Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2175 E. 2021/1502 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/2175 – 2021/1502
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : ..
KARAR NO : ….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU :
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ :
YAZIM TARİHİ :
Taraflar arasında görülen davada Adana …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce…. Esas,…. Karar sayılı dosyasında verilen 19/04/2017 tarihli kararın istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …. sayılı ihalesinin 26/11/2014 günü yapıldığını, ihaleye üç adet şirketin teklif verdiğini, ihaleye teklif veren şirketlerden ….iş bitirme belgesi tutarının yetersiz olması nedeniyle, iş bitirme belgesi tutarının yetersiz olması nedeniyle elendiklerini, davalının 2.870.482,25 TL’lik en düşük ve en avantajlı teklifi vermesi nedeniyle ihalenin davalı şirkete verilmiş ise de Yönetim Kurulunun 02/12/2014 tarih 473 sayılı kararı ile tek teklif kalması nedeniyle yeterli rekabetin sağlanamadığı gerekçesi ile ihalenin iptaline karar verildiğini, ihale iptal kararının iptali için Adana … İdare Mahkemesinin …. nolu dosyası ile dava açıldığını, davanın reddine dair verilen kararın temyiz edildiğini, Danıştay 13. Dairesi tarafından kararın bozulduğunu, Danıştay’ın kararı üzerine 2014/137781 …. ihalenin iptaline ilişkin Yönetim Kurulunun 02/12/2014 tarih 473 sayılı kararının iptaline, 03/11/2015 tarih 510 sayılı kararla karar verildiğini, bu karar gereği davalının teminat mektubunun geçerlilik süresinin uzatıldığını ve ihalenin 2.870.482,25 TL bedelle davalı uhdesinde kaldığını, aradan geçen zaman içerisinde …tarih 548 sayılı kararı ile ilave iş artışı ile toplam sözleşme bedelinin 3.103.690,25 TL olduğunu, 01/01/2016 tarihinde asgari ücret artışından dolayı işin maliyetinin yeniden hesaplandığını, sözleşme bedelinin bu kez 4.428.364,67 TL olarak belirlendiğini, bu durumun müvekkili idareye ek 1.324.674,42 TL tutarında mali külfet getirdiğini ileri sürerek …süresi ve personel sayısı da dikkate alınarak sözleşmenin toplam maliyetinin 4.428.364,67 TL yerine 3.423.931,18 TL olarak uyarlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi dilekçesinde özetle; davacı … ile karşılıklı sözleşme uyarlamasını kabul ettiklerini belirtmiştir.
Mahkemece, ” davalı 19/04/2017 tarihli oturumda; karşılıklı olarak uzlaştıklarını, davayı kabul ettiklerini, talep gibi karar verilmesini beyan etmiştir. Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin yeni koşullara, uyarlanmasına ilişkindir. Davalı .., öninceleme duruşmasından önce davayı tamamen kabul etmiştir. HMK’nın 308.maddesi uyarınca davanın kabul nedeni ile kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. 1-Davanın kabul nedeni ile kabulü ile; taraflar arasındaki 26/11/2014 tarih ve 2014/137781 İKN’li ” Etüt – Proje ve Harita İşleri Personel Hizmet Alım İşi” sözleşmesinin toplam maliyetinin 4.428.364,67TL yerine 3.423.931,18TL olarak uyarlanmasına” karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı…. 2014/137781 … ihalenin 26/11/2014 tarihinde yapıldığını, yapılan bu ihaleye 3 şirketin teklif verdiği, ihaleye teklif veren şirketlerden …iş bitirme belgesi tutarının yetersiz olması nedeniyle elendiklerini, davalı …2.870.482, 25 TL’lik en düşük ve en avantajlı teklifi vermesi nedeniyle ihalenin bu şirkete verildiğini, ancak davacı nın 02.12.2014 tarih ve 473 sayılı kararı ile tek teklif kalmış olması nedeniyle yeterli rekabetin sağlanamadığı gerekçesiyle ihalenin iptaline karar verildiğini, ihalenin iptal edilme kararının iptali için davalı müvekkil tarafından Adana …. İdare Mahkemesine …. Esas nolu dosyası ile dava açıldığı, bu davanın reddedildiği ancak Danıştay 13. Dairesinin ret kararını bozması üzerine ihalenin iptaline ilişkin Yönetim Kurulu Kararının 03/11/2015 tarih ve 510 sayılı kararla iptal edildiğini, bu karar gereği davalının teminat mektubunun geçerlilik süresinin uzatıldığını ve ihalenin 2.870.482,25 TL bedelle davalı uhdesinde kaldığını, aradan geçen zaman içerisinde davacı …. 01.12.2015 tarih ve 548 sayılı kararı ile ilave iş artışı sonucu toplam sözleşme bedelinin 3.103.690,25 TL olduğu ve 01.01.2016 tarihinde asgari ücret artışından dolayı işin maliyetinin yeniden hesaplandığını, sözleşme bedelinin bu kez 4.428.364,67 TL olarak belirlendiğini, bu durumun idareye ek olarak 1.324.674,42 TL tutarında mali külfet getirdiği gerekçesiyle ….