Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/127 E. 2023/21 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : ………Esas
KARAR NO :…….

HAKİM : …….
KATİP : ……….

DAVACI : ……….
VEKİLİ : Av. ………..

DAVALI : .
VEKİLİ : Av. ……….

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 22/02/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2023
GEREKÇE TARİHİ : 13/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı …………le imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine davalının müşterek borçlu, müteselsil kefil olduğunu, genel kredi sözleşmesine istinaden asıl borçluya kullandırılan kredinin ödeme planı çerçevesinde geri ödenmemesi üzerine muhataplara hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu, dava şartı olarak arabuluculuk yoluna başvurduklarını ancak netice alamadıklarını iddia ederek, Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün 2020/62920 Esas sayılı dosyasına yönelik itirazın iptali ile davaya konu takip dosyasının kaldığı yerden devamına, ayrıca %20 oranından az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında açılan davanın usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğunu, asıl borçlu ……………nin konkordato talebinde bulunarak Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, bu dosyada mahkemece konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, asıl borçlunun tasdik projesi mahkemece kabul gördüğünden borcun tasfiyesi ancak proje kapsamına göre mümkün olup davacı bankanın müvekkili hakkında takip başlatmasının şekli açıdan mümkün olmadığı, zira taraflar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, huzurdaki davada asıl borçlu taraf olmadığından davanın usulden reddi gerektiğini savunmuştur. Öte yandan davacı bankanın konusu ve miktarı aynı olan iki ayrı takip başlatmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
YAPILAN YARGILAMA, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden doğan banka alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce tensip zaptı düzenlenerek bildirilen deliller toplanmış, dava miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğundan ön inceleme duruşma günü tayin edilmiştir.
Davaya konu Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün………. Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden istenilerek dava dosyası arasına alınmıştır. Dosyanın incelenmesinden; takibin 401.877,39-TL asıl alacak, 6.805,27-TL işlemiş temerrüt faizi (%22,10), 340,26-TL BSMV (%5), 1.078,29-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 410.101,20-TL nakit alacağın tahsili işlemi ile başlatıldığı, takip dayanağı olarak ………. kredi için” gösterildiği, takip talebinin borçluya gönderilen ödeme emri ile uyumlu olduğu, takip borçlusu davalının 7 günlük itiraz süresi içinde borca tüm fer’ileriyle birlikte itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin icra müdürlüğü tarafından durdurulduğu görülmektedir.
Tensip zaptının ara kararı ile davacı bankaya müzekkere yazılarak taraflar arasında imzalanan sözleşme ve ekleri istenmiştir. Gelen cevabi yazı ve ekleri bilirkişi incelemesine esas olmak üzere dava dosyası arasına eklenmiştir.
Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …….. Esas- ……….. Karar sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden istenilerek dava dosyasına eklenmiştir. Dosyanın incelenmesinden; mahkemece …………nin konkordato tasdik projesinin imtiyazsız (adi) alacaklar bakımından kabul edildiği, davacı bankanın mahkeme kararında alacaklı sıfatıyla yer aldığı görülmektedir.
Davacı tarafın dava açmadan önce usulüne uygun şekilde arabuluculuk yoluna başvurduğu, tarafların anlaşamadığına dair son tutanak aslının dosyaya ibraz edildiği, davanın 1 yıllık hak düşürücü süresi içinde içinde açıldığı, Mahkememizin görevli ve yetkili olduğu, dava şartlarının sağlandığı anlaşılmakla taraflar arasındaki uyuşmazlık noktaları tespit edilmiş, uyuşmazlığın davalının davacı banka ile aralarındaki genel kredi sözleşmesi kapsamında icra dosyasına konu ettikleri tutarda borçlu olup olmadığına ilişkin olduğu anlaşılmış, davacı tarafın karşı taraf ile sulh olma durumlarının olmadığını bildirmesi üzerine ön inceleme aşaması tamamlanarak davanın esasına girilmiş dosya re’sen seçilen bankacı bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi ile verilmiştir. İnceleme kapsamı detaylıca ara kararda belirtilmiştir.
