Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2126 E. 2021/1377 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN V. :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/05/2019
NUMARASI : 2016/561 Esas, 2019/561 Karar
DAVACI : …
VEKİLLERİ :

DAVALILAR :

VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
YAZIM TARİHİ : 29/09/2021

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08/05/2019 tarih ve 2016/561 Esas, 2019/561 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekilince istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından ….. A.Ş lehine diğer borçlu davalılar …, A.Ş ve …’nun müteselsil kefaletleri ile nakit ve gayri nakit kredi hesapları açıldığını ve işbu kredilerin kullandırıldığını, kredi borçlarınının ödenmemesi üzerine …. Noterliğine ait …. tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile hesap kat edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine … İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalıların haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların müvekkili bankaya borçlu olmadıklarını beyan etmelerinin mesnetsiz olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle davalıların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazlarının iptali ile takibin devamına ve %20 oranında tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalılar vekilinin dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece; davaya konu edilen krediye ilişkin genel kredi sözleşmesi, hesap ekstresi ve ihtarnameler getirtilerek incelenmiş ve kredi sözleşmelerinin incelenmesinde, mevcut kredinin ticari kredi olduğu görülmekle dosya anapara, akdi faiz ve temerrüt faizlerinin ne olduğunun belirlenmesi yönüyle bankacı bilirkişi …’e tevdi olunduğu, bankacı bilirkişi …’in 03/06/2018 tarihli raporunun incelenmesinde, temerrüt faizi hesaplanırken davalılara çekilen ihtarnamelerin tebliğinden itibaren sözleşmede ön görülen oranlar üzerinden usulüne uygun bir şekilde akdi ve temerrüt faizi hesaplamalarının yapıldığı, ana para hesaplamalarının da hesap ekstrelerinde belirtilen kriterler baz alınarak doğru hesaplandığı anlaşıldığından mahkemece bankacı bilirkişi ….’in 03/06/2018 tarihli raporuna itibar edilerek rapor doğrultusunda davacının davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen alacak kalemleri ile hükümde yer alan alacak kalemlerinin birbiri ile uyuşmadığını, yerel mahkemece hükme esas alındığı bildirilen 03/06/2018 tarihli bilirkişi raporunun 10. sayfasında yer alan müvekkil bankanın davalı borçlu …. A.Ş ‘den olan asıl alacak miktarının 4.865.925,40 TL olduğu tespit edilmişse de mahkemece verilen kararda asıl alacak miktarının 4.856.782,36 TL olarak kabul edildiğini, müvekkil banka tarafından davalı borçludan talep edilen toplam alacağın bilirkişi tarafından hesaplanan toplam alacaktan daha az olmasına rağmen taraflarınca talep edilen miktardan dahi daha az bir alacak miktarına hükmedildiğini, bilirkişi raporunun 12. sayfasında davalı borçludan toplam alacaklarının 5.026.266,98 TL olduğunun tespit edildiğini, müvekkil banka tarafından takip talebi ile talep edilen toplam alacak (5.022.982,75 TL), bilirkişi tarafından hesaplanan toplam alacaktan (5.026.266,98 TL) az olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereğince taraflarınca talep edilen toplam alacak miktarının 5.022.982,75 TL kabul edilerek hüküm altına alınması gerektiğini ancak mahkemece bu rakamın çok daha altında bir tutara hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada işlemiş faiz ve buna bağlı olarak hesaplanan diğer alacak kalemlerinin de yanlış ve eksik hesaplandığını, ayrıca davanın kısmen reddi ve reddedilen kısım yönünden müvekkil banka aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin yukarıda belirtilenler ile sınırlı eksik ve hatalı hesaplamaya dayanarak hüküm tesis etmiş olmasının yerleşik Yargıtay kararları uyarınca da kabul edilemeyeceğini, açıklanan bu nedenlerle yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde reddedilen kısmının kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı banka tarafından … A.Ş lehine diğer borçlu davalılar …, … A.Ş ve …’nun müteselsil kefaletleri ile nakit ve gayri nakti kredi hesapları açılarak krediler kullandırılmış, kredi borçlarınının ödenmemesi üzerine … Noterliğine ait …tarih ve ..yevmiye nolu ihtarname ile hesap kat edilmiş, borcun ödenmemesi üzerine…. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmıştır.
Mahkemece Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilmiş ise de, bilirkişi raporu kendi içerisinde çelişkilidir. Anılan raporun 10. Sayfasında asıl borçlu … A.Ş bakımından kredi aslının 4.856.782,30 TL olduğu, akdi faiz hesaplanarak belirlenen asıl alacağın 4.865.925,40TL olduğu, takip talebinde 4.918.019,49 TL olarak belirtilen asıl alacağın fazladan hesaplanan 52.094,09 TL’lik kısmının yerinde olmadığı belirtildiği halde, aynı raporun 12. Sayfasında asıl alacak 4.918.019,49 olarak alınarak toplam alacak miktarının 5.026.266,98 olduğu, takip talebindeki toplam alacak miktarının ise 5.022.982,75 TL olduğu belirtilmiştir. Bu durumda aldırılan bilirkişi raporu açıkça kendi içinde çelişki içermektedir. Öte yandan mahkemece akdi faiz işletilmemiş kredi aslı olan 4.856.782,30 üzerinden, ancak 4.918.019,49 TL için belirlenen temerrüt faizi olan 108.001,25 TL esas alınarak hüküm verilmiştir. Bu durumda mahkemece verilen karar ve dayanak bilirkişi raporu denetime ve hüküm vermeye elverişli olmadığından, açıklanan çelişkinin giderilmesi ve alacak kalemlerinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti için Bankacı Bilirkişi ….’den ek rapor alınması ve oluşacak sonuca göre, bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle, bilirkişi raporunun kendi içindeki çelişki giderilmeksizin, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan işlemlerin yapılmamış olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre münhasıran davacı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu gözetilip kazanılmış hakları korunarak bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan gerekçeyle KABULÜNE, kaldırma sebebine göre sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
2- Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/05/2019 tarih ve 2016/561 Esas, 2019/561 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin karar harcı olarak alınan harcın isteği halinde davacıya İADESİNE,
6-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere 29/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan V.

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Üye

e-imzalıdır.

Katip

e-imzalıdır.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”