Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1021 E. 2022/380 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ..
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ….. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI :… Esas, … Karar
DAVACI :….ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …
DAVAL I : …
VEKİLİ : Av. …
İLİŞKİLİ KİŞİ : ..
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : ..
YAZIM TARİHİ :..

Taraflar arasında görülen davada…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen …. tarih ve …..Esas, …. Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davalı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili; müvekkili şirketin ….. poliçe numarasıyla sigortalısı konumunda bulunan …..’a ait mesken…… tarihinde davalıya ait konutun mutfak musluğunun açık bırakılması sebebiyle suların sigortalı konuta sirayet etmesi neticesinde hasarın meydana geldiğini, yapılan ekspertiz çalışmasında 3 oda 1 salondan oluşan sigortalı konutun, çeşitli yerlerinde hasar meydana geldiğini, bu hasar nedeniye sigortalı ….’a 4.880,00 TL ödeme yaptığını, bu ödeme nedeniyle davalı aleyhine ….. İcra Müdürlüğü’nün 2017/151598 esas sayılı takip dosyası ile borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı/ borçlu tarafın borca itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili; açılan davayı kabul etmediklerini, dava dışı …..’ın müvekkili şirkete başvurusu neticesinde müvekkili şirketin hasar gören meskenden dolayı ödemeye yapacağını belirttiğini, daha sonra müvekkili şirketin sahibi bulunduğu dairenin sigorta poliçesini tanzim eden ……ile iletişime geçerek meydana gelen hasarın giderilmesi için temin edilmesi gereken evrakları sorduğunu, ….. ile yapılan görüşme sonrası müvekkili şirket yetkilileri,…. ile tekrar iletişime geçerek müvekkil şirket aleyhine olacak şeklide zarar kapsamının belirlenmesi için bir tespit davasının açılarak gerçekleşen hasarın ne kadar olduğuna ilişkin bilirkişi raporu aldırılmasını ve aldırılan bilirkişi raporunun …. şirketine gönderilmesinin ardından ödeme yapılacağını ….’a bildirildiğini, daha sonra alınan rapor doğrultusunda 4.048,00 TL ödeme yaptıklarını, …..’ın kendi sigorta şirketi olan …..danda aynı olaya ilişkin mükerrer tahsilat yaptığını öğrendiklerini, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece; davalıya ait konutta mutfak bölümünde yer alan musluğun açık unutulması sebebiyle musluktan akan suların hasara sebep olduğu ekspertiz raporları kapsamında sabit olduğu, davalının bu zarardan kusursuz sorumlu olduğu, dava konusu yerde … tarihinde keşif yapıldığı, keşif sonucu düzenlenen ….. raporunun dosya kapsamına ve olaya uygun, denetime elverişli olduğu, söz konusu raporda yapılan tespitlerde, davaya konu …. tarihinde meydana gelen su akıntısının 12 nolu meskenini bir üst katında bulunan 16 nolu meskende oluşan su akıntısından meydan geldiğinin anlaşıldığı, daire içinde yapılan incelemede su akıntısının meydan geldiği mutfak alanının atında su akıntısından etkilenecek mahallerin mutfak, antre, salon ve odaların olabileceğinin görüldüğü, su akıntısı sebebiyle ekspertiz raporu da dikkate alındığında 12 nolu meskenin salon, oturma odası, yatak odası ve çocuk odası asma tavan boyalarında, duvar kağıdı ve parkede ıslanma ve kabarmaların, mutfakta ise asma tavan boyası ile duvar kağıtlarında kabarmaların olduğunun belirlendiği, meydana gelen hasarın 5.900-TL olduğunun belirtildiği, olay yerinde yapılan keşif ve keşif sonrası