İşinin süresi ve personel sayısı da dikkate alınarak sözleşmenin toplam maliyetinin 4.428.364.67 TL yerine 3.423.931,18 TL olarak uyarlanması istemiyle istinafa konu davanın açıldığı anlaşıldığını, Adana … Asliye Ticaret Mahkemesinin .. Esas sayılı dosyasında … tarihinde yapılan Ön inceleme Duruşmasında (1. Celsede) davacı vekili tarafından; “Davalının kabul beyanı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini, davalı … yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını, buna ilişkin Davacı … tarih ve … sayılı yazısını sunduklarını”, Davalı şirket yetkilisi ve ortağı tarafından ise; “davayı kabul ettiklerini, davacı ile karşılıklı olarak uzlaştıklarını, davacının talebi gibi karar verilmesini” belirttiklerini, duruşma tutanağında, davalı müvekkilinin kabul beyanını içeren 05.05.2016 tarihli dilekçesini duruşmadan önce sunduğunu, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, davanın kabulüne, taraflar arasındaki….sözleşmesinin toplam maliyetinin 4.428.364,67 TL yerine 3.423.931,18 TL olarak uyarlanmasına, davalı vekili tarafından yargılamanın ön inceleme aşamasında davayı kabul etmesi nedeniyle Harçlar Kanununun 22. maddesi uyarınca alınması gereken 22.870,95 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, davacı vekili tarafından talep edilmediği bildirildiğinden yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına…. karar verildiğini, karar harcının HMK uyarınca yargılama giderleri kapsamında yer alması nedeniyle, haksız olarak müvekkiline yükletilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 6100 sayılı HMK’nın “Feragat ve kabul halinde yargılama giderleri” başlıklı 312/2.maddesinde, “davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışları ile sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmez.” hükmüne yer verildiğini, aynı Kanunun “yargılama giderlerinin kapsamı” başlıklı 323/1-a maddesinde ise, “celse, karar ve ilam harçlarının” yargılama giderleri kapsamında olduğunun açıkça belirtildiğini, davalı müvekkilin, davacı idarenin açmış olduğu ihaleye ilgili yasal mevzuat çerçevesinde katıldığını, ihale üzerinde kalarak idare ile sözleşme imzaladığını, sözleşmeden kaynaklı tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalı idarece, haksız ve hukuksuz bir şekilde ihalenin iptal edildiği, müvekkilinin de mecburen ihalenin iptal edilmesi kararına karşı idare mahkemesinde dava açtığını, bu sürecin sonuçlanmasının uzun sürmesi nedeniyle asgari ücrette artışlar olduğunu, müvekkilinin yargılama giderleri kapsamında kalan karar harcından sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilgili mevzuat hükümleri ve Yargıtay İçtihatları birlikte değerlendirildiğinde, yargılama giderleri kapsamında kalan karar harcından müvekkilinin sorumlu tutularak, karar harcının müvekkile yükletilmesinin usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalı vekilininin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, sözleşmenin uyarlanması istemine ilişkindir. Davalı …. ön inceleme duruşmasından önce davayı kabul etmiş, davacı vekili ön inceleme duruşmasında davalı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir. İlk derece mahkemesinin …. sayılı ….Esas, … Karar sayılı kararı ile; kabul nedeni ile davanın kabulüne, davacı vekilinin ön inceleme duruşmasında davayı kabul ettiği anlaşıldığından Harçlar Kanunu 22.maddesine göre karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde davanın açılmasına sebebiyet vermedikleri gibi, yargılamanın ilk duruşması gelmeden davayı kabul ettiklerini, HMK 312/2 maddesi gereğince yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilemeyeceklerini, HMK 323/1/a maddesine göre celse karar ve ilam harçlarının yargılama giderleri arasında olduğunu, davacı vekilinin yargılama gideri talebinin olmadığını beyan ettiğini belirterek kararın bu yönüyle kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesinde; müvekkili kurumun müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğine haiz bir kuruluş olduğunu beyanla, yargı harçlarından muaf tutulmaları gerektiğini, istinaf talebinin reddini talep etmiştir.
