…. yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini ve kendilerine böyle bir borcunun bulunmadığını, bilakis alacaklı bulunduklarını ve bunun haklı gerekçelerini davacı tarafa bildirdiklerini, davacı tarafın ayıplı olan ürünlerin makul süre içerisinde kendilerine bildirilmediği şeklindeki iddiası da asılsız ve mesnetsiz olduğunu, bahsi geçen ürünlerdeki ayıpların hemen ortaya çıkmayan ve gözle tespit edilemeyecek cinsten olan gizli ayıp niteliğinde olduğunu belirterek davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, “…davalı tarafa mahkememizin 2 nolu celse 1 nolu ara kararı uyarınca yapılan ihtara rağmen süresinde ticari defterlerini ibraz etmeyerek, bu durumda davacının ticari defterlerinin HMK m. 222 kapsamında kesin delil olarak değerlendirilebileceği, usulüne uygun tutulmuş davacı defterlerinde bilirkişi marifetiyle yaptırılan incelemede davacının, davaya konu faturalardan dolayı davalıdan toplam 15.621,89 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından ve her ne kadar davalı tarafça cevap dilekçesinde davacı tarafça satılan etlerin ayıplı olduğu iddia edilmiş ise de; 4 nolu celse 2 nolu ara karar uyarınca davalı tarafa ayıplı olduğu iddia olunan satışa konu ürünlerle ilgili tüm bilgi ve belgelerin mahkememize ibraz edilmesi istenilmiş ise de; satılan malların ayıplı olduğuna ilişkin ispata yarar dosyaya herhangi bir delil ibraz edilmediğinden davalı tarafın cevap dilekçesinde bildirmiş olduğu Kadıköy…. Noterliği aracılığı ile gönderilen ihtarnamenin de yargılamanın neticesine bir etkisi olmadığı anlaşıldığından bu ihtarnamenin ilgili yerden istenilmesine ilişkin kurulan ara karardan vazgeçilerek davalı tarafça satılan malların ayıplı olduğu ispat edilemediğinden davanın kabulü ile davaya konu alacak likid olduğundan hükmedilen asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirkete böyle bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafça iddia edilen alacağın mevcut olmayıp bu hususun müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları ile sabit olduğunu, kendileri alacaklı olduklarını iddia ettikleri miktar için icra takibine geçmeden önce müvekkili şirketin kendilerine Kadıköy …. Noterliği’nin … tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini ve kendilerine böyle bir borcunun bulunmadığını, bilakis alacaklı bulunduklarını ve bunun haklı gerekçelerini davacı tarafa bildirdiklerini, davacı tarafın ayıplı olan ürünlerin makul süre içerisinde kendilerine bildirilmediği şeklindeki iddiası da asılsız ve mesnetsiz olduğunu, bahsi geçen ürünlerdeki ayıpların hemen ortaya çıkmayan ve gözle tespit edilemeyecek cinsten olan gizli ayıp niteliğinde olduğunu, söz konusu etlerdeki marinasyon tespiti ve İzmir köftelerinin sadece yağ ile üretilmesi hususunun gözle görülebilecek ve hemen ortaya çıkarılabilecek ayıplardan olmadığını, bu nedenle TBK gereğince olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak ayıbın ortaya çıktığı sonradan anlaşıldığı takdirde hemen satıcıya bildirmesi gerektiğinin belirtildiğini, söz konusu gizli ayıp tespit edilir edilmez satıcı olan davacıya süresinde bildirildiğini, bu hususlar da analiz raporu, fotoğraflar, kesilen iade faturaları ve Kadıköy ….Noterliğinin ….tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı ile sabit olduğunu, ayıpların müvekkili tarafından sonradan tespit edildiğini, bu hususun karşı tarafın ürünlerdeki ayıpları gizlemeye çalışarak ürünleri müvekkiline sattıklarının açıkça göstergesi olduğunu, bu nedenle karşı tarafın ayıplı ürünleri bilerek veya ağır ihmal sonucu satmış olup ağır kusurlu olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, ilamsız icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.067,13 TL harçtan peşin alınan 266,78 TL harç mahsup edilerek bakiye 800,35 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nın 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/03/2022


Başkan

¸e-imzalıdır
..
Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”