Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1063 E. 2022/441 K. 11.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1063
KARAR NO : 2022/441

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2020
NUMARASI : 2018/1474 Esas, 2020/456 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ..
VEKİLLERİ : Av. … – ..
Av. … – …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 11/03/2022
YAZIM TARİHİ : 11/03/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24/06/2020 tarih ve 2018/1474 esas, 2020/456 karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekilince istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, davalı tarafından fatura alacağından kaynaklı olarak icra takibi başlatıldığını, ancak malların müvekkiline teslim edilmediğini, icra takibindeki irsaliyeli faturalardan da bu hususun belli olduğunu, faturaya konu malların yine davalı tarafından geri teslim alındığına dair faturalarda imzasının bulunduğunu, davalı tarafın bu malları geri aldığına dair yine kendilerince başlatılan icra takibinde teslim aldıklarına ilişkin teslim tesellüm tutanaklarının mevcut olduğunu, malların alınmamış ve kullanılmamış olduğunu, ticari defter incelemesinden bu hususun ortaya çıkacağını, tüm bu nedenlerle …İcra Müdürlüğü …. esas sayılı takip nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine ve %20 oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, malların teslim alınmadığı iddiasının asılsız olduğunu, …. tarihli 6 sayfadan ibaret medikal malzemeleri davacı firma çalışanı … isimli şahsa teslim edildiğini, teslim tutanağında imzasının bulunduğunu, yine 30/05/2017 tarihli 6 sayfadan ibaret muhtelif medikal malzemelerin müvekkili şirket çalışanı …. tarafından davalı çalışanı ….’a teslim edildiğini teslim tutanağının imzalatıldığını, yine 06/06/2017 tarihli 7 sayfadan ibaret medikal malzemeleri müvekkili şirket çalışanı…. tarafından davalı çalışanı …’a teslim edilip, teslim tutanağının imzalatıldığını, tüm bu malzemelerin bir kısmının …. Devlet Hastanesinde kullanıldığını, bir kısmının ise kullanılmadan müvekkili şirkete …tarihinde tutanakla iade edildiğini, iade edilmeyen malzemelerle ilgili …e tarihli,…. nolu faturalar ile faturalandırılarak davalı çalışanı….’a teslim edildiğini, teslime dair fatura koçanının ….a imzalatıldığını, fatura ve fatura içeriğine herhangi bir itirazın yapılmadığını, 30/05/2017 ve 06/06/2017 tarihli teslim evraklarından ve icra takibine konu edilen faturalardan da anlaşılacağı üzere tüm malzemelerin eksiksiz ve sağlam olarak davacıya teslim edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan takibe yapılan itirazın borcu geciktirme amaçlı haksız olduğunu, davacının icra dosyasında olduğunu ileri sürdüğü teslim tesellüm evrakları ile icra takibine konu edilen faturada yazılı medikal malzemelerin birbirinden farklı olup, durumun fatura muhteviyatı ile 01/03/2018 tarihli teslim evraklarının karşılaştırılması neticesinde ortaya çıkacağını, tüm bu sebeplerle davanın reddi ile %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, borcun doğduğunun ispat külfeti davalı alacaklı da olup, buna ilişkin koşula bağlanan hukuki ilişkide en başta teslim edilen malzemeler yönünden 30/05/2017 ve 06/06/2017 tarihli teslim evraklarını sunmuş olup, davacı borçlu teslim alan kısmındaki kişilerin kavgalı olarak ayrılması sonucu işten ayrıldıktan sonra işvereni zarara uğratmak için davalı alacaklı ile sonradan düzenlendiğini iddia ettiği, yani teslim olgusunun davacı borçlu tarafından reddedildiği, ancak ne var ki bu teslim evraklarını kabul etmeyen davacı borçlunun; bu teslim tutanaklarındaki malzemelerin bir kısmının iade edilmesini içeren 01/03/2018 tarihli teslim tutanaklarına (iade tutanaklarına) herhangi bir itirazının bulunmadığı, teslimine itiraz edilen edimlerin bir kısmının iadesine itiraz edilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olmakla birlikte, davacı borçlu çalışanının eski işverenini zarara uğratmak kastıyla davalı alacaklı ile sonraki bir tarihte düzenlendiğinin ispat yükü davacı borçluda olup, buna ilişkin herhangi bir delil (tanık, ceza dosyası vesair) sunmadığından bu savunmasına itibar edilmediği, borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir kayıt olmayan incelenen ticari defterlerde de bu hususa rastlanmadığı, teslim tesellüm tutanakları ve fatura içeriğinin uyumsuz olduğu savunması ise iade edilen mallar ile fatura içeriğinin uyumsuzluk olması tabii olduğundan savunmaya itibar edilmediği, davacı borçlunun yemin deliline dayanmadığından bu konuda inceleme yapılmadığı gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddi karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili, davalı tarafça … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasıyla müvekkili şirket aleyhine 01.03.2018 tarihli üç adet fatura takibi başlatılmış olup, davalı tarafça başlatılan icra takibinde de yine davalı şirket tarafından takip dayanağı belge olarak …. tarihinde bu malların geri alındığına dair teslim – tesellüm tutanaklarının ….İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı icra dosyasına sunulduğunu, bu belgelerin müvekkili şirketin herhangi bir borcunun olmadığını ispatlayan belgeler olduğunu, dava konusu dosyada alınan …. tarihinde alınan bilirkişi raporunda; davalı ve davacı şirketin 2018 yılı ticari defterlerinde birbirleriyle ticaretleri olmadığının açıkça belirtildiğini, davalı şirketin sonradan…. tarihlerine ait faturaları mahkemeye sunduğunu ve alacağın bu dönemden kaldığını iddia ettiğini, fakat icra takibine konu ettiği faturalar … tarihli faturalar olduğunu, olmayan ticaretin faturalarını takibe koyduğunun açık olduğunu, itirazlarına konu olan mahkemece alınan…tarihli bilirkişi raporunda da görüldüğü üzere müvekkili şirketin 2018 yılı içerisinde davalı şirket ile ilgili herhangi bir ticari işleme ilişkin kayıt olmadığının yevmiye defterlerinin incelenmesi sonucu tespit edildiğini, yine bilirkişi raporunda davalı şirket adına ….tarihinde teslim edilen bir faturanın bulunmadığının görüldüğünü, rapordan da anlaşılacağı üzere davalı şirketin şaibeli bir alacak ortaya çıkardığını, yerel mahkemenin kararında… tarihli fatura ve teslim – tesellüm tutanaklarına itiraz etmedikleri gerekçesiyle hüküm kurmuş olup yanılgıya düştüğünü, davanın konusunun kendilerinin, davalı şirketin …. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasında ….tarihli fatura alacağıyla başlatmış olduğu takibe itirazlarının olduğunu, davalı şirketin beyan ettiği … tarihlerine ait faturaların …. tarihli bilirkişi raporunda açıkça 2 şirketinde ticari defterlerinde bulunmadığının belirtildiğini, yine davalı şirket bu faturalara ait mahkemeye sunmuş olduğu teslim – tesellüm tutanaklarının, müvekkili şirketten tartışmalı olarak ayrılan çalışanlarına sonradan imzalatmış olduğunu ortaya koyduğunu, davalı şirketin icra takibine konu ettiği faturaların, kapalı fatura olduğunu, kapalı faturanın, mal ve hizmet tesliminde müşterinin hizmet bedelinin, faturanın düzenlendiği anda ödemesi durumunda düzenlenen fatura olduğunu, kapalı faturada, faturanın bedelinin ödenmediğini ispatlama yükünün satıcıya ait bulunduğunu, bu hususun davalının, haksız ve kötü niyetli bir icra takibi yaptığını açıkça gösterdiğini, bu hususta yine … tarihli bilirkişi raporuyla açıkça takibe koyulan faturaların kapalı fatura olduğunun ortaya koyulduğunu, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuşlardır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; bilirkişi raporu, karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harç mahsup edilerek bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/03/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”