Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1068 E. 2022/509 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1068
KARAR NO : 2022/509

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2019
NUMARASI : 2018/308 E., 2019/1299 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
YAZIM TARİHİ : 23/03/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2018/308 Esas, 2019/1299 Karar sayılı dosyasında verilen 12/11/2019 tarihli kararın istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Deri ve Ayakkabı San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den satın almış olduğu derilerin 3 koli halinde davalı taşıyıcı firmaya teslim edildiğini, kolilerden bir tanesinin taşıma sırasında kaybolduğunu, davalı firmaya gerekli başvuruların yapıldığını, ancak bir sonuç alınamadığını, sonuç alınamaması üzerine … İcra Müdürlüğü dosyasıyla icra takibi açıldığını, borçlu şirketin borca itiraz ederek takibin durduğunu, borçlunun itirazlarının yerinde olmadığını, davalının müvekkili şirkete ulaştırılmak üzere kendisine teslim edilen 3 koli derinin 1 kolisini müvekkili firmaya teslim edemediğini, zayiine sebep olduğunu ileri sürerek haksız olarak yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve eklerinin tebliğini talep ettiklerini, davacının dava dilekçesinde bahsi konu gönderinin barkod numarasını yazmadığını, barkod numarası yazılmaması nedeniyle dava konusu gönderiye ilişkin bilgilere ulaşılamadığını, davacının paketi müvekkiline teslim ettiğini ve içinde mevcut ürünün ne olduğunu, değerini ispat etmesi gerektiğini, gönderinin içeriğine ve değerine itirazlarının olduğunu, o tarihte gönderilen diğer kolilerin alıcıya teslim edilmişken birinin teslim edilmemiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin somut olayda sorumluluğunu kabul etmemekle birlikte bir an için dahi sorumlu olduğu düşünülse TTK’nın sorumluluğun sınırlarını belirlediğini, söz konusu itirazın iptali davasında alacağın kendileri açısından likit olmadığını, alacaklının kendisi tarafından belirlenen ve neye göre belirlendiği taraflarınca anlaşılamayan ve açık olmayan bir rakam olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, “…Mahkememizce resen seçilen tekstil mühendisi marifetiyle malların kaybolma tarihi tarihi itibari ile malların değerinin ne olacağı hususunda tekstil mühendisinden bilirkişi sıfatıyla rapor alınmış ve bilirkişinin 03/05/2019 tarihli raporundan da anlaşılacağı üzere kaybolan malın toplam değerinin 6.052,45 TL olduğu anlaşılmıştır. Kaldı ki davacının davalıya malın taşınmak üzere teslim ettiği hususu alındı makbuzundan da anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir. Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE davalının … İcra Dairesinin …. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZININ KISMEN İPTALİ ile ana paranın 6.052,45 TL ve bu ana paraya icra takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9,75 faizi ile tahsili şeklinde TAKİBİN DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından REDDİNE” karar verilmiştir.

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usule, yasaya ve içtihatlara aykırı olduğunu, davanın kara yolu taşımacılığından dolayı uğranılan zararın tazminine yönelik olduğunu, tüm yargılama sırasında ileri sundukları beyan, belge ve delillerin eksik değerlendirilerek hüküm kurulduğunu, dava dilekçesinde dava konusu gönderiye ilişkin herhangi bir barkod numarasının belirtilmediğini, bu nedenle dava konusu gönderiye ilişkin bilgilere müvekkili şirket tarafından ulaşılamadığını, davanın esasına ilişkin bu ekliklerin giderilmeden davacının taleplerinin neredeyse tamamının kabulüne yönelik nihai karar kurulmasının mevcut delil dururumuna aykırı olduğunu, dava konusu gönderi ile ilgili olarak aynı tarihte gönderilen diğer kolilerin alıcıya teslim edildiğini, yerel mahkemece müvekkili şirketin sorumluluğunun kabul edildiğini, ancak müvekkili şirketin sorumluluğunun yasal düzenlemeler doğrultusunda sınırsız bir sorumluluk olmadığını, TTK’ da müvekkili şirketin sorumluluk halinin düzenlendiğini, her ne kadar TTK’nın 880. madde de belirlenecek tazminat miktarının eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanacağının düzenlese de, bu tazminat miktarının TTK’nın 882. madde ile belirlenen sınırların üzerinde olamayacağının açık olduğunu, TTK’nın 882. maddesinin göz ardı edilerek tazminat hesabının yapıldığını, yargılama aşamasında tanzim edilen 03.05.2019 tarihli bilirkişi raporunun talep, itiraz ve beyanlarını karşılamadığının vurgulanmasına rağmen bu itiraz ve taleplerinin hiçbir gerekçe gösterilmeden karşılıksız bırakıldığını, hükme dayanak yapılan raporda, dava konusu gönderinin değeri ile ilgili yapılan tespitte yanlışlıklar olduğunu, yerel mahkemece alanında uzman bir taşımacı bilirkişiye dosyanın tevdi edilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, ilamsız icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir.
Yapılan incelemede Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/123 Esas sayılı dosyasından verilen 14/07/2021 tarihli karar ile dosyamız davacısı … Deri Ürünleri San.ve Tic.Ltd.Şti. hakkında iflas kararı verildiği anlaşılmıştır.

İcra ve İflas Kanunu’nun Yedinci Babında iflasın hukuki neticeleri düzenlenmiş olup, bu bap kapsamında yer alan ve “Hukuk davalarının tatili” başlığını taşıyan 194 ncü maddede iflasın açılması ile müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları, acele haller ve maddede yazılı olanlar haricinde durur ve ancak alacaklıların ikinci toplantısından 10 gün sonra devam olunabilir. Bu hükmün amacı, iflasın açılması ile tasarruf yetkisi kısıtlanıp yerini iflas idaresi alan müflisin davacı veya davalı bulunduğu davaları devam ettirmekte fayda olup olmadığının tespiti noktasında iflas idaresine imkan sağlamaktır. İflas idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını tespit edebilmek için, ilk önce iflas organlarının teşekkül etmesi ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir. İşte bu nedenle, müflisin taraf olduğu hukuk davalarının belli bir süre durması kabul edilmiştir.

Bu itibarla mahkemece, öncelikle davacı şirketi iflas idaresinin temsil edeceği gözetilerek, davanın iflas idaresine ihbarı ile onun iştiraki ile davanın görülmesi ve yukarıda açıklanan İİK’nun 194. maddesi gözetilerek davaya devam edilmesi gerektiğinden kararın salt bu nedenle kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-4. maddesi gereğince kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-4. maddesi gereğince esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/11/2019 tarih ve 2018/308 Esas, 2019/1299 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Talep halinde, istinaf karar ve ilam harcının davalıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/03/2022

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”