Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2424 E. 2021/1635 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/2424 – 2021/1635
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2424
KARAR NO : 2021/1635

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …..
ÜYE : ……..
ÜYE :…….
KATİP : ………
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2019
NUMARASI : 2014/2554 Esas, 2019/938 Karar

DAVACI : ……
VEKİLLERİ : Av. …..
Av. …….
Av. . . .
Av. ………
DAVALILAR :………
VEKİLİ : Av. ………..
2-…..
3-…….
VEKİLİ : Av……….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 27/10/2021
YAZIM TARİHİ : 27/10/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26/06/2019 tarih ve 2014/2554 Esas, 2019/938 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekilince istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, müvekkili bankanın …Şubesi ile …arasında …. tarih ve …TL bedelli …. tarih ve …TL bedelli, … tarih ve ….TL bedelli .. ile …TL bedelli … tarihli 1 adet Kredi Çerçeve Sözleşmesi imzalandığı ve sözleşmeler çerçevesinde kredi kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine davalılara ihtarname çekildiğini, İhtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalılara karşı tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kullandırılan kredinin kefilleri hakkında ….İcra Müdürlüğünün …Esas Sayılı dosyasından genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, kredinin teminatı nedeniyle davalı …. ve …. ve dava dışı şirket adına kayıtlı taşınmazlar nedeniyle …İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından asıl borçlu firma ile ipotek maliki ve aynı zamanda kefil olan … ve …. hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle davalıların icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı …, Genel Kredi Sözleşmesindeki imzaların kendisine ait olmadığını, icra dosyasına yapmış olduğu itirazlarda bu hususu belirttiğini, yapılacak bilirkişi incelemesi ile imzanın kendisine ait olmadığını belirleneceğini, bu nedenlerle davanın reddi ile davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı …. ve …. vekili, müvekkili ….ın …. tarih ve ….TL bedelli kredi sözleşmesi ile …TL bedelli …. tarihli Kredi Çerçeve Sözleşmesinde imzası olmadığını, bu nedenle bu kredi sözleşmeleri nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını, sözleşmeler incelendiği kredi sözleşmesinin her sayfasının imzalanmadığını, kullanılan krediler ile ilgili yapılan ödemelerin açıkça belirtilmediğini, davacının icra takibinde istediği temerrüt faizinin fahiş olduğunu, davacı bankanın müvekkilleri hakkında aynı alacağı ilişkin değişik tarihlerde gereksiz ve fazladan takip yapıldığını, davacı bankanın başlatılan bu takipten sonra ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığını, bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını, bu nedenle bir yasal dayanağı olmayan davanın reddini istemiş, daha sonra 31/12/2015 tarihli dilekçeleri ile takip dosyasındaki itirazlarından feragat ettiklerini belirtmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI :
Mahkemece; “…Takibin … ve …. bakımından …. tarihinde, ….bakımından 03.12.2014 tarihinde durmasına karar verildiği, davanın 16/12/2014 tarihinde bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davaya konu takip dosyası incelendiğinde, 07/07/2017 tarihli icra müdürlüğünün kararı ile haricen tahsil nedeniyle dosyanın kapatıldığı, davacı vekilininde benzer beyanlarda bulunduğu nazara alındığında takibe konu borcun davadan sonra tamamen ödenmesi nedeni ile davanın konusuz kaldığı kabul edilmiştir. (Benzer yöndeki Yargıtay 19 HD’nin 20/06/2018 tarih 2017/1335E.- 2018/3438 K. Sayılı ilamı)