Vergi ve harçlar yalnızca yasa ile konulur (ihdas edilir). Yine bir kişi ya da kurumun harçtan muaf olup olmayacağı, kişi ya da kurumlarca yapılan bir işlemin harçtan müstesna olup olmayacağı yalnız yasa ile düzenlenir. Harçlardan muafiyeti ya da istisnaları düzenleyen kanun, genel nitelikteki Harçlar Kanunu olabileceği gibi her hangi bir kanun da olabilir.
Örneğin, bazı kamu kurumlarının kuruluş ve görevlerini düzenleyen özel kanunlarda, o kurumun yargılama harçlarından muaf olduğu, yine kurumun bazı işlemlerinin yargılama harçlarından müstesna olduğu yönünde düzenlemelere yer verildiği görülmektedir. Yukarıda da belirtildiği üzere, bir kişi ya da kurumun harçtan muaf olup olmayacağı, kişi ya da kurumlarca yapılan bir işlemin harçtan müstesna olup olmayacağı yalnız yasa ile tespit edilebilir. Bir kişi ya da kurumun yargılama harçlarından muaf olabilmesi için muafiyeti düzenleyen yasada o kurumun “yargılama harçlarından muaf olduğu” açık ve net bir şekilde hüküm altına alınmalıdır. Vergi ve harçların yasallığı ilkesi bunu gerektirir.
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 21 inci maddesinin ” a) ” fıkrasında, İSKİ’nin görevleri için kullandığı taşınmaz malları, tesisleri, işlemleri ve faaliyetlerinin her türlü vergi resim ve harçtan muaf olacağı belirtilmiş ancak kurumun yargılama harçlarından bu kapsamda temyiz harçlarından muaf olduğu yönünde açık bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Bakanlıklar tarafından çıkarılan düzenleyici işlemlerle (yönetmelik, yönerge, genelge vb.) bir kişi ya da kurumun vergi ve harçlardan muaf tutulması mümkün değildir. Yine yargılama yetkisi bulunmayan Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlıklarının bir kişi ya da kurumun yargılama harçlarından (ve temyiz harçlarından) muaf olduğu yönündeki görüşleri o kişi ya da kurumun yargılama harçlarından muaf olduğu yönünde mahkemeleri bağlamaz.
Bu nedenle, İSKİ, ASKİ gibi büyükşehir belediyelerinin bünyelerinde bulunan, tüzel kişiliği haiz, su ve kanalizasyon işlerini yürüten idareler ( kurumlar) yargılama harçlarından ve bu kapsamda tahsil harcından muaf değildir. (YARGITAY 8 HD. 2015/9174 Esas 2017/12662 Karar sayılı ilamı gereğince). Açıklanan nedenle davacı kurum yargı harcından muaf değildir.
Davalının ön inceleme aşamasından önce davayı kabul ettiği ve davanın açılmasına sebebiyet vermediği, kaldı ki davacının ön inceleme duruşmasında davalı yandan yargılama gideri talebinin olmadığını beyan ettiği konusunda uyuşmazlık yoktur. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı kurumun yargı harçlarından muaf olmadığı da anlaşıldığından yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekir iken; karar harcının davalı tarafa yüklenmesi doğru değildir. Davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf istemi yerinde olup, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak davanın kabul nedeniyle kabulü yönünde hüküm tesis edilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Adana …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve ….Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davalı vekilince yatırılan istinaf yolu karar harcının istek halinde anılan tarafa İADESİNE,
4-Davalı tarafından yapılan 44,40 TL istinaf başvuru harcı, 150,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 194,40 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
B)6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına;
1-Davanın kabul nedeni ile KABULÜ ile; taraflar arasındaki 26/11/2014 tarih ve 2014/137781 …. sözleşmesinin toplam maliyetinin 4.428.364,67 TL yerine 3.423.931,18 TL olarak uyarlanmasına,
2-Harçlar kanununun 22. maddesi uyarınca alınması gereken 22.870,95 TL karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı vekili tarafından talep edilmediği bildirildiğinden yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
5-HMK’nın 359/4 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğine,
HMK’nın 353/1-b-3 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 13/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi. 13/10/2021

Başkan
Üye
Üye
Katip
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”