verilen bilirkişi raporunun oluşa uygun düştüğü, hükme dayanak teşkil etmeye yeterli olduğu, davalının meydana gelen hasarın oluşumunda kusurlu olduğu, söz konusu hasar için Sigorta Eksperliği tarafından hazırlanan raporda tespit edilen miktarın da oluşa ve somut olaya uygun düştüğü, esasen miktar yönünden de bir tartışmanın bulunmadığı, davacı tarafından sigortalısına yapılan takip talebine konu miktardaki ödemenin ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Davalı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,…….İli ….İlçesi …… Mah. ….Nolu Cad. …. Blok No:… D:…adresinde bulunan meskenin halen davalı müvekkilli şirket adına kayıtlı olduğunu teyit ettiklerini, 15.12.2015 günü davalı müvekkil şirkete ait 16 numaralı meskenden akan su nedeniyle alt katında bulunan 12 numaralı dairenin hasara uğraması sonucu daire sahibi …… başvuru yaparak müvekkil şirkete ait 16 numaralı dairenin kendi dairesine zarar verdiği gerekçesiyle iş bu zararının karşılanması talebinde bulunduğunu, müvekkili şirket yetkililerinin, adlarına kayıtlı bulunan…. İli, ….İlçesi,…. Mah., ….Nolu Cad., .. İnşaat, … Blok, No… D.. adresindeki meskenin…..A.Ş. nezdinde ….. tarihi ile …… tarihleri arasında…… numaralı poliçe ile sigortalı olduğunu bildirerek gerçekleşen hasarın sigorta şirketinden tahsili için yardım edeceklerini .’a bildirdiğini, daha sonra müvekkil şirket yetkilileri yapılan görüşmelerde ……., müvekkili şirket aleyhine açılacak bir tespit davasında zararın ne kadar olduğunun belirtilmesi gerektiğini ve zararın belirlendiği bilirkişi raporunun taraflarına sunulması halinde ödeme yapacaklarını müvekkili şirkete beyan ettiklerini, …….i ile yapılan görüşme sonrası müvekkil şirket yetkililerinin….. ile tekrar iletişime geçerek müvekkil şirket aleyhine olacak şekilde zarar kapsamının belirlenmesi için bir tespit davasının açılarak gerçekleşen hasarın ne kadar olduğuna ilişkin bilirkişi raporu aldırılmasını ve aldırılan bilirkişi raporunun … Şirketine gönderilmesinin ardından ödeme yapılacağını…..’a bildirdiğini, kiracı …… hasara uğrayan dairenin maliki olan……’ın talebi doğrultusunda hasarın meydana geldiği tarihten yaklaşık 1 hafta sonra müvekkil şirket aleyhine …….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….. D.iş ve…. Karar sayılı tespit dosyası tespit dosyası kapsamında tespit isteyen ….’ın talebine binaen hasar miktarının 4.048,00-TL olduğu tespit edildiğini, ….., …..’ın hasar tazminatı talebi doğrultusunda…’a ait olan …. A.Ş. nezdindeki banka hesabına 4.048,00-TL tutarında ödeme yapıldığını, gerçekleşen riziko kapsamında hasar tazminatını tahsil eden dava dışı …..’ın davalı müvekkili aleyhine ikame edilen iş bu davayla da öğrendikleri üzere haksız ve kötü niyetli olarak kendi sigorta şirketi olan …..Sigorta A.Ş.’den aynı olaya ilişkin mükerrer tahsilat yaptığını, hasar kapsamında ödeme yapıldığı bildirilmiş olmasına rağmen, davacı taraf haksız ve hukuka aykırı bir biçimde aleyhlerine iş bu davayı ikame ettiğini, İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama esnasında, dava dışı ….’ın mükerrer tahsilat saikiyle hareket ettiğinin araştırılması taraflarınca talep edilmesine rağmen, yerel Mahkemenin salt davacı vekilinin beyanları doğrultusunda gerekli inceleme ve değerlendirmeleri yapmaksızın hukuka ve hakkaniyete aykırı düşecek şekilde davanın kabulü cihetinde gittiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dava sigorta sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.