HMK’nın 331/1 madde ve fıkrası ”Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” şeklindedir. Bu nedenle dava tarihi itibari ile haklılık durumunun belirlenmesi gerekmektedir. Davalılardan …ve …. itirazlarından feragat ettiklerini belirtmiş iseler de; ….’ın kefil sıfatı ile hakkında takip yapıldığı, kefalete ilişkin imzaya itirazının bulunduğu, kefil sıfatının bulunmadığı yönündeki savunmaları nazara alındığında borcun ödenmesinin kendisini başlı başına haksız kılmayacağı ve yargılama giderlerinden sorumluluğun belirlenmesi ve dava tarihi itibari ile haklılık durumunun tespiti bakımından yargılamaya devam edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Davalı ….’ın … tarihli … TL meblağlı sözleşmede kendisine atfen atılı imzanın bulunduğu ancak ATK’nın 16/07/2018 tarih ….sayılı raporu ve 16/04/2019 tarihli akademisyenlerden oluşturulan heyetten alınan rapor birlikte değerlendirildiğinde bu sözleşmedeki imzanın davalı …’ın eli ürünü olmadığı ve bu nedenle takibe konu borçtan sorumlu tutulamayacağı ve başka bir anlatımla dava tarihi itibari ile davalı ….’ın savunmasında haklı olduğu, kendisine açılan davanın haksız olması sebebi ile lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Yine davacının banka olduğu, tacir olduğu ve bunun ötesinde bir güven kuruluşu olduğu, bir sözleşme yapılırken ve taraflara imza attırılırken imzanın kimin tarafından atıldığının bilinmesi gerektiği ve imzayı atan kişi ile sözleşmede belirtilen kişinin aynı olup olmadığı konusunda gerekli hassasiyet ve özeni taşıması gerektiği gözetildiğinde yapılan takipte … bakımından iyi niyetli olarak kabul edilemeyeceği ve kötü niyetli değerlendirilmesi gerektiği ayrıca diğer yasal şartlarında bulunması sebebi ile davalı …. lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmiştir.
Davalı taraflar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, subjektif dava birleşmesi mevcuttur. 27/02/2019 ve 26/06/2019 tarihli celselerde davanın davacı, davalı ….ve vekillerince, takip edilmediği, mazerette gönderilmediği anlaşılmıştır. Her ne kadar 27/02/2019 tarihli celsede davalı …. bakımından dosya işlemden kaldırılmamış ise de, belirtilen kişiler bakımından belirtilen tarihte dosyanın işlemden kaldırılmış sayılması gerektiği (Benzer yöndeki değerlendirmelerin İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Prof. Dr. Baki KURU, Ağustos 2016, Syf. 613; Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, Prof. Dr. Ejder YILMAZ, Ankara 2012, Syf. 894) değerlendirilmiş ve bu nedenle 27/05/2019 tarihi itibari ile davanın açılmamış sayılması koşullarının oluştuğu kabul edilmiş ve …. bakımından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Yine davalı…. bakımından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması sebebi ile lehlerine maktu vekalet ücreti verilmiştir…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili, Adli Tıp Kurumunun 16/04/2019 tarihli raporunda; …’ın imzalarının kendi arasında kısmi versiyonlar içerdiğinin bildirildiğini, gerekçeli karara esas raporun yetersiz olduğunu, davaya konu takip alacağı ile ilgili olarak; davalı …. adına kayıtlı …ilçesi …. arsa paylı 17 No.lu mesken vasfındaki taşınmaz üzerinde, …Noterliği’nin …tarih ve … yevmiye no.lu vekaletnameye istinaden, 1.derecede ….TL bedelli, … tarih ve … yevmiye no.lu ipotek tesis edildiğini, … Tapu Sicil müdürlüğü nezdindeki … tarih ve … yevmiye no.lu ipotek belgesi ve resmi senet aslı ile işleme esas …Noterliği’nin … tarih ve …yevmiye no.lu vekaletnamedeki imzanın ..’a ait olup olmadığı hususunda raporda bir bilgi bulunmadığını, rapordaki tespitlerin kabul edilemeyeceğini, davanın konusunun, davalı borçluların (ki borçlulardan … ve …’ın icra dosyasına yaptıkları itirazdan daha önce feragat etmişler ve buna ilişkin huzurdaki dosyadan karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine ilişkin dilekçemiz ve taleplerimiz dosyaya sunulmuştur.) …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyaya yaptıkları borca ve imzaya itirazlarının iptali amacıyla açılmış itirazın iptali davası olduğunu, davalılardan …. ve … yönünden icra takibine yapılan itirazdan feragat nedeniyle huzurdaki davadan karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi istediklerini, dava devam ederken 05/07/2017 tarihli talepleri ile dosya alacağının haricen tahsil edildiği bildirilerek tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ….İcra Müdürlüğü’nün …. E sayılı dosyasından harçlar borçlular tarafından yatırılarak … E sayılı dosyasındaki hacizli taşınmaz ve araçlar üzerindeki hacizlerin terkininin yapıldığını, dosyanın … tarihinde kayıtlarda kapatıldığını, bu nedenle huzurdaki davanın, davaya konu icra takip dosyasının haricen tahsil ile kapatılmış olması üzerine konusuz kaldığını, her ne kadar bir kısım davalılar vekilinin müvekkili bankadan kendilerine ibra verilmediğinden bahisle davanın devamını talep etmiş ise de ibra hususunun huzurdaki davanın konusu olmayacağını, ayrıca iddia olunduğu gibi taşınmazlar üzerindeki haciz ve ipotek kayıtlarının da devam etmediğini, ….İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyası takip borçlularından ….’ın … tarihi itibarıyla vefat etmiş olduğunun öğrenilmesi ile Gaziantep 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/326 E 2016/387 K sayılı ilamına istinaden mirasçılarının tespit edildiğini, veraset ilamına göre …mirasçıları davacı …. ile birlikte …. ve … ile ….)’ın tespit edildiğini, 18/03/2016 tarihli talepleri üzerine ….’ın mirasçılarına borç muhtırasının tebliğ edildiğini, davacı …’ın, diğer takip borçlusu …’ın mirasçısı olması nedeniyle aynı dosyadan sorumluluğu takibin kapatıldığı tarihte dikkate alındığında borcun tamamı nispetinde olduğunu, davalılardan …. ve … yönünden davanın açılmamış sayılmasına hükmedilirken işbu davalılar için maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili bankanın İİK’da hükme bağlanan tazminatlardan muaf olduğunu, ilk derece mahkemesinin müvekkili kamu bankası aleyhine hükmettiği kötü niyet tazminatının haksız bulunduğunu, kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için takibin hem haksız hem de kötüniyetli olması gerektiğini, dosyadan müvekkili bankanın takip yapmakta kötü niyetli olduğunun da ispatlanamadığını, kararın bu yönden de iptalinin gerektiğini, bu nedenle kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı banka tarafından davalı ….’ın imzalarının kendi arasında kısmi versiyonlar içeriği, bu nedenle alınan raporun yetersizliği istinaf konusu edilmiş ise de; 16/07/2018 tarihli ATK bilirkişi raporunda; “…mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’ın eli ürünü olmadığı…” belirtilmiş, davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı üzerine bir kısım resmi belgeler dosya içerisine katıldıktan sonra bu kez 16/04/2019 tarihli bilirkişi heyetinden alınan raporda; söz konusu kredi sözleşmesindeki imzaların “… eli ürünü olmadığı” şeklinde kesinlik bildiren rapor sunulduğu, Dairemiz dosyasına konu itirazın iptali davasında; … İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyasında, genel kredi sözleşmesi nedeniyle yapılan ilamsız takibe yönelik itirazın iptali davası olduğu ve genel kredi sözleşmesindeki borca ve imzaya itiraz mevcut olduğundan bu yönlü bilirkişi raporu alındığı ve inceleme yapıldığı ve mahkemece bilirkişi raporlarının karara esas alındığı, herhangi bir isabetsizlik olmadığı görülmüştür. Davacı istinaf talebinde; “davalılardan …. ve … yönünden icra takibine yapılan itirazdan feragat nedeniyle huzurdaki davada karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekirken keza 05/07/2017 tarihli talepleriyle dosya alacağının haricen tahsil edildiğini ve taşınmazlar üzerindeki haciz ve ipotek kayıtlarının devam etmemekte olduğunu beyan etmekle davanın açılmamış sayılmasına hükmedilirken …. yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu” belirtilmişse de; feragat yönünden verilmiş herhangi bir karar mevcut olmadığı, 27/02/2019 ve 26/06/2019 tarihli celselerde davanın davacı tarafça takip edilmediği ve mazerette gönderilmediği ve bu durumda 27/02/2019 tarihi itibariyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, bu davalılar yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı, ayrıca açılan davanın borca ve imzaya itiraz olduğu ve davanın ret ile sonuçlandığı, kötüniyet tazminatına hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı, Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; bilirkişi raporu, karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harç mahsup edilerek bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333/1. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğine,
HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 27/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

………
Başkan
……

……….
Üye
………

……..
Üye
……..

…….
Katip
………

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”