Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2243 E. 2021/1417 K. 01.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2243
KARAR NO : 2021/1417

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN V. :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2017
NUMARASI : 2016/145 Esas, 2017/857 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 01/10/2021
YAZIM TARİHİ : 01/10/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/09/2017 tarih ve 2016/145 Esas, 2017/857 Karar sayılı kararın istinaf incelemesinin davacı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili; müvekkili …. Şti.’nin …Köyü Mah. … Cad No: 453 …. adresinde faaliyet gösteren işyeri davalı sigorta şirketinin …. Poliçesi ile sigortalandığını, İş yeri ve çevresinde 19/02/2015 tarihinde 3 gün boyunca yağan ve biriken sulu kar ve yağmurun baskısı nedeniyle akıcı hale gelen toprağın kaymasıyla işyerinde hasar meydana getirdiğini, işyerindeki duvar ve bazı bölümlerin yıkıldığını, oluşan hasar davalı sigorta şirketine bildirildiğini, müvekkili şirketin tüm taleplerine rağmen zararın karşılanmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davalı müvekkili şirkete 201679814 nolu … Poliçesi ile sigortalı olan davacı iş yeri 19/02/2015 tarihinde 3 gün boyunca yağan ve birikin kar ve yağmur sularının baskısı nedeniyle akıcı hale gelen toprağın kaymasıyla iş yerini çevreleyen istinaf duvarında hasar oluştuğunu, davacının iş yeri yıkıntı ve enkazları kaldırdığını, meydana gelen hasar sigorta teminatı kapsamında yer almadığını, sigorta konuları incelendiğinde bina çevresi ve istinaf duvarının sigorta konuları içerisinde yer almadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; bilirkişinin 08/05/2017 tarihli raporlarında rizikonun gerçekleştiği yerin sigortalanan iş yeri sınırları içerisinde yer almadığı, dolayısıyla poliçede de buna yönelik herhangi bir kloz bulunmadığından mevcut hasarın teminat dışında olduğuna yönelik rapor tanzim ettiğinin anlaşıldığı, mevcut bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere rizikonun gerçekleştiği yerin sigortalanan iş yeri sınırları içerisinde yer almamakla birlikte sigortalanan alan içerisinde kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, müvekkil şirket ile davalı sigorta şirketi arasında imzalanan poliçede belirtilen şekilde gerçekleşen hasarların teminat dışı olduğuna dair herhangi bir hüküm bulunmayıp aksine Akaryakıt Servis İstasyonları Sigorta Poliçesinin çok kapsamlı olup bütün riziko ve teminatların bu poliçede belirtildiğini, poliçeye bakıldığında “kar ağırlığı, dahili su, yer kayması ve sel su baskını” teminatlarının bulunduğunun görüleceğini, müvekkilinin bütün rizikoları ekletmiş olduğu poliçenin karşılığı olarak üzerine düşen tüm yükümlükleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalının zararın tazmininden imtina etmesinin poliçe ve kanun hükümlerine aykırı olup, bu hususta yerel mahkemece davanın reddi kararı verilmesinin de hukuka aykırı bulunduğunu, bilirkişilerce hasarın meydana geldiği duvarın sadece asıl binadan uzak olması gerekçe gösterilerek bu hususun sigorta poliçesi kapsamında olmadığını ve bu hususla ilgili herhangi bir klozun da mevcut olmadığından meydana gelen hasarın teminat dışı olduğuna ilişkin birbiri ile kendi içerisinde çelişen raporlara göre verilen kararın hukuka aykırı bulunduğunu, zira akaryakıt istasyonunun projesi bulunduğunu, sigorta şirketlerinin bu projeye bakarak sigorta yaptığını, işyerini çevreleyen duvarın binaya ait olup bu hususun asıl binadan uzak olmasının proje dahilinde olduktan sonra işyerinden ayrı bir yer olarak görülmediğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf isteminde bulunmuştur.
Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı taraf, üç gün boyunca süren yağmur ve kar yağışı sonucu sigortalı iş yerinin ihata duvarının yıkıldığını, zararın sigorta teminatı kapsamında olduğunu ileri sürerek teminat talep etmekte, davalı taraf ise yıkılan ihata duvarının sigorta teminatı kapsamında olmadığını savunmaktadır.
Taraflar arasında aktedilen sigorta sözleşmesinde atıf yapılan Yangın Sigortası Genel Şartları’nın A.2 Sigorta Bedelinin Kapsamı Kenar başlıklı 2. Maddesinde;
“2.1- Taşınmaz mallarda:
1.1- Aksine sözleşme yoksa; binaların dışındaki bahçıvan evi, garaj, su deposu, kömürlük gibi eklentiler ile binaların içlerinde veya üzerlerinde bulunan her çeşit sabit tesisat, asansör ve yürüyen merdivenler, yıldırımlık, televizyon anteni gibi binayı tamamlayan şeyler ile temeller ve istinat duvarları sigorta bedelinin kapsamı içindedir.
1.2- Bahçe ve çevre duvarları, rıhtımlar, teraslar, iskeleler, çeşmeler, bina dışındaki heykeller, sarnıç ve havuzlar gibi şeyler ancak poliçede belirtilmeleri kaydıyla sigorta bedelinin kapsamı içindedir.” düzenlemesi bulunmaktadır. Buna göre çevre duvarının sigorta teminatı kapsamında kabul edilebilmesi için sigorta poliçesinde açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Dava konusu sigorta poliçesinde çevre duvarının teminata dahil olduğu yönünde bir hüküm bulunmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacı tarafından yatırılması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nin 353 ve 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
01/10/2021

Başkan V.

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Üye

(e-imzalıdır)

Katip

(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”