Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1096 E. 2022/499 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1096
KARAR NO : 2022/499

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2020
NUMARASI : 2018/502 E., 2020/220 K.

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1 -…
VEKİLİ : Av. …
2 -… -…
İHBAR OLUNAN : … – (…)
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
YAZIM TARİHİ : 23/03/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2018/502 Esas, 2020/220 Karar sayılı dosyasında verilen 26/02/2020 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Ticaret Sicilinde … sicil numarası ile kayıtlı olan müvekkili şirketin ortakları … . ve … ile birlikte müşterek imza ile temsile müdür olarak görev yaptıklarını, müvekkili şirkete … tarihinden itibaren münferiden temsile yetkili tek kişinin …’nun tayin edildiğini, bu husus ile ilgili tüm belgelerin ve bilgilerin davalı bankanın ilgili tüm şubelerine bildirildiğini, müvekkili şirket yetkilisi tarafından eskiye yönelik olarak müvekkili şirkete ilişkin tüm belge ve bilgilerin talep edildiğini, ancak davalı bankalar tarafından sözlü olarak reddedildiğini, daha sonra müvekkili şirket yetkilisinin banka şubesine giderek başvuruda bulunduğunu, bu başvuruda da yazılı dilekçe alamayacaklarını, posta yolu ile gönderilmesinin istenildiğini, banka şubeleri tarafından iki kez taleplerinin reddedildiğini, süreci uzatmak adına kötü niyetle hareket ettiklerini, müvekkili şirket adına davalı banka genel müdürlüğü ve ilgili şubelere … Noterliğinin … yevmiye numarası ile … tarihinde ihtarname gönderildiğini, ihtarname ile banka nezdinde bulunan tüm talimat belgelerinin suretlerinin taraflarına verilmesini talep ettiklerini, ihtarnameye cevap olarak taraflarına herhangi bir bilginin verilemeyeceğinin bildirildiğini, ikinci ihtarname gönderilmesine rağmen davalı tarafın tekrar taleplerine ret cevabı verdiklerini, temin edilen bir kısım belgelerden müvekkilinin hesabından hukuka aykırı işlemler ile yetkisiz farklı üçüncü kişiler tarafından fazla para çekildiğinin tespit edildiğini, yapılan bu tespite istinaden müvekkili şirket adına davalı banka ve şubelerine … tarihli ihtarname gönderildiğini, davalı bankanın … tarihli cevabi ihtarnamesinden işbu davanın açıldığı tarihe kadar müvekkili şirkete herhangi bir bilgi verilmediğini ileri sürerek müvekkili şirket hesabından hukuka aykırı işlemler ile yetkisiz 3. kişiler tarafından çekilen meblağın tespitine, kendilerinin tespit ettiği … TL’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile farklı tarihlerde çekildiği dikkate alınarak çekildiği tarihlerden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, müvekkili şirketin uğramış olduğu zarar nedeniyle şimdilik … TL’nin davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, “…Davacının tacir olduğu; basiretli olması gerektiği, şirketin kendi hesaplarındaki bu kadar işlem hareketinden yine bu kadar uzun süre haberdar olmadığını ileri sürmesi hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi yukarıdaki paragrafta yapılan tespitler de ileri sürülen hususun aksini göstermektedir. Bu nedenle her ne kadar hesabın ilk açıldığı tarihte tek başına hesabı açma yetkisi bulunmayan … tarafından açılmış ise de; daha sonra hesabın kullanılma tarzı ve işlem hareketleri ile işlemlerdeki miktarlar gözetildiğinde şirketin bilgisi dahilinde gerçekleştirildiği ve bunun aksi dahi değerlendirilse davacı şirketin işlemlere icazet verdiğinin kabulü gereklidir. Belirtilen nedenlerle ispatlanamayan davanın reddine” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece eksik inceleme ile, hiçbir inceleme yapılmadan karar verildiğini, kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinin davalı bankaya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, 6100 Sayılı Kanun Hükümlerine göre 2 haftalık cevap verme süresi ile delilleri bildirme süresinin fazlasıyla geçirildiğini, bu hususun yargılama aşamasında hiç dikkate alınmayarak HMK’nın davaya cevap verme ve delil bildirme sürelerindeki 2 haftalık kesin süre kuralı dikkate alınmayarak davalı tarafa delil sunma imkanının sağlandığını, savunmayı genişletme yasağına aykırı davranıldığını, yargılama aşamasında dava dosyasının iki defa aynı bilirkişiye gönderildiğini, bilirkişi raporlarının içerik olarak tamamen birbirine zıt ibareler içerdiğini, bilirkişinin ilk raporunda davalı bankanın tek başına yetkisiz olan ortağın imzaları ile işlem yaptığını, oysa müşterek imza kuralının bulunduğunu, ödeme talimatlarının dahi yetkili olmayan kişilerce yapıldığını ve bankanın buna dikkat etmeyerek yaklaşık … TL’yi yetkisiz temsil ve bankacılık kurallarına aykırı olarak ödeme yaptığını, bu durumun çok açık olduğunu belirttiğini, ikinci bilirkişi raporu olan …tarihli raporda ise ilk raporun tam tersine davacı şirket yetkililerinin durumdan haberdar olduğunu varsaydığını, düşündüğünü, bu konuda kanaat getirdiğine dair adrese teslim gibi beyanda bulunduğunu, her iki bilirkişi raporunun aynı bilirkişi tarafından verilerek birbirine zıt iki rapor verdiğini, iş bu … tarihli bilirkişi raporuna ayrıntılı olarak itiraz edildiğini, bu bilirkişi raporunun akademisyen ve bankacılık alanında uzman bilirkişiye tevdii edilerek ve davalı bankadan tüm bilgi, belge ve verileri aslının da dava dosyasına getirtilerek yeniden düzenlenmesinin talep edildiğini, mahkemece hiçbir inceleme yapılmadan bu taleplerinin dikkate alınmadığını, dava dosyasının bir başka bilirkişiye verilerek her iki bilirkişi raporu arasındaki çok ciddi olan çelişkilerin giderilmesi gerektiğini, bilirkişinin … tarihli raporunda internet bankacılığı esaslarına ve kurallarına aykırı olarak değerlendirme yaptığını, şirketin diğer ortağı …’nun bilgisi dahilinde yani kısaca şirketin bilgisi dahilinde olduğunu mütalaa ettiğini, burada bilirkişinin faraziyelere dayandığını, davacı şirket ile davalı banka arasında yer alan bankacılık sözleşmesi dahi şirket imza sirküleri ve ticaret sicili evraklarına aykırı olarak tek imza olarak düzenlendiğini, davalı bankanın dava dosyası içerisinde yer alan ve dava açılmasından önce kendisine gönderilen bir çok ihtarnameye cevap vermediğini, yada baştan savma cevaplarla geçiştirdiğini, davalı bankanın cari hesaplara, mevduat ve ticari hesaplara ilişkin kanunen ve sözleşmesel yükümlülük olan cari hesap ekstrelerini dönemsel hesap durumlarına ilişkin hiçbir bilgi ve belgeyi vaktinde müvekkiline göndermediğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, yetkisiz kişi tarafından yapılan işlemler nedeniyle zarar talebine ilişkindir.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1/b-1. maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf kanun yolu aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Kararın taraflara tebliğine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 (iki) haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da Dairemize gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 23/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.23/03/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”