Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/356 E. 2023/104 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …… Esas
KARAR NO :……

HAKİM : ……
KATİP : …..

DAVACI : …
..
VEKİLİ : Av…..
Av……

DAVALI : …….
VEKİLİ : Av. ….
Av. …..
Av. ……

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan )
DAVA TARİHİ : 10/06/2021
KARAR TARİHİ : 03/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 02/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı aleyhine Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün…….esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, davalı şirket tarafından Gaziantep… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…..esas sayılı dosyası ile iflasın ertelenmesi için 27/02/2015 tarihinde müracaat edildiğini, mahkeme tarafından iflasın ertelenmesinin reddedildiğini, dava süresi boyunca yaklaşık beş yıl boyunca icra takibi açma yasağından dolayı icra takibi başlatılamadığını, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını, alacağın ticari ilişkiye dayandığını, fatura karşılığı kimyasal ürünlerin satıldığını ancak karşılıklarının ödenmediğini, bu nedenle öncelikli olarak yargılama sonuna kadar alacağı teminat altına almak amacıyla davalının konkordato süreci de yaşamış olması ihtimaline istinaden yaklaşık ispat sağlandığından, teminatsız veya uygun görülecek bir nakdi veya teminat mektubu karşılığında asıl alacak miktarı kadarınca davalı aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesini, akabinde davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün…… esas sayılı dosyasındaki takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının icra takibine dayanak olarak 13 adet fatura belirtildiğini, başka hiçbir dayanak belgenin bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde bildirdiği delillere muvafakat etmediklerini, faturaların tek başına alacağın varlığını ortaya koyan belge olmadığını, borcun tamamına itiraz ettiklerini, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının başlattığı icra takibinin kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi, tartışılması ve gerekçe;
Dava, davacı tarafça faturaya dayalı olarak başlatılan ve davalının Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün…….esas sayılı dosyasında yaptığı itirazının iptaline karar verilip verilemeyeceğine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının dosyamızın davacısı, borçlusunun dosyamızın davalısı olduğu, 13 adet faturaya dayalı olarak toplam 100.200,62 TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilen muhtıralar uyarınca ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu yerleri bildirmeleri istenmiş, taraflarça ticari defterlerinin yeri bildirilmiştir.
Tarafların BA, BS formları ilgili vergi dairlerinden celp edilmiş, dava konusu faturaların her iki tarafın formlarında bildirildiği görülmüştür.
Gaziantep…. Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Davanın 20/10/2021 tarihli celsesinin 5 numaralı ara kararı gereği Adana Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak, dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin 2014 ve 2015 yılları içerisinde davalı ile ticari ilişkilerinin olduğu, bu hususun muavin kayıtlar, yevmiye kayıtları, faturalar ve cari ekstrelerden anlaşıldığını, davacı ……. ile davalı …….. arasında ticaretin ilk başladığı tarih defter ve fatura kayıtlarından 28.04.2014 olduğunun tespit edildiğini, son olarak da 24.03.2015 yapılan ticaret ile fatura edildiğini, kayıtlar baz alındığında ilgili dönemlerin 2014-2015 yılarını kapsadığının tespit edildiğini, ….. Kimya San. Tic. Ltd. Şti. 2014 yılı için İlgili Yevmiye Defterinin 25.12.2013 tarihinde T. C. Adana 10. Noterliğinde No:27385 ile tasdik ettirildiği 10 Hazlran 2015 tarihinde T.C. Adana …Noterliğince de No:…..ile 1520. Sayfada kapatıldığı ve görülmüştür şeklinde onaylandığını, 2015 yılına ait envanter defterinin T.C. Adana 10, Noterliğinde 30.12.2014 tarihinde 29741 no ile 100 tek sayfa olarak tasdik edildiği ve 2015 Dönemine zit Defteri Kebir’in 2000 Sayfa olarak 30.12.2014 tarihinde T.C. Adana 10. Noterliğinde 29742 yevmiye no ile tasdik edildiğini, 2015 yılı yevmiye defteri ibraz edilemediğini, yapılan incelemede 2014 yılına ait yevmiye kayıtlarının eksik olmadığı, dava dosyasında bulunan söz konusu faturaların yevmiye kayıtlarında görüldüğünü, yapılan ilamsız icra takibine istinaden borçlu…….tarafından belirli tarihlerde icra kanalı ile …….’nme 22.09.2020 tarihinde 2.000,00 TL, 05.10.2020 tarihinde 2.000,00 TL, 20.10.2020 tarihinde 2.000,00 TL, 01.09.2020 tarihinde 1.500,00 TL, 31.09.2020 tarihinde 1.500,00 TL. olmak üzere