Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1016 E. 2022/375 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ..
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ..
KARAR NO : ..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE :..
ÜYE : ..
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI :…Esas, … Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALILAR : 1-…
2-…
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : ..
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : ..
YAZIM TARİHİ : ..

Taraflar arasında görülen davada… Mahkemesi’nce verilen… tarih ve … Esas, …Karar sayılı kararın istinaf incelemesinin davalılar vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili; müvekkili banka ile davalı ….. arasında imzalanan Genel Kredi ve Nakdi Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi ve 180/04/2016 Bussiness Card Üyelik Sözleşmesi uyarınca anılan firmaya kredi kullandırıldığını, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin ödenmemesi nedeniyle borçlu firmanın ve kefilinin sözleşmede yazılı güncel adresine ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye itiraz edilmediği ve borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için ….. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası ile borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı/borçluların borca itiraz ettiğini, davalıların itirazlarının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalılar vekili; açılan davayı kabul etmediklerini, ödeme emrine dair tebliğat zarfında ödeme emri ile birlikte takip dayanağı belgelerin gönderildiği belirtilmesine rağmen ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediğini, yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemenin müvekkillerinin yerleşim yeri olan … mahkemeleri ve icra daireleri olduğunu, kredi karşılığında alınan ipotekler paraya çevrilmeden icra takibi yapılmasının mümkün olmadığını, davacı tarafça gönderilen ihtarnameyi kabul etmediklerini, talep edilen faizin yüksek olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; davaya konu genel kredi sözleşmesinin 13/4. Maddesinde ….mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkili olacağına dair yetki kaydı bulunduğundan yetki itirazı yerinde görülmediği bankacı bilirkişi tarfından düzenlenen kök ve ek raporlarda davalıların BCH kredileri, kredi kartı ve ticari kredili mevduat hesabından dolayı muaccel borçlarının olduğunun, belirtildiği, davalılar tarafından 30.000,00 TL bedelli çekle ödeme yapılmış ise de buna karşılık yine kredi kullandırıldığı, kredi sözleşmesindeki yazı ve imzaların tam ve eksiksiz olduğu, kat ihtarnamesi düzenlenip taraflara tebliğ edilerek davalıların temerrüde düşürüldüğü, taraflarca düzenlenen genel kredi sözleşmesinden dolayı davalıların toplamda 483.902,26 TL borçlu olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla da daha önce takip başlatılmış ise de aynı borçtan dolayı farklı takip yollarıyla takip başlatılmasına yasal bir engel bulunmadığı, tüm bu hususlar çerçevesinde davalıların, haklarında başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiklerinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Davalılar Vekili; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarının taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi incelenmeden hazırlandığını, raporda müvekkili tarafından yapılan ödemeler dikkate alınmadan hesaplamalar yapıldığını, dabacı banka tarafından devre sonlarında müvekkillerine gönderilmiş bir ihtarname olmadığını, delil olarak gösterdikleri …..İcra Hukuk Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyasının mahkemece dikkate alınmadığını, bu dosyada davacı tarafın alacağın varlığını ispat edecek belge sunmadığını, bu dosyaya sunulan bilirkişi raporunda hesap kat tarihinden önce müvekkillerine herhangi bir bildirim yapılmadığının tespit edildiğini, mahkemece eldeki dava bakımından delil niteliğinde olan bu dosyanın dikkate alınmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra inkar tazminatı koşulları oluşmamasına rağmen müvekkilleri aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, davanın kabulüne ilişkin kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 17.077,50 TL harçtan peşin alınan 4.270,00 TL harç mahsup edilerek bakiye 12.807,50 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,

Dair, HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak oy birliği ile karar verildi.

..
Başkan
..
..
Üye

..
Üye
..
..
Katip
..
(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”