Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1080 E. 2022/422 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1080
KARAR NO : 2022/422

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN V. : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2018
NUMARASI : 2015/616 Esas, 2018/620 Karar
DAVACI : …….
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALILAR : 1 -…
: 2 -…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 3 -…
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 10/03/2022
YAZIM TARİHİ : 10/03/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/05/2018 tarih ve 2015/616 Esas, 2018/620 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davacı vekili ve davalı …. A.Ş. vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili; müvekkilinin …. keşide tarihli ….Numaralı ….USD bedelli ve ….tarihli… numaralı … TL bedelli çekleri hatır çeki olarak aralarında ticari ilişki bulunan davalılar …San. Tic. Ltd. Şti. ve …’ye verdiğini, dava konusu çeklerin sahte faturalar düzenlenerek diğer davalı …ye temlik ettiğini, faktoring şirketinin söz konusu çekleri alırken mevzuattan kaynaklanan araştırma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu yüzden mevzuat düzenlemeleri gereği çekleri borçlu aleyhine bilereek devralan faktoring şirketine karşı diğer davalılar …. San. Tic. Ltd. Şti. ve …’e karşı ile sürebilecekleri tüm defileri ileri sürme haklarının bulunduğunu ileri sürerek müvekkilinin dava konusu çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, çeklerin iptaline, davanın devamı sırasında müvekkilinin haksız olarak çek bedellerini ödemek zorunda kalması halinde davanın istirda davası olarak devamına ve haksız olarak ödenen takipkonusu edilecek alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … Vekili ; Müvekkilinin gerçekleştirdiği faktoring işlemlerinin usule ve ve mevzuata uygun olduğunu, davalı şirketlerin dava konusu çeklerin iyiniyetli meşru hamili olduğunu, kıymetli evrakta yer alan mücerretlik ilkesi gereği müvekkilinin cirantalar arasındaki ilişkileri ve borcun doğuş sebebini araştırma zorunluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin bilerek borçlu zararına hareket etmediği dikkate alındığında davacının şahsi defilerini müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini, tüm yasal mevzuatın birlikte değerlendirilmesi durumunda bu sonuca varılması gerektiğini, müvekkilinin dava konusu çekleri yasal prosedüre uygun olarak devraldığını, … TL bedelli çekin son keşidecisi durumundaki davacıdan sonra iki ciro bulunması sebebiyle davacınını iddasının dinlenmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasında yapılan hatır çeki sözleşmesive hesap mutabakatının müvekkili açısından bir bağlayıcığının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’ye ve … davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece; davacı tarafından…. ait …. seri numaralı …. keşide tarihli …. USD ve … ait …. seri numaralı … vade tarihli … TL bedelli çeklerden dolayı davalılara borçlu olmadığının tespiti amacı ile eldeki davanın açılmış olduğu, mahkemece …. havale tarihli hukukçu bilirkişi ….’dan rapor aldırıldığı, bu raporun sonuç bölümünde davacı tarafın davalılardan …. Şirketine karşı davaya konu çeklerin hatır çeki olduğu savunmasının ileri sürülemeyeceğinin belirtildiği, bilirkişi raporuna karşı davacı tarafından yapılan itirazlar doğrultusunda bu defa 09/08/2017 havale tarihli hukukçu bilirkişi Prof. Dr. ….’dan rapor aldırıldığı, bu bilirkişi raporunun sonuç bölümünde ise; davalı … şirketinin mevzuatın kendine yüklemiş olduğu yükümlülükleri yerine getirmeksizin çekleri diğer davalılardan almış olduğu ve bu sebeple davacının diğer davalılara karşı ileri sürebileceği şahsi defileri faktoring şirketine karşı da ileri sürebileceği değerlendirmesinde bulunduğunun anlaşıldığı, mahkemece tamamen birbirinden farklı görüş