Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2244 E. 2021/1416 K. 01.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2244
KARAR NO : 2021/1416

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN V. : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/05/2019
NUMARASI : 2017/1516 Esas, 2019/625 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 01/10/2021
YAZIM TARİHİ : 01/10/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/05/2019 tarih ve 2017/1516 Esas, 2019/625 Karar sayılı kararın istinaf incelemesinin davacı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı Vekili; müvekkilinin davalıyla ticari münasebetlerinin olduğunu, bu ticari münasebetler nedeniyle müvekkilinin davalıya dava dilekçesine ekli faturaları düzenlediğini, davalıya düzenlenen bu faturaların bedellerinin bir kısmının müvekkiline ödendiğini, ancak kalan bakiyenin müvekkiline ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün ….esas numarası ile fatura alacağından dolayı icra takibi yaptığını, yapılan bu icra takibine davalının haksız bir şeklide itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili; Davalı vekili, davacının dava dilekçesinde belirtilen ticari münasebetlerin müvekkiliyle gerçekleştiğini, ancak davacının anlaşılan sefer başı 43,00 TL + KDV şeklinde değilde, 60,00 + KDV şeklinde fatura düzenlediğini, bu nedenle aradaki fark için davacıya iade faturası düzenlendiğini, icra takibinin kötüniyetle başlatıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; 6100 sayılı HMK’nın 22. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun bir şekilde tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının da yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması şartı arandığı, bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere alacaklı olduğunu ispat külfeti bulunan davacının ticari defterleri usulüne uygun bir şekilde tutulmadığı, dolayısıyla bu defterlerin kendi lehine delil olarak kabul edilemeyeceği, kaldı ki buna mukabil davalı tarafın ticari defterlerinde de takibe konu faturaların davalının ticari defterinde mevcut olmadığı, her ne kadar davalı tarafın ticari defterleri de usulüne aykırı bir şekilde tutulmuş olsa da mevcut davada alacaklı olduğunun ispat külfetinin davacı tarafta olduğu, davacı tarafın ise deliller ile bu durumu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı Vekili; müvekkili şirketin, davalı şirketin, (T.T.Kredi Koop.ne ait kırmızı mercimek taşıma işini) taşeron olarak taşımasını üstlendiği yükü ücret karşılığında … Gümrüğünden, .. ilçesine ve …’e …. plakalı araç ile taşıdığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin, davalı vekilinin beyanları, müvekkile yapılan dosyada mevcut banka dekontları, tartı (kantar) fişleri, sevk irsaliyeleri ve faturalar, Türkiye Tarım Kredi Koop. Birliğinden gelen evraklar ile sabit olduğunu, yapılan taşıma işi sebebiyle, kesilen ve davalıya tebliğ edilen fatura toplamının bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere; 17.131,96 TL olup, davalı tarafından, davacıya yapılan ödeme miktarının ise 9.163,00 TL olduğunu, davalıdan 7.968,00 TL alacaklarının bulunduğunu, davalı şirketin tüm bu maddi delillere rağmen ticari defterini usulüne uygun tutmadığını ve kayıt yapmadığını, mahkemenin, davalının usulüne uygun tutulmayan defterindeki usulsüzlüğü ve kötüniyetini hiç dikkate almadığını, dosya içerisine celp edilen faturaları, taşıma irsaliyeleri, kantar tartı fişleri ve banka kayıtları gibi maddi-somut delilleri yok saydığını, sadece şirketin yevmiye defterindeki kapanış tasdikinde bulunan ve sehven yapıldığı aşikar olan bir hataya göre davanın reddedilmesinin doğru olmadığını, 15 adet fatura, taşıma irsaliyeleri, banka ödeme dekontu ve kayıtları ile kantar tartı fişleri gibi somut delillerin yevmiye defterindeki bir eksiklik sebebiyle yok sayıldığını ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı taraf, davalı ile yapılan taşıma sözleşmesi kapsamında ödenmesi gereken ücretin bir kısmının ödenmediğini ileri sürerek itirazın iptalini talep etmekte, davalı taraf ise taşıma sözleşmesinde kararlaştırılan ücretin ödendiğini, davacının kararlaştırılan ücretten daha fazla bir miktar için fatura düzenlendiğini savunarak davanın reddi gerektiğini savunmaktadır.
Mahkemece davacının icra takibinde dayandığı faturaların davalı defterinde kayıtlı olmadığı ve davacının usulüne uygun tutulmayan defterlerinin davacı lehine delil teşkil etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de davalı taraf, taşıma sözleşmesini açıkça kabul ettiğinden taşıma sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturaların davalının ticari defterlerine kaydedilmemiş olsa bile davacının akti ilişkiyi ispatladığı kabul edilmelidir. Türk Ticaret Kanunu’nun 20.maddesi gereğince tacir olan davacı sözleşme ile kararlaştırılmamış olsa bile uygun bir ücret talep etme hakkına sahiptir. Mahkemece sözleşmede taşıma ücret kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı, kararlaştırılmışsa ne miktar ücret kararlaştırıldığı hususunun taraflardan sorulması, taşıma ücretinin tarafların beyanları ile belirlenememesi durumunda uygun taşıma ücretinin belirlenmesi için taşıma konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması ve belirlenecek ücretten davalı tarafça yapılan ödemelerin düşülmesinden sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/05/2019 tarih ve 2017/1516 Esas, 2019/625 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın isteği halinde davacı İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere 01/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi. 01/10/2021


Başkan V.

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”