Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/393 E. 2023/27 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/393 Esas
KARAR NO : 2023/27

HAKİM : …….
KATİP : ………

DAVACI : …….
VEKİLİ : Av. …….
Av. …
DAVALI : ……
VEKİLİ : Av. …….

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/06/2021
KARAR TARİHİ : 16/01/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 17/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 24/06/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; 11/10/2019 tarihinde davalı şirket nezdinde ZMMS kapsamında sigortal…….plakalı aracın yaya olan müvekkiline çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, kaza tarihinden itibaren işlenmiş faizi ile 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 100,00-TL bakıcı giderinin davalıdan tahsilini dava etmiştir.
Davalı vekili……. tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe teminatı kapsamı ile sınırlı olduğunu, kusur ve maluliyetin Adli Tıp Kurumunca tespiti, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması, tazminat hesabının genel şartlarda ön görülen usul ile yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Kusur bilirkişisinin 19/10/2021 tarihli keşfen alınan 01/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda dava dışı sigortalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/1-b ve 47/1-d maddelerini ihlali ile kazaya sebebiyet verdiğini, davacının ise 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 68/c maddesini ihlali ile kazaya sebebiyet verdiği mütalaa edilmiştir.
Maluliyet bilirkişi heyetinin kaza tarihi olan 11/10/2019 tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre alınan 09/12/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda davacının kalıcı maluliyet oranının %10 , geçici iş göremezlik süresinin 4 ay, iyileşme dönemi içindeki bakıcı ihtiyacının 1 ay olduğu mütala edilmiştir.
Sigorta konusunda uzman bilirkişiden TRH 2010 yaşam tablosuna göre alınan 25/10/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda davacının talep edebileceği kalıcı iş göremezlik tazminatının 173.020,17-TL, geçici iş göremezlik tazminatının 22.618,17-TL, iyileşme dönemi bakıcı gideri tazminatının ise 2.558,40-TL olduğu mütala edilmiştir.
Davacı vekilinin 07/12/2022 tarihli dilekçe ile dava değerini 123.872,95-TL’ye artırdığı görülmüştür.
GEREKÇE VE KANAAT:
Uyuşmazlık 11/10/2019 tarihli trafik kazası sebebiyle davacının davalı sigorta şirketinden ZMMS kapsamında 100,00-TL sürekli iş göremezlik, kaza tarihinden itibaren işlenmiş faizi ile 100,00-TL geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı istemine ilişkindir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali BK m. 46/I’de özel olarak hükme bağlanmıştır (6098 sayılı TBK m. 54). Bu hüküm gereğince “Cismani bir zarara düçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmaya muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zarar ve ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir”. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlâli halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddî zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir.
Sorumluluk hukukunun temel amacı, bir kimsenin mal varlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeleri aynen veya nakden gidererek zarar görenin zarar verici olay sonucunda malvarlığında eksilen değer yerine nitelik veya nicelik yönünden eş bir değer koymaktır. Zarar görenin malvarlığında eksilen değer yerine aynı nitelikte bir değer konulması mümkün olduğu takdirde bu değer; bu mümkün olmadığı takdirde, nicelik yönünden, yani para ile ona denk bir değer konulur ve zarar verenin yerine getirmek zorunda olduğu bu yükümlülüğe tazminat yükümlülüğü adı verilir. Tazminat yükümlülüğünün, bir diğer ifadeyle zarar verenin ödeyeceği tazminat miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle zararın hesaplanması gerekmektedir. Zarar görenin malvarlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki farkı ifade eden zarar, eşyaya ilişkin olabileceği gibi kişiye ilişkin de olabilecektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zararların da kişiye ilişkin zarar kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Çalışma gücü, zarar görenin iş gücünün, yani beden ve fikir gücünün, gelir getirici şekilde kullanılması demektir. Burada asıl önem arz eden kazanç kaybı veya azalması değil, kazanma gücünün kaybı veya azalmasıdır. Bu kayıp ve azalmadan doğan olumsuz ekonomik sonuçlar, zararı oluşturur (EREN Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, İstanbul 2006, s. 713).
01/11/2021 tarihli kusura ilişkin bilirkişi raporu hükme esas alınabilecek mahiyette olup olay ve oluşa göre davacıya 3/8, sigortalı araç sürücüsüne ise 5/8 kusur takdir edilmiştir. 07/12/2022 tarihli değer artırım dilekçesinin 25/10/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre mahkememizin kusur takdiri ile aynı doğrultuda sunulduğu görülmüştür.
Davacı vekili aşamalarda müvekkiline donkeyman (gemi adamı) olarak çalıştığını beyan ederek tazminat hesabının asgari ücret esasına göre değil bilinen son maaşı üzerine yapılması gerektiğini beyan etmiştir. Her ne kadar bu işe ilişkin bordro sunulmamış olsa da davacıya ait hesap hareketlerinde işçilik maaşının ödendiği, davacının dava konusu kazadan önce 29/03/2018 tarihinde ……. çalışanı olduğu, mahkememizce Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü nezdinde yapılan araştırmada ise davacının gemi adamları bilgi sisteminde makine lostromosu yeterlilik belgesine sahip olduğu görülmüştür. Yani davacının gemi adamı olarak kabulü ve tazminat hesabını gemi adamı olması göz önünde bulundurularak yapılması gerekmektedir. Bu sebeple davacı gemi adamı kabul edilerek yapılan hesaplamaya dair 25/10/2022 tarihli bilirkişi raporu da hükme esas alınabilir niteliktedir.
Tüm bu açıklamalar, 01/11/2021 tarihli kusura ilişkin bilirkişi raporu,11/10/2019 tarihli maluliyet heyet bilirkişi raporu ve 25/10/2022 tarihli tazminat hesabına ilişkin bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde davacının 3/8 kusuru ile davanın 123.872,95-TL üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiş, sigorta şirketine kara yolları trafik kanununda belirtilen tüm evrak sunularak başvuru yapılmadığından dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü KÜ M: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne,
123.872,95-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 8.461,76-TL karar ve ilam harcından peşin alınan harç ve ıslah harcı toplamı olan 481,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.980,46-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

3-Davacının yaptığı ve karşıladığı harç dahil toplam 5.151,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalının yapmış olduğu masraf bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 19.580,94-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

6-Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabulucu gideri olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Bakiye avansın yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.