toplamda 9.000,00 TL ödeme yaptığı anlaşıldığını, ödemlerin yapıldığı yıllarda firma E-Defter uygulamasına geçtiğini, davalı şirket davacıya ödeme yaptığı aralarında bir ticaretin olduğu her aşamada belirgin olduğunu, davalı şirketin Keşide Etmiş olduğu T……. Tarafından…….’ye alt 6980225 nolu çek ile keşide edilen tutar 70,000,00 TL 30.07.2015 tarihinde karşılıksız çıktığını ve……arafından……. ait 4055167 nolu çek ile keşide edilen tutar 30.000,00 TL 13.03.2015 tarihinde karşılıksız çıktığını, karşılıksız çıkan çekler nedeniyle firma kayıtlarında 100.000,00 TL borç dekontu düzenlenmek suretiyle alacak tahakkuk ettirildiğini, davaya konu alacağın karşılıksız çek alacağı olduğunun anlaşıldığını, ….. Kimya San, Tic. Ltd. Şti. ‘nin alacağının defter ve yevmiye kayıtlarında 1.065,20 TL olduğu ve daha önce tahsil etmiş oldukları ve kayıtlardan ve delilerden de anlaşılacağı üzere…….’nin……. ‘ne çek keşide ettiğinin ve bu çeklerin de…… tarafından ciro edildiği ve Borç hesaplarında kullandığı çeklerin karşılıksız çıkması ve yevmiye kayıtlarında yapılan Borç dekontu ile yapılan yeni kayıt düzeltmeler ile alacağının 107.272,12 TL olduğunun anlaşıldığını, incelenen yevmiye kayıtları sonucunda 31.12.2015 tarihi sonunda 107.272,12 TL alacağın (karşılıksız çekler dahil) olduğu ve bu alacak sonrasında borçlu tarafın icra kanalı ile yapmış olduğu 9.000,00 TL banka havalasi dikkate alındığında net alacağın 98.272,12 TL olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce mali müşavir bilirkişiden aldırılan raporda özetle; davalı firmanın 2014-2015-2016-2017-2018-2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerini eksiksiz olarak ibraz ettiği, yasal süre içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, e-defter mükellefi olduğu, defterin usulüne uygun olarak tutulduğunu, davalıya ait dava dosyasına sunulan BA/BS Form kayıllar ve ticari defter kayıtlarına göre dava konusu faturaların deflerlerinde kayıtlı olduğunun görüldüğünü, davalının ticari defter kayıtlarına göre: 31.12.2015 tarihden 31.12.2019 tarihine kadar devreden 7.272,12 TL davacıya borçlu olduğu, 2020 yılında 7.282,12TL, ödeme sonrasında, davalının takip ve dava tarihi itibariyle 10,00 TL davacıdan alacaklı olduğuna ait kayıt olduğunun görüldüğünü, davalının kayıllarında davacıya vermiş olduğu 70.000.00TL ve 30.000,00TL tutarındaki çekler ile ilgili herhangi bir iade kaydı görülmediğini, davacının ticari defterlerini inceleyen bilirkişinin 08.06.2022 tarihli raporunda 30.07.2015 tarih 698025 nolu 70.000,00TL + 13.03.2015 tarik 4055167 nolu 30.000,00TL. Tutarındaki karşılıksız çıkan çeklerden 7.272,12 TL devreden cari olmak üzere 31.12.2015 tarihi itibariyle davacının toplam 107.272,12TL alacağı olduğu, takip ile 9.000.00TL tahsilat sonrasında 98.272,12 TL davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiğini, taraflar arasındaki farkın, (davacıda alacak 98.272,12TL- davalıda alacak 10,00TL)-98.262,12 TL tutarındaki farkın davalının vermiş olduğu – 70.000,00TL + 30.000.00TL=100.000,00TL tularındaki karşılıksız çıkan çeklerden ve davalı kayıtlarında görülen davacı kayıtlarında görülmeyen 1.737,88 TL nakit ödemeden kaynaklandığı bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ve talimat mahkemesinden alınan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Tüm bu açıklamalar, deliller ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde, davanın itirazın iptali davası olduğu, davalının icra dosyasına yaptığı itirazında alacaklıya borcunun olmadığını beyan ettiği görülmektedir. Öncelikle belirtmek gerekirse, icra takibine konu faturaların her iki tarafın BA/BS formlarında bildirimlerinin yapıldığı, her iki tarafın da bildirimlerini aynı şekilde ve miktarda yaptığı, takibe konu faturanın davacının ve davalının defterlerine işlendiği, bu hususların bilirkişi raporlarıyla da sabit olduğu, dolayısıyla takibe konu faturalardaki malların teslim edildiği, bu konuda bir ihtilafın olmadığı sabittir. Bilirkişilerce sunulan raporlara göre, davacı defterlerine göre davacının davalıdan 98.272,12 TL alacaklı gözüktüğü, davalı defterlerine göre davalının davacıdan 10,00 TL alacaklı gözüktüğü, aradaki farkın esasen 2 adet çekten kaynaklandığı görülmektedir. 