Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/284 E. 2023/112 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :….. Esas
KARAR NO :…

HAKİM :……
KATİP : …….
DAVACI : …….
VEKİLİ : Av. ….
Av. …….
DAVALI : …….
VEKİLİ : Av. ….
Av. …..

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/04/2022
KARAR TARİHİ : 08/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 02/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 18/04/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; 26/10/2021 tarihinde müvekkilinin oğluna ait …… plakalı motosiklet ile seyir halindeyken plakası tespit edilemeyen aracın şerit tecavüzü yaptığını, ona çarpmamak için direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ve motosikletin devrildiğini, kaza sonucu müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 100,00-TL bakıcı giderinin davalıdan tahsilini dava etmiştir.
Davalı vekili 21/12/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili Güvence Hesabına usulüne uygun başvuru yapılmadığını, kusur raporunun Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alması gerektiğini, davacının bir kazanın varlığının ispatlamakla yükümlü olduğunu, davacının kazada müterafik kusurunun bulunduğunu ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Kusur bilirkişisinin 27/09/2022 tarihli keşfen alınan 10/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda dava dışı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 84. ve 47/c maddelerini ihlali ile kazaya sebebiyet verdiğini, davacının ise 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/1-a ve b maddelerini ihlali ile kazaya sebebiyet verdiği mütalaa edilmiştir.

Maluliyet bilirkişi heyetinin kaza tarihi olan 26/10/2021 tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre alınan 23/01/2023 tarihli bilirkişi kurulu raporunda davacının kalıcı maluliyet oranının %9, geçici iş göremezlik süresinin 4 ay, iyileşme dönemi içindeki bakıcı ihtiyacının 3 hafta olduğu mütala edilmiştir.
Sigorta konusunda uzman bilirkişiden TRH 2010 yaşam tablosuna göre alınan 31/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda davacının talep edebileceği kalıcı iş göremezlik tazminatının 175.527,33-TL, geçici iş göremezlik tazminatının 13.967,52-TL, iyileşme dönemi bakıcı gideri tazminatının ise 2.504,25-TL olduğu mütala edilmiştir.
Davacı vekilinin 01/02/2023 tarihli dilekçe ile dava değerini 187.152,26-TL’ye artırdığı görülmüştür.

GEREKÇE VE KANAAT:
Uyuşmazlık ölüm ve cismani zarar sebebi ile tazminat istemine ilişkindir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali BK m. 46/I’de özel olarak hükme bağlanmıştır (6098 sayılı TBK m. 54). Bu hüküm gereğince “Cismani bir zarara düçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmaya muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zarar ve ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir”. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlâli halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddî zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir.
Sorumluluk hukukunun temel amacı, bir kimsenin mal varlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeleri aynen veya nakden gidererek zarar görenin zarar verici olay sonucunda malvarlığında eksilen değer yerine nitelik veya nicelik yönünden eş bir değer koymaktır. Zarar görenin malvarlığında eksilen değer yerine aynı nitelikte bir değer konulması mümkün olduğu takdirde bu değer; bu mümkün olmadığı takdirde, nicelik yönünden, yani para ile ona denk bir değer konulur ve zarar verenin yerine getirmek zorunda olduğu bu yükümlülüğe tazminat yükümlülüğü adı verilir. Tazminat yükümlülüğünün, bir diğer ifadeyle zarar verenin ödeyeceği tazminat miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle zararın hesaplanması gerekmektedir. Zarar görenin malvarlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki farkı ifade eden zarar, eşyaya ilişkin olabileceği gibi kişiye ilişkin de olabilecektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zararların da kişiye ilişkin zarar kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Çalışma gücü, zarar görenin iş gücünün, yani beden ve fikir gücünün, gelir getirici şekilde kullanılması demektir. Burada asıl önem arz eden kazanç kaybı veya azalması değil, kazanma gücünün kaybı veya azalmasıdır. Bu kayıp ve azalmadan doğan olumsuz ekonomik sonuçlar, zararı oluşturur (EREN Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, İstanbul 2006, s. 713).
Davacı vekilince kazaya ilişkin sunulan CD kaydı, davacının hastaneye giriş kaydı ve 09/10/2022 tarihli kusura ilişkin bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde davacıda oluşan maluliyetin trafik kazası neticesinde gerçekleştiği hususunda mahkememizde tam bir vicdani kanaat oluşmuştur. 09/10/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın kazanın oluşumunda 3/4 oranı ile asli kusurlu olduğu, davacının ise 1/4 oranında tali kusurlu olduğuna kanaat getirilmiştir. Cd görüntüsünün izlenmesinde kazaya karışan araçların doğrudan birbirine temas etmediği görülse de davacının motoru yatırmak suretiyle çarpışmayı engellediği, dolayısıyla zararın artmasını önlediği görülmüştür. Bu yönü ile müterafik kusur savunması hukuki dayanaktan yoksundur. Davacı kazaya karışan motosiklet sürücüsünün kendisi olduğundan hatır taşıması savunmasının da hukuki dayanağının bulunduğundan bahsedilemez.
Tüm bu açıklamalar, mahkememiz, taraf ve kanun yolu mercileri denetimine elverişli 10/10/2022 tarihli kusur raporu,23/01/2023 tarihli maluliyet heyet bilirkişi raporu, 31/01/2023 tarihli sigorta konusunda uzman bilirkişi raporu ve davacı vekilinin 01/02/2023 tarihli dava değeri arttırım dilekçesi göz önünde bulundurularak davanın 187.152,26-TL yönünden kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü KÜ M: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne,
187.152,26-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 12.784,37-TL karar ve ilam harcından peşin alınan harç ve ıslah harcı toplamı olan 819,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.964,47-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

3-Davacının yaptığı ve karşıladığı harç dahil toplam 6.430,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalının yapmış olduğu masraf bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 29.072,84-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

6-Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabulucu gideri olan 1.560,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde bakiye avansın yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.