Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1064 E. 2022/540 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1064
KARAR NO : 2022/540

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2020
NUMARASI : 2018/564 Esas, 2020/77 Karar

DAVACI :….
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALILAR : 1-… – …,
2-… – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
YAZIM TARİHİ : 24/03/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 17/01/2020 tarih ve 2018/564 esas, 2020/77 karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekilince istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, müvekkili firmanın gıda işiyle uğraştığını, icra takibine konu çeki alacağına karşılık ….’den aldığını, bu çeki daha sonra borcuna karşılık ciro ederek ticari ilişkileri olan diğer firmaya verdiğini, ancak çekin ödeme günü geldiğinde çeki elinde bulunduran en son ciranta bankaya gittiğinde bu çek için İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. tarih, …. esas, …karar sayılı mahkeme kararı ile çek iptali davası açıldığını, ödemeden men talimatı olduğunu, bu nedenle ödeme yapamayacaklarını, ve karşılıksızdır kaşesi basmayacaklarını söylemeleri üzerine en son hamil müvekkili firmayı arayarak çek hakkında icra takibi başlatacaklarını söyleyince müvekkili firmanın da icra takibine maruz kalmamak için çeki vermiş olduğu firmaya ödemesi gereken miktarı ödeyerek çek aslını aldığını, icra takibine konu çekin zayi nedeniyle iptal edildiğini, ancak bahse konu çekin kaybolmadığını, davalı tarafından ciro edilerek …. isimli şahsa, bu şahsın da yine çeki ciro ederek …’ye, bu firmanın da müvekkili firmaya verdiğini, müvekkilinin bu güne kadar bahse konu çeki tahsil etmediğini, alacağını alamadığını, mağdur duruma düştüğünü, müvekkilinin alacağını tahsil etme amacıyla Gaziantep … İcra Müdürlüğünün ….esas numaralı dosya ile icra takibinin başlatıldığını, ancak davalı borçluların müvekkili firmayı tanımadığını, aralarında hiçbir ticari ilişki olmadığını, bu nedenle borçlu olmadıklarından bahisle borca itiraz ettiklerini, çekin üzerinde davalı …’nın cirosunun bulunduğunu, basiretli bir tacirin elindeki çeki hiçbir zaman ciro ederek muhafaza etmeyeceğini, çeki kullanacak olduğu zaman ciro ederek karşı tarafa vereceğini, bu durumun çekin kaybolmadığını, davalı tarafın itirazlarının haksız ve borçtan kurtulmaya yönelik olduğunu gösterdiğini, borçluların yetkiye de itiraz ettiklerini, icra takibinde birden fazla borçlu olup, yerleşim yerlerinin farklı olduğunu, bu nedenle alacaklı firmanın merkezinin …. olması nedeniyle ….erinin ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, bu nedenlerle davalıların haksız itirazlarının iptaline, borçluların takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkillerinin davacıya borçlarının olmadığını, müvekkili …’un çekin keşidecisi olup, çeki …’ya keşide ettiğini, çekteki ilk alacaklının diğer müvekkili … olduğunu, ancak …’nın dava konusu çeki kaybettiğini, elinden rızası hilafına çıkması nedeni ile İzmir ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas…. karar sayılı dosyası ile çekin iptali davası açtığını, mahkemece, üç defa çeke ilişkin ilan yapıldığını, daha sonra çekin zayi olması nedeni ile iptaline karar verildiğini, davacı tarafın bu durumu bildiğini, dava dilekçesinde de bu hususları belirttiğini, müvekkillerinin bu çeki kaybetmeleri nedeni ile, çekin arkasında cirolarının olmadığını, …’nın bir cirosu var ise, imzanın da müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle müvekkillerinin bu çeki bir mal ya da hizmet karşılığı keşide etmeleri ya da vermelerinin mümkün olmadığını, bu nedenle davacının davasının yerinde olmadığını, müvekkillerinin, davacı ve diğer bahsedilen kişileri tanımadığını, ticari ilişkilerinin olmadığını, davacı tarafın tacir olup, dava konusu çekin açılan iptal davasında 3 defa ilan edildiğinden iyi niyetli olmadığını, bu nedenle davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, davalıların her ikisininde icra dairesinin yetkisine itiraz ettikleri, itirazın iptali davasının dinlenilebilmesi için takibin yetkili icra dairesinde başlatılması ya da yetkiye herhangi bir itirazın bulunmamasının gerekli olduğu, genel yetki kuralına göre davalıların her ikisinin de yerleşim yerinin takibin başlatıldığı yer olmadığı, kambiyo senedinden doğan borçlar aranılacak borç olup, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerde takip yapılması gerektiği, borçlu sayısının birden fazla olması, takibin davacının yerleşim yerinde başlatılması için yeterli olmayıp, HMK’nın 7. maddesine göre yetkili icra müdürlüğü aranması gerektiği, bu halde takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığından takibin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili, kararın usul ve yasalara aykırı olduğunu, davalıların, açılmış olan icra takibine itiraz ederken yetkiye de itiraz ettiklerini, ancak yetkili yer icra dairesinin belirtilmediğini, yetki itirazında bulunurken yetkili icra dairesinin belirtilmesinin kanun gereği zorunlu olup, HUMK md.23’de mahkemenin salahiyattar olmadığını iddia eden tarafın salahiyettar mahkemeyi beyana mecburdur olduğunu, ancak her iki davalının da yetkili yer olan icra dairesini belirtmemiş olup, icra takibinin yetki yönünden kesinleşmiş olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuşlardır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı dava dilekçesinde; müvekkilinin ticari ilişkisinden dolayı çeki cirolayarak üçüncü kişi firmaya verdiği, ancak ödeme günü geldiğinde çek iptal davası nedeniyle ödeme almadıklarından haklarında icra takibi başlatılacağının bildirilmesi üzerine çek miktarını ödeyerek çek aslını aldığı, alacağın tahsili amacıyla çek iptal davası açan davalılara karşı icra takibi başlattıklarını, icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığını, icra dosyasında davalıların yetki itirazında bulundukları, davalılardan …’nın yetkiye, faiz miktarına, borca itiraz ettiği, yetkili icra dairesini göstermediği, diğer davalı …’un ise yetki itirazında açıkça, ….İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunduğu görülmüştür.
Mahkemece, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davalılardan …’nın yetkili icra dairesini belirtmemiş olduğundan usulüne uygun yetki itirazı kabul edilememektedir. Davalı … yönünden davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilip, tefrik edilen o dava dosyasına ilişkin olarak yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde diğer davalı … yönünden de yetkisizlik nedeniyle usulden ret kararı verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın, davalı … yönünden tefrik kararından sonra yeniden hüküm kurulması, diğer davalı … yönünden ise esasa girilerek, gerekli yargılama yapıldıktan sonra karar verilmesi gerektiğinden dosyanın kararı veren yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/01/2020 tarih ve 2018/564 esas, 2020/77 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın isteği halinde davacıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/03/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”