Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/374 E. 2022/772 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : ……….. Esas
KARAR NO : ………

BAŞKAN : ………..
ÜYE : ……..
ÜYE : ………
KATİP : …………

DAVACI : ………..
VEKİLİ : Av. ……..
DAVALILAR : 1- ……
2-……..
3- …………
VEKİLİ : Av…………….
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/06/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 03/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı ……… arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalarının bulunduğunu, borcun ödenmemesi üzerine kredi hesabının kat edilerek davalıya Kahramanmaraş 2.Noterliği’nin ………. yevmiye nolu ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün ……….esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalılar tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu, davalılar ile yapılan arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını belirterek davalıların Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün…………. esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazlarının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ve şahıslara karşı başlatılmış olan icra takibinden gönderilen ödeme emirlerinin ekinde dayanak belge bulunmadığını, davacının başlatmış olduğu icra takibine dayanak gösterdiği 18/04/2012 tarihli genel kredi sözleşmesinin tarafı olan limited şirketin ……. tarihli ticaret sicil gazetesinde yapılan ilan ile………….’ye devredildiğini, bankanın bu ilandan sonra Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş olan basiretli tüccar tanımlamasının gereklerini yerine getirmeyerek söz konusu şirketin limited olan ünvanını anonim şirket olarak değiştirerek işlemlerine devam ettiğini, söz konusu anonim şirketin limited şirketten farlı vergi daire ve vergi numarası ile farklı ortaklardan oluşan bir tüzel kişilik olduğunu, ilan tarihinde müvekkilleri …………….. kefili olduğu ……………. davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, ……….nin davacı bankaya olan borcu nedeni ile müvekkillerinin sorumlu tutulmasının yasaya aykırı olduğunu, ……………………… Şirketinin birbirinden ayrı olarak aynı zamanlarda da aktif olarak çalışmış şirketler olduğunu, söz konusu şirketlerin aynı zamanda birbirlerine dokunmadan faal olmuş olmalarının bu şirketlerin birbirinden ayrı olduğunu ortaya koyduğunu, müvekkillerinin davaya konu genel kredi sözleşmesine ilişkin borçtan sorumlu olmadıklarını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün…………..esas sayılı dosyası UYAP üzerinden mahkememiz dosyası ile ilişkilendirilmiş, anılan dosyanın incelemesinde alacaklı tarafın dosyamız davacıs………… borçluların dosyamız davalıları……., ……… …………olduğu, takibin 1.304.175,90-TL üzerinden başlatıldığı, davalılar tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı bankaya müzekkere yazılarak davaya konu taraflar arasındaki sözleşme ve eklerinin limit artışları ile beraber tam metni, hesap dökümleri, hesap kat’ı, ihtarı ve tebliğine ilişkin belgeleri celbedilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizin 17/02/2022 tarihli ara kararı gereğince dosya bankacı bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi mahkememize sunduğu 30/05/2022 tarihli raporunda davalı asıl borçlu ….. ile davacı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi /sözleşmeleri bulunmadığı, dava dışı ………….. ile imzalanan 1.500,000,00 TL limitli 18.09.2012 tarihli genel kredi sözleşmesi ile irtibat kurularak ………….. aleyhine takip başlatıldığı, banka kayıtlarına göre davalı kefiller …….. …………………. 31/01/2017 tarihinde,………. devrinden sonra şirket borçları için borçları için ayrı bir kefaleti veya taahhüdü bulunmadığı, davaya konu Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün ……….. Esas sayılı dosyasına konu edilen banka alacağının 18.09.2012 tarihinde davacı banka ile davalılar asıl borçlu ……… , arasında akdedilmiş olan Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredilerden kaynaklandığı, kullandırılan krediye ait ödeme planında yer alan bilgilerden kredinin ………….ye 10.05.2019 tarihinde 169,198,62 USD tutarında kullandırıldığı,…….. ve ……………. yönünden 10.12.2019 takip tarihi itibariyle 1.034.175,90 TL,…………….yönünden 10.12.2019 takip tarihi itibariyle alacak miktarının takibe bağlı kalınarak 1.034.175,90 TL hesaplandığı rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
GEREKÇE VE KANAAT:
Uyuşmazlık, genel kredi sözleşmesine dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine yöneliktir. Davaya konu, takibe dayanak alacak ………………..i. ile davacı banka arasındaki 18.09.2012 tarihli genel kredi sözleşmesine ilişkindir. Anılan çerçeve genel kredi sözleşmesine daval……. ve ………. müteselsil kefil olmuşlardır. …………….. 30/12/2016 tarihinde yapılan “Birleşme-Terkin” tescili işlemi ile …………..ye birleşme yolu ile katılmıştır. Bu durumda uyuşmazlık noktası ………..i’nin davaya konu kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcunun …………..den ve anılan limited şirket borcuna kefil olan diğer davalılardan talep edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Devralma şeklinde birleşme, bir veya birden fazla ticaret şirketinin ya da bir ticari işletmenin diğer bir ticaret şirketine tüm malvarlığı ile katılması veya onlar tarafından devralınmasıdır. Birleşmeyle, devralan ortaklık devrolunan ortaklığın veya ticari işletmenin malvarlığını bir bütün halinde iktisabeder. Birleşmeyle devrolunan ortaklık sona erer ve ticaret sicilinden silinir. Devrolunan ticari işletmenin tüzel kişiliği olmadığından, bunun sona ermesi de söz konusu olmaz. Buna karşılık, devralan şirketin tüzel kişiliği türünde bir değişme olmaz aynen devam eder. Birleşme işlemleri tescil kesinleştikten sonra, yasa uyarınca kalan ortaklık, külli halefiyet ilkesi uyarınca ortadan kalkan şirketin halefi olur. Yani tüzel kişilikleri sona eren şirketlerin tüm hak, borç ve yükümlülükleri devralan şirkete intikal eder. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde,………………i’nin davaya konu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcu, devralan ………………………ye geçecek olup, külli halefiyet ilkesi uyarınca davalıların anılan borçtan sorumlu olacağına kanaat getirilmiştir.
Öte yandan, davacı banka ile birleşme ile devrolunan ………………. arasında 18/09/2012 tarihli 1.500.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmeye daval……….. ve……………’ın sözleşme tarihi ile aynı tarihte kefil olduğu, kefalet sözleşmesinin TBK’nın 583. maddesinde belirtilen şekil şartlarına uygun olduğu, borçlu tarafça genel kredi sözleşmesine konu edim yükümlülüğü yerine getirilmediğinden hesabın 22/10/2019 tarihinde kat edildiği, kat ihtarnamesinin davalı asıl borçluya tebliğ edilip, bu bağlamda TBK m. 586 gereğince davalı kefiller yönünden de alacağın muaccel hale geldiği, kat ihtarnamesinin davalı kefillere 28/10/2019……..ve 31/10/209 ………… tarihinde tebliğ edildiği, hesap kat tarihi itibari ile asıl alacağın, kullanılan kredi tutarı ile bu krediye uygulanan akdi faiz toplamından oluşacağı, kat tarihi itibari ile belirlenen asıl alacağa hesap kat tarihinden temerrüdün gerçekleştiği takip tarihine kadar akdi faiz istenebileceği, asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanabileceği, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunun bu ilkeler doğrultusunda tanzim edildiği, temerrüt faizinin ise sözleşme hükümlerine uygun olarak hesaplandığı, bu bağlamda davalıların raporda tespit edildiği şekilde 999.255,01 TL asıl alacak, 108.668,99 TL işlemiş faiz, 5.433,45 TL BSMV ve 821,31 TL ihtarname masrafı kadar davacı bankaya borçlu olduklarına kanaat getirilerek taleple bağlılık ilkesi uyarınca icra takibinde talep edilen miktar doğrultusunda davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Kabul edilen miktar yönünden davacının talepte bulunduğu, geçerli bir icra takibinin başlatıldığı, ödeme emrine süresi içinde yapılmış geçerli bir itirazın bulunduğu, süresinde açılmış bir dava bulunduğu ayrıca alacağın likit olması nedeni ile davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
H Ü KÜ M: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın kabulü ile davalıların Gaziantep İcra Müdürlüğünün ………….. E. Sayılı icra dosyasındaki itirazlarının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına,
2-Nakdi alacağın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan ve alacağın %20’si olan (206.835,2 TL ) icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 70.644,56-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 12.490,26-TL harcın mahsubu ile bakiye 58.154,30-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacının peşin yatırdığı 12.490,26-TL harcın yargılama giderlerine katılmaksızın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı ve karşıladığı toplam 1.073,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
6-Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 130.734,07-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
8-Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabulucu gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.22/09/2022