Davacı vekili, davalı hakkında ….. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davanın temelini oluşturan ilamsız icra takibinde 4.880,00 TL asıl alacak, 808,86 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.688,86 TL’nin tahsili talep edilmiştir. İtiraz üzerine açılan istinaf incelemesine konu itirazın iptali davasında ise harca esas değer 4.880,00 TL olarak gösterilmiş ve bu değer üzerinden peşin harç yatırılmıştır. Ancak dava dilekçesinin netice ve talep kısmında “itirazın iptali” denilerek, takip konusu alacağın tamamının dava konusu yapıldığına dair izlenim yaratılmıştır.

Bu durumda; öncelikle mahkemece 6100 sayılı HMK’nun 31. maddesinde düzenlenen “Hakimin Davayı Aydınlatma Ödevi” ilkesi çerçevesinde işin esasına girilmeden önce davacının talebinin icra takibindeki (harca esas değer olarak gösterilen) asıl alacağa yönelik mi, yoksa dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde belirtildiği üzere icra takibindeki toplam alacağa yönelik mi olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.

Zira, davanın takip talebindeki toplam alacağa yönelik olduğunun saptanması halinde, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/a ve 32. maddeleri uyarınca eksik peşin harç tamamlanmadan yargılamaya devam edilemeyeceğinden öncelikle eksik peşin harcın tamamlatılması gerekecektir. Davacının talebinin harca esas değer olarak gösterilen takipteki asıl alacağa yönelik olduğunun anlaşılması halinde ise taleple bağlı kalınarak söz konusu tutar üzerinden değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekmektedir.

Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanununda, harç alınması veya tamamlanması yanların isteğine bırakılmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re’sen) gözetilmesi hükme bağlanmış ve yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır. Harçlar Kanunu gereğince eksik harç tamamlanmadan yargılama devam edilememesi kamu düzenine ilişkin bir aykırılık olup mutlak bir istinaf sebebi olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Zira HMK’nın 355. maddesi gereği de Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü taktirde bunu resen gözetir.

O halde mahkemece, 6100 sayılı HMK’nun 31. maddesi çerçevesinde davacı vekiline davadaki talebi açıklattırılarak belirtilen usul kuralları çerçevesinde işlem yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Kabule göre de;
1-Dosya kapsamında davacı tarafça dava dışı sigortalıya ödeme yapıldığını gösteren herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. Maddesi gereğince sigortacının hukuken sigortalının yerine geçmesi için sigorta tazminatını ödemesi gerekmektedir. Mahkemece davacı sigortacının sigortalısına ödeme yapıp yapmadığı tespit edilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.

2-Davalı taraf, kendisinin sigortacısı olan…….. A.Ş. tarafından dava konusu hasar nedeniyle dava dışı ……’a ödeme yapıldığını savunmaktadır. Dava dışı ….. A.Ş 18/12/2019 tarihli cevabi yazısı ile davalı ….A.Ş’ye ….tarihinde 4.048,00 TL ödeme yapıldığını belirtmiştir. Ancak davalı tarafça ibraz edilen banka dekontundan sözkonusu ödemenin davalı ….. A.Ş’ye değil, doğrudan ….’a ödendiği anlaşılmaktadır. Buna göre davalının ….’a karşı olan sorumluluğu, dava dışı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme oranında sona ermiştir. Ödeme borcu sona erdiren nedenlerin en başında geldiğinden dava dışı sigortalı …..’ın kendisine ödenen bedel yönünden davalıya müracaat edemeyeceği, bu nedenle sigortalının halefi olan davacı sigorta şirketinin de ödenen bedel yönünden davalıya müracaat edemeyeceği açıktır. Mahkemece bu husus dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.

Netice olarak; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak, yukarıda açıklanan usul gözetilerek yargılamanın yapılması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, davacı vekilinin istinaf isteminin ise, kararın kaldırılma şekli itibariyle bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….tarih ve….. Esas, … Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-4. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Peşin ödenen istinaf karar ve ilam harcının isteği halinde davalıya İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/03/2022

..
Başkan
..
(e-imzalıdır)
..
Üye
..
..
Üye

(e-imzalıdır)
.
Katip
..
(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”