Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/240 E. 2021/398 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : ….

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – …..
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 14/04/2021
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 12/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ….. Şti’nin …’nün 30/09/2014 tarihli kararı ile TTK geçici 7.maddesi gereği resen terkin edildiğini, şirket adına kayıtlı ….. ve ….. plakalı 2 adet araç kayıtlı olduğunu, şirketin resen terkin edildiğinden araçlar üzerinde bir tasarrufta bulunamadıklarını, bu nedenlerle ….. Şti’nin şirketin geçici ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı temsilcisi cevap dilekçesinde özetle; TTK’nın geçici 7.maddesi gereğince öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davanın öncelikle bu nedenle reddi gerektiğini, şirketin oda kaydının askı neticesinde kapanması ve adresinde bulunmamasından dolayı münfesih sayıldığından terkin işleminin TTK geçici 7.maddede belirtilen usullere uygun olarak gerçekleştirildiğini, şirketin ihyasına karar verilmesi halinde ise aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini, bu nedenlerle davanın reddini savunmuştur.

İhyası talep edilen şirketin üzerine kayıtlı araçlar uyap üzerinden tespit edilerek, bu araçların ….. plakalı Peugeot marka otobüs ve….. plakalı Renault marka minibüs olduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE VE KANAAT:
Dava, 6102 sayılı Yasa’nın geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyasına karar verilmesi istemine ilişkin olup, anılan madde uyarınca 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim ve limited şirketler 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı (TTK geçici 7/2. madde) gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacının terkin edilen şirketin temsilcisi olduğu, bu şirket adına kayıtlı araçlar bulunmasına rağmen şirketin tescil kaydının silindiği, bu durumda ihya davası açılması için hukuki yararın bulunduğu, zira üzerine kayıtlı malvarlığı olan şirketin bu şekilde tasfiyesiz terkin edilemeyeceği nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yargılama gideri yönünden ise, ihyası talep edilen şirketin malvarlığı bulunmasına rağmen şirketin, TTK’nın Geçici 7. maddesine göre 15.04.2014 tarihinde re’sen terkin edildiği, terkine ilişkin ihtarın yalnız ilan yoluyla yapılıp, TTK’nın Geçici 7. maddesinin 4. fıkrasının “a” bendi uyarınca sicil kayıtlarına göre şirketi temsile yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmadığı anlaşılmakla, terkin işlemini TTK’nın Geçici 7. maddesine uygun olarak yapmayan davalı kurumun yargılama giderlerinden sorumlu olacağı açıktır. Bu durumda, HMK 326.maddesi uyarınca davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi uygun görülmüştür (Aynı yönde Y. 11. HD, E. 2019/4755, K. 2019/8101 sayılı ilamı). Yine anılan maddede ihya davası açmak için 5 yılllık hak düşürücü süre öngörülmüş ise de bu sürenin usulüne uygun bir terkin işleminden itibaren başlatılacağı, mevcut durumda sicil kayıtlarına göre şirketi temsile yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmaması nedeniyle usulüne uygun bir terkin işlemi yapılmadığı bu nedenle hak düşürücü sürenin uygulanamayacağına kanaat getirilmiştir.
H Ü KÜ M: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile, ….. ŞİRKETİ’nin TTK’nın geçici 7/15.maddesi uyarınca şirket adına kayıtlı ….. ve ….. plakalı araçların satış vs gibi tasfiyeye ilişkin işlemlerin yapılması ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-TTK’nın 547/2 maddesine göre …’ın (TC:….. ) ek tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın keşinleştiğinde Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından tescil ve ilanına,
3-Alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yaptığı ve karşıladığı harç dahil toplam 89,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 08/07/2021