Bilirkişi tarafından banka kayıtları yerinde incelenerek düzenlenerek dosyaya sunulan raporda, bankanın kredi müşterisi olan asıl borçlu…….. ile ……… tarihinde 500.000,00-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı ………….1.250.000,00-TL limitle sözleşmeye müşterek borçlu, müteselsil kefil olduğu, sözleşme kapsamında kullandırılan kredi borcunun ödenme planına göre ödenmemesi üzerine kat ihtarının davalının sözleşmede bildirdiği adresine gönderildiği, 23/07/2020 tarihinde hesabın kat edildiği görüş ve tespitlerine yer verilmiştir. Bilirkişi banka alacağını;
-400.538,44-TL asıl alacak,
-1.522,05-TL işlemiş akdi faiz (%22,80),
-9.097,79-TL temerrüt faiz (%22,10)
– 530,99-TL BSMV (%5),
-1.078,29-TL ihtarname masrafı,
Olmak üzere 412.767,56-TL, olarak hesaplanmıştır.
Düzenlenen raporda bankacı bilirkişinin uzmanlık alanına girmemesi sebebiyle davalının konkordato kararına yönelik savunmaları incelenmemiştir. Mahkememizce ……….tarihli raporu düzenleyen bilirkişinin yanına yeminli mali müşavir/ bağımsız denetçi bilirkişi eklenerek 2 kişilik heyet oluşturulmuş, yeniden rapor alınmıştır.
Heyet tarafından düzenlenen raporda; davacı banka alacağının konkordato projesi kapsamında adi alacak olarak nitelendirilmesi gerektiği, borcun asıl borçlu yönünden konkordato projesi kapsamında olduğu, İİK 308/C maddesine göre yapılacak olan değerlendirmenin Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve tespitlerine yerilmiş, banka alacağı 18/02/2022 tarihli rapordaki gibi hesaplanmış, bu konuda raporlar arasında herhangi bir çelişki olmamıştır.
Tarafların heyet raporuna yönelik itirazları karşılanmak üzere ek rapor tanzimine karar verilmiş olup, heyet tarafından düzenlenen ek raporda; kök raporda belirtilen görüş ve tespitlerde herhangi bir değişiklik olmadığı, konkordato projesinin tasdik tarihinde asıl borçlunun davacı bankaya olan adi borç tutarının 920.388,68-TL olduğu, ön projede yer alan tutarın (adi+ ipotekli) 1.776.658,87-TL olduğu, banka tarafından kaydedilen alacak tutarının 3.020.388,68-TL olduğu yönünde görüş ve tespit bildirilmiştir.
Düzenlenen raporlar dosya kapsamına uygun, denetime elverişli bulunarak taraflara usulüne uygun tebliği sağlanmıştır.
GEREKÇE VE KANAAT:
İİK Madde 303. Maddesi hükmü “Konkordatoya muvafakat etmeyen alacaklı borçtan birlikte sorumlu olanlara karşı bütün haklarını muhafaza eder.
Konkordatoya muvafakat eden alacaklı da kendi haklarını, borçtan birlikte sorumlu olan kişilere ödeme mukabilinde devir teklif etmek ve onlara toplantıların günü ile yerini en az on gün önce haber vermek şartıyla bu hükümden yararlanır.
Alacaklı müracaat hakkına halel gelmeksizin borçtan birlikte sorumlu olan kişilere konkordato müzakerelerine katılma yetkisini verebilir ve onların kararını kabul taahhüdünde bulunabilir.
” şeklindedir.
Borçlar Kanununun 594. Maddesi hükmü “Asıl borçlu, anaparanın veya yarım yıllık döneme ait faizin ödenmesinde ya da yıldan yıla yapılması öngörülen anapara ödemelerinde altı ay gecikirse, alacaklının durumu kefile bildirmesi gerekir. İstek hâlinde alacaklı, her zaman asıl borcun kapsamı hakkında kefile bilgi vermek zorundadır.
Asıl borçlunun iflasına karar verilmiş veya borçlu konkordato istemişse alacaklı, alacağını kaydettirmek ve haklarının korunması için gerekeni yapmak zorundadır.
Alacaklının, borçlunun iflas ettiğini veya borçluya konkordato mehli verildiğini öğrendiği anda, durumu kefile bildirmesi gerekir.
Alacaklı, yukarıdaki fıkralarda öngörülen gereklerden birini yerine getirmezse, bundan dolayı kefilin uğradığı zarar miktarınca ona karşı haklarını kaybeder.” şeklindedir.
Yukarıda anılan mevzuat hükümleri ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı bankanın konkordato projesine muvafakat vermediği ve itiraz ettiği hususları Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/77 Esas- 2020/863 Karar sayılı gerekçeli kararından açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı banka kefile karşı olan haklarını korumuştur ve kefilden alacağın tahsilini talep edebilecektir. Başka bir deyişle mahkemece tasdik edilen konkordato projesi asıl borçludan yapılacaklar tahsilatlar yönünden bağlayıcı olup davacı banka kefilden genel kredi sözleşmesi ve kefalet hükümlerine talepte bulunabilecektir.
Bu hususun tespitinden sonra banka alacağının hesaplanmasına gelince; bankanın hesabı 401.098,95-TL üzerinden kat ettiği, icra takibini