70.000 TL ve 30.000 TL’lik iki adet çek, davalı tarafından davacıya verilmiş, celp edilen kayıtlarla da sabit olduğu üzere bu iki çek karşılıksız çıkmıştır. Çeklerin her ikisi de süresinde ibraz edilmiş ama karşılıksız işlemine tabi tutulmuşlardır. Davalı tarafça bu çeklerin davalıya iade edilmediği, davacının uhdesinde olduğu, alacaklının bedeli talep edebilmesi için kambiyo senetlerini borçluya vermesi gerektiğini, bu durumda da davacının talepte bulunamayacağını ileri sürmüştür. Her ne kadar davalı tarafın bu savunması Yüksek mahkeme içtihatlarına uygunsa da, davamıza aynen tatbiki mümkün değildir. Nitekim burada amaç, hem asıl ilişki sebebiyle hem de kambiyo ilişkisi sebebiyle borçlunun iki kez aynı borcu ödemesinin önüne geçilmesidir. Başka bir deyişle alacaklının hem asıl ilişki sebebiyle davacıya başvurmasını hem de kambiyo senedine dayanarak başvurmasını engellemektir. Durum bu olmakla birlikte, dosyamızın incelenmesinde de görüleceği üzere Gaziantep ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/946 Esas sayılı dosyasında davalı şirket hakkında iflasın ertelenmesi davasında dava açılınca davalı hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmiş, tüm icra takipleri 03/03/2015 tarihinde tedbiren durdurulmuş, verilen bu tedbir kararı ise 25.06.2020 tarihinde kaldırılmıştır. Dolayısıyla davacı bu durumda zaten kambiyo hukukundan kaynaklanan haklarını kullanamamıştır. Kaldı ki çeklerin artık kambiyo senedi vasıfları da kalmamıştır. Davacı bu durumda ancak sadece asıl ilişkiye dayanarak alacak talebinde bulunabileceğinden (ki davamızda da böyle yapmıştır), başka bir deyişle artık salt çekten dolayı kambiyo hukukuna dayalı bir talepte bulunamayacağından, bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiş, çeklerin iade edilmemesinin ödememe sebebi yapılması gerek bu sebeplerle gerekse de hakkaniyet gereği yerinde görülmemiştir. Ayrıca davacı defterleri ve davalı defterleri arasında her ne kadar davalı defterlerinde görünen 1.737,88 TL’lik ödemeden dolayı da fark varsa da, bu konuda davalı tarafa süre verilmiş ancak bu ödemeye ilişkin yazılı bir delil edilemediğinden ve de sunulan belgenin bu ödemeyle bir ilgisi olmadığından bu hususta da davacı kayıtlarına itibar edilmiştir. Bu durumda da davacı defterine göre davacının (9.000,00 TL’lik ödeme düşüldükten sonra) davalıdan 98.272,12 TL alacaklı olduğu görüldüğünden bu miktar üzerinden davanın kabulü yoluna gidilmiştir. Davalı tarafça her ne kadar takibe sıkıya başlılık ilkesi gereği ticari defterlerin ve BA/BS formlarının delil olamayacağı ileri sürülmüşse de, gerek davacının bu delillere dayanmış olması gerekse de mahkemece resen bu delillere başvurulabilmesinin mümkün olması ve son dönem Yargıtay kararları da dikkate alınarak bu iddialara itibar edilmemiştir. Davacı tarafça takipte her ne kadar faiz talep edilmişse de, davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir delilin dosyada bulunmaması sebebiyle işlemiş faiz talebi reddedilmiş ve takip tarihinden itibaren ticari faize hükmedilmiştir. Diğer taraftan davacının icra inkar tazminatı talebi değerlendirildiğinde de alacağın likit olup davalının takibe yönelik itirazın da haksız olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan %20 oranındaki icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ayrıca davalının kötüniyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından, davacının kötüniyetini gösterir bir delilin dosyada bulunmaması neeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve neticeten aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün …….. esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının kısmen iptali ile; takibin 98.272,12 TL asıl alacak yönünden kaldığı yerden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık 13,75 oranında ve değişen oranlarda ticari temettüt faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacağın likit olması ve borçlunun itirazında haksız olması nedeniyle hükmedilen alacağın %20’si oranındaki 19.654,42 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 6.844,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.210,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.634,52 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacının yaptığı ve karşıladığı toplam 2.629,78 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma göre hesaplanan 2.579,16 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Arabuluculuk Kanununa göre suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul- red oranına göre 1.294,59 TL’sinin davalıdan, bakiye 25,41 TL’sinin ise davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davalının yapmış olduğu masraf bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 15.723,54 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 1.928,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde bakiye avansın yatırana iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Gaziantep Bölge Adliye mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 03/05/2023