içeren bilirkişi raporları arasında çelişkinin giderilmesi amacı ile hukukçu bilirkişilerden oluşan yeni bir bilirkişi heyetine dosyanın tevdii durumu düşünülmüş ise de; 6754 sayılı Bilirkişilik kanununun 10/4 ve 6100 sayılı HMK’nın 266/1 son maddesi uyarınca hukuk öğrenimi görmüş kişilerin bilirkişi olarak atanmasının kanuni ve fiili olarak yasaklama getirilmiş olduğu değerlendirilerek mahkemece raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi yolu tercih edilmeyerek tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde dava dosyası ile ilgili nihai karar verilmesi yoluna gidildiği, davaya konu çeklerin incelenmesi neticesinde … Ticaret Şubesine ait … seri numaralı … keşide tarihli …USD bedelli çekin davacı … San.ve Tic. A.Ş. tarafından davalılardan …San. Ve Tic. Ltd. Şti. keşide edilerek teslim edildiği, Davalı …San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından da davalı … şirketine ciro edildiği, …Şubesine ait … seri numaralı … vade tarihli … TL bedelli çekin ise davacı ….San. Ve Tic. A.Ş. tarafından keşide edilerek davalılardan ….San. Ltd. Şti.’ne teslim edildiği bu davalı tarafından bir diğer davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şirketine ciro edildiği ve bu davalı tarafından da diğer davalı …Ş.’ye ciro edildiği anlaşıldığı, davacı tarafından davaya konu çeklerin davalılar …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ve …. Teks. San. Ltd. Şti.’ne hatır çeki olarak teslim edildiği iddiasında bulunarak bu çeklerden dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istendiği ve davalılar …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ve …. San. Ltd. Şti.’ne hatır çeki olarak verildiğine ilişkin sözleşme örneğini dava dosyasına ibraz ettiği, 01/03/2018 tarihli 17 nolu celse de …. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ve … San. Ltd. Şirketlerinin yetkili temsilcilerine sözleşme altındaki imzanın şirketlerine ait olup olmadığı hususunda ihtaratlı ve usulüne uygun şekilde isticvap davetiyesi çıkartıldığı, …San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ve ….Teks. San. Ltd. Şirketlerinin yetkili temsilcileri tarafından belirlenen duruşma gün ve saatinde mahkemede hazır bulunan olmadığı, bu suretle davacı tarafından dava dilekçesi ekinde mahkeme dosyasına ibraz edilen sözleşme altındaki imzaların … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ve …. San. Ltd. Şirketlerinin yetkili temsilcilerine ait olduğu hususu benimsendiği, davacının davaya konu çeklerden dolayı …. Ve Tic. Ltd. Şti. Ve … San. Ltd. Şirketlerine borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, uyuşmazlık konusu davaya konu çeklerden dolayı davacının davalı …Ş.’ye borçlu olup olmadığı noktasında toplandığı, davacının davaya konu çeklerden dolayı davalı … şirketine borçlu olup olmadığının tespiti hususunun davacının davaya konu çeklerden dolayı şahsi defilerini davalı … şirketine karşı ileri sürüp süremeyeceği hususunun ise her iki çek yönünden ayrı ayrı değerlendirildiği, … Şubesine ait … seri numaralı … keşide tarihli …. USD bedelli çek yönünden Yargıtay 19 Hukuk Dairesinin 2013/7931 Esas 2013/11571 Karar sayılı ilamı da değerlendirilerek … ilişkisinin temelinde alacağın temliki hükümlerini barındırdığı dikkate alınarak davacının davalı … şirketine borçlu olmadığının tespitine, … Şubesine ait …. seri numaralı …. vade tarihli ….TL bedelli çek yönünden ise; davalı … şirketinin çeki lehtar olan …San. Ltd. Şirketinden değil bu şirketin ciro etmiş olduğu …San. Ve Tic. Ltd. Şirketinden ciro yolu ile teslim almış olması sebebiyle davacının bu çek yönünden … işlemi tarafı olmadığı değerlendirildiğinden ve bu konuda Yargıtay 19 Hukuk Dairesinin 2012/1215 Esas 2012/14855 Karar sayılı ilamı da dikkate alınarak davalı … şirketi yönünden bu çek yönü ile davacının davalı …Ş.’ye borçlu olmadığının tespitinin reddine karar verilmiştir.

Davacı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkil şirketin belirtilen adreste sahip olduğu fabrikada, polipropilen iplik üretimi ile birlikte tekstil hammadde, halı ve mamüllerinin satışını yaptıklarını, halen arsa ve bina hariç 20.000.000-amerikan doları makine yatırımı ile 90 kişinin üzerinde personel istihdam ettiğini, davacı müvekkili şirketin daha önce Kasım-2013/Haziran-2014 tarihlerinde ticari ilişkisi olan davalılardan …Ltd. Şti.ve …Ltd.Şti’nin talebi üzerine, 26/29.09.2014 tarihinde, dava konusu çekleri, dosyaya mübrez sözleşmede belirtilen şartlarda, ileride teslim edilecek mallara karşılık, avans/hatır çeki niteliğinde düzenleyerek, Bankalarda kullanılacak kredilere teminat olarak verilmek üzere verdiğini, ancak davalı ….isimli şirketler, sözleşmede belirtilen şartlarda dava konusu çeklere karşılık vermesi gereken malları vermediği gibi, çekler ile ilgisi olmayan eski tarihleri alış-verişten dolayı düzenlenen faturaları dayanak yaparak, kötüniyetle diğer davalı … firmasına vererek bedelini kullandığını, … işlemine dayanak yapılan faturadan dolayı, davacı şirket ile davalılar arasında borç-alacak ilişkisi olmadığı dosyaya mübrez ticari belgelerle ispatlandığını, davalılar …Ltd. Şti, sahipleri ve yöneticileri aynı kişiler olduğunu, aynı kişilere ait olup, aynı kişilerin yöneticisi olduğu iki şirket arasında, muhteviyatı itibarıyla gerçek bir mal veya hizmet alımına dayanmayan, sahte fatura düzenlenerek, müvekkil şirketten alınan avans/hatır çeklerine dayanak yapılmak suretiyle, diğer davalı … şirketine temlik edildiğini, davalı … şirketinin, her iki şirketin aynı kişilere ait olduğunu bilmemesinin mümkün olmadığını, davalı … şirketinin, ilgili kanun ve yönetmelikten kaynaklanan, çek keşidecisinden teyid almak ve ibraz edilen faturanın doğruluğunu araştırmak yükümlülüğünü yerine getirmediği dikkate alındığında, çeki iyiniyetle iktisap etmediğinin kabulü gerektiğini, müvekkil şirket ile davalılardan …Ltd. Şti. ve… Ltd. Şti. arasında, en son Haziran-2014 sonu itibarıyla ticari alış veriş olduğunu ve mal alımına dayalı olarak karşılıklı kesilen faturaların bedeli hesaplaşılarak, ticari ilişkinin devam ettiği her ayın sonunda, borç-alacak kalmadığına dair hesap mutabakatı yapılarak imza altına alındığını, nitekim Mayıs-2014 sonu itibarıyla, karşılıklı borç-alacak bulunmadığını, bu tarihe kadar karşılıklı mal alış verişe ilişkin kesilen faturaların bedelleri de ödendiğini, … firması bu çek yönünden de üstüne düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, gerekli araştırma yapıldıktan sonra temlik işleminin gerçekleştirilmesi gerekirken, kanuna ve yönetmeliğe aykırı hareket ederek bu çek yönünden de hukuka aykırı işlem gerçekleştirildiğini, müvekkil şirketin davalılara borçlu olmadığının tespiti iddialarının tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan bilrikişi incelemesi ve dosyaya ibraz edilen diğer belgerden açıkça anlaşıldığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Davalı …Ş. Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesinin yetki yönünden reddi gerektiğini, davanın icra takibinden önce açılmış çeke dayalı menfi tespit davası olduğunu, davanın davalının ikametgahı mahkemesinde ikame olunması gerektiğini, yargılamada savunma haklarının kısıtlandığını, davacı tarafın delil ve eklerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, müvekkili şirketin usul ve yasa hükümlerine uygun olarak faktoring işlemi yaptığını, müvekkili şirket ile davalılardan …. arasında akdedilen …. tarih ve … Sözleşmesi ile …. tarihinde … sayılı fatura giriş bordrosu, çek giriş bordrosu, alacak bildirimi ve temlik sözleşmesi ile birlikte davacı adına tanzim edilen 1 adet …-TL. bedelli faturaya istinaden, davacı keşideli …. keşide tarihli …-USD bedelli 1 adet çek teslim edildiğini ve bedelleri müşterinin talimatına istinaden belirttiği banka hesabına EFT yapıltığını, borçlu ödemelerini ifa etmeyince çekin ibrazı suretiyle tahsile çalışıldığını, ancak tahsil edilemediğini, müvekkil şirketin iyiniyetli meşru hamil olduğunu, müvekkil şirketin taraflar arasındaki uyuşmazlıkla herhangi bir ilgisi olmadığını, davacı tarafın davayı lehdarla hamil aleyhine açması halinde usul hükümlerine göre önce lehdara karşı senedin bedelsiz olduğunu ispatlaması gerektiğini, bilahare hamile karşıda bedelsiz senedin, bile bile kendisinin zararına hareketle iktisap edildiğini kanıtlaması gerektiğini, diğer davalılar aleyhindeki dava sabit olsa dahi davacı taraf müvekkil şirketin, çekin bedelsizliğini bildiğini ve bile bile borçlu zararına iktisap ettiğini HMK.201.md.si gereği ispatlamakla mükellef olduğunu, davacı müvekkil şirketin kötüniyetli olduğunu ve iktisapta ağır kusurlu olduğunu, bile bile borçlu zararına hareketle çeki iktisap ettiğini ispatlayamadığını, burada ispat külfeti davacıda olduğunu, şahsi defiler iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceğini, ispat külfeti davacıda olmasına rağmen ispatlanamadığını, dava konusu çek teminat-avans olarak keşide edilmediğini, davacının tamamen kötüniyetli olarak ödememek için çek keşide ettiğini ve muvazaa anlaşması akdettiğini, davacının bu hususta tacir olmanın yükümlülüklerine katlanması gerektiğini, davacının dürüst davranmadığını, iyiniyetli olmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin ve davalı …Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf isteminde bulunan davalı tarafından yatırılması gereken 6.311,84 TL harçtan peşin alınan 1.578,00 TL harç mahsup edilerek bakiye 4.733,84 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,

HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/03/2022


Başkan V.

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”