Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/507 E. 2023/45 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :…….. Esas
KARAR NO : ……..

HAKİM : …….
KATİP :……..

DAVACI : 1- ………..
2-……….
DAVALI :………..
VEKİLİ : Av. ………….
Av. …….
Av. ……..

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/07/2022
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ :15/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 14/07/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; ……. tarihinde davalı şirket nezdinde ZMMS kapsamında sigortalı …….plakalı aracın yaya olan müvekkiline çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 100,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 50,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 50,00-TL bakıcı giderinin davalıdan tahsilini dava etmiştir.
Davalı vekili 28/07/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle;müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe teminatı kapsamı ile sınırlı olduğunu, kusur ve maluliyetin Adli Tıp Kurumunca tespiti ve müterafik kusur indirimi yapılması, tazminat hesabının genel şartlarda ön görülen usul ile yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE VE KANAAT:
Uyuşmazlık 24/10/2021 tarihli trafik kazası sebebiyle davacının davalı sigorta şirketinden ZMMS kapsamında 100,00-TL sürekli iş göremezlik, 50,00-TL geçici iş göremezlik ve 50.00-TL bakıcı gideri tazminatı istemine ilişkindir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali BK m. 46/I’de özel olarak hükme bağlanmıştır (6098 sayılı TBK m. 54). Bu hüküm gereğince “Cismani bir zarara düçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmaya muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zarar ve ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir”. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlâli halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddî zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir.
Sorumluluk hukukunun temel amacı, bir kimsenin mal varlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeleri aynen veya nakden gidererek zarar görenin zarar verici olay sonucunda malvarlığında eksilen değer yerine nitelik veya nicelik yönünden eş bir değer koymaktır. Zarar görenin malvarlığında eksilen değer yerine aynı nitelikte bir değer konulması mümkün olduğu takdirde bu değer; bu mümkün olmadığı takdirde, nicelik yönünden, yani para ile ona denk bir değer konulur ve zarar verenin yerine getirmek zorunda olduğu bu yükümlülüğe tazminat yükümlülüğü adı verilir. Tazminat yükümlülüğünün, bir diğer ifadeyle zarar verenin ödeyeceği tazminat miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle zararın hesaplanması gerekmektedir. Zarar görenin malvarlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki farkı ifade eden zarar, eşyaya ilişkin olabileceği gibi kişiye ilişkin de olabilecektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zararların da kişiye ilişkin zarar kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Çalışma gücü, zarar görenin iş gücünün, yani beden ve fikir gücünün, gelir getirici şekilde kullanılması demektir. Burada asıl önem arz eden kazanç kaybı veya azalması değil, kazanma gücünün kaybı veya azalmasıdır. Bu kayıp ve azalmadan doğan olumsuz ekonomik sonuçlar, zararı oluşturur (EREN Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, İstanbul 2006, s. 713).
Davacının davasının haklılığı sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespitine dayanan bilirkişi raporu, davacıda maluliyet oluşup oluşmadığına dayanan maluliyet heyet bilirkişi raporu ve buna dayanak tazminat hesabına ilişkin bilirkişi raporu alınmasından sonra anlaşılabilecektir. 10/10/2022 tarihli celsede davacı vekiline delil avansı yatırılmasına yönelik usulüne uygun süre verilmiş ve kesin sürenin sonuçları hakkında davacı vekili ihtar edilmiştir. Verilen kesin süreye rağmen delil avansı yatırılmamıştır. 23/01/2023 tarihli duruşmaya katılan davalı vekili dosyayı işlemden kaldırmamış ve ispatlanamayan davanın reddini talep etmiştir. Hal böyleyken davanın ispatlanamadığı anlaşılmış, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü KÜ M: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 80,70-TL harçtan mahsubu ile bakiye 99,20- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yaptığı ve karşıladığı masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafça masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne hesaplanan 200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabulucu gideri olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Karar kesinleştiğinde bakiye avansın yatırana iadesine,
Dair, davacının yokluğundan davalı vekilinin yüzüne karşı bedel itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 24/01/2023