Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1022 E. 2022/369 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : …. Esas, … Karar
DAVACI : …. SANAYİ VE DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : …
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : …
YAZIM TARİHİ : …

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen…. tarih ve … Esas, …. Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davalı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili ; Keşidecisinin müvekkili şirket olduğu, …A.Ş……Çarşı şubesine ait… çek nolu, … tarihli, 63.450 TL bedelli çekten harici haberdar olduğunu, çekteki yazı ve imzaların müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığının ilk görüşte fark edileceğini, ciranta ile müvekkili arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını ileri sürerek söz konusu çekten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili; dava konusu çekin dava dışı …. San. Ve Tic. A.Ş. tarafından kullandırılan kredinin teminatı olarak verildiğini, davacı tarafından keşide edilen ….şubesine ait 31.07.2015 tarihli 47.000,00 TL bedelli çekin ihtilafa konu çekte taraf olan şirkete ödendiğini, her iki çekteki imzaların gözle görünür şekilde aynı olduğunu, davacının adı geçen şirketle aralarında ticari ilişki olmadığı ifadesinin ödenen çek nedeniyle çelişkili olduğunu, çekin öncelikle …. İnşaat şirketine, daha sonrasında ise ciro edilerek kredi borçlu şirkete verildiğini, müvekkili bankanın tamamen iyi niyetli olarak kredi sözleşmesine istinaden aldığı çeki tahsil edilmek istendiğini, davacının beyanlarının kanuni dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; davacı tarafın davaya konu çekteki imza ve yazıların kendilerine ait olmadığını ileri sürdüğünü, davacının çekteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmesi sebebiyle çek tarihi gözetilerek şirket yetkilisi…’ün imza örnekleri alındığı ve Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı tarafından tanzim edilen 22/11/2019 tarih…. uzmanlık numaralı raporda, davaya konu çekteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığının belirtildiği, davalı taraf her ne kadar bu konuda yeniden rapor alınmasını talep etmiş ise de; itiraza dayanak ve rapordan ayrılmayı gerektirir somut bir itiraz bulunmaması sebebiyle imza incelemesi amacıyla yapılan itirazın yerinde görülmediği ve davaya konu çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığının kabul edildiği, davacının sorumluluğunu gerektirir başka bir vakıanın ileri sürülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesi ile de davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

Davalı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, cevap dilekçeleri ekinde sunulmuş olan …..Seri nolu, 31.07.2015 tarihli 47.000,00 TL bedelli …. çarşı şubesine ait çek yaprağında görüleceği üzerc; yine keşidecisi davacı şirket olan çekin ödemesi dava tarihinden yaklaşık 4 ay önce ihtilaf konusu çekte taraf olan şirkete yapıldığını, bu nedenle davacı tarafın, tarafları aynı olan ve çok kısa bir süre önce ödemesinin yapmış olduğu ekte sunulmuş olan çek yaprağındaki şirketlere “tabela şirket” benzetmesi yapması maddi gerçeği yansıtmamasına rağmen yerel mahkemenin davanın kabulüne dair karar verdiği gözetilerek istinaf incelemesi neticesinde işbu kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca her iki çek üzerinde bulunan imzaların gözle incelendiği takdirde dahi birebir aynı oldukları teyit edilebileceğini, davacı tarafın iddia ettiği gibi çeklerde bulunan imzaların ilk görüşte fark edilebilir nitelikte farklı olduklarından bahsedilemeyeceğini, ihtilaf konusu çekte lehtar ve ciranta olarak bulunan …..San. Ve Tic. A.Ş. Ve …..İnşaat San . Tic. Ltd.Şti şirketleri birbirlerine organik bağı olan şirketler olduğunu, şirketlerin Ticaret Sicil kayıtları incelendiğinde bu durumun tespit edileceğini, davacının öncelikle çek lehtarı … İnşaat San . Tic. Ltd. Şti.’ne dava konusu çeki keşide ederek ciro ve teslim ile sonrasında…. İnşaat San . Tic. Ltd. Şti.’nin de çeki müvekkili banka kredi borçlusu …. San VE Tic. A. Ş.’ye cirot+teslim yolu ile teslim ettiğini, zira ilgili çek yaprağı davacı şirket yetkilisi tarafından imzalandığını, davacı tarafın iddia ettiği gibi 3. şahıslar tarafından atılmış sahte imza ile tanzim edilmesi söz konusu olmadığını, imza incelemesi hususunda gerekli ve yeterli incelemenin yapılmadığını, bilirkişilerin bu konuda da araştırma yapmaları, imzanın değiştirilmesi suretiyle sahtecilik yapılıp yapılmadığının kapsamlı bir inceleme yapılması gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın kabulüne ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 4.334,26 TL harçtan peşin alınan 1.084,00 TL harç mahsup edilerek bakiye 3.250,26 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.


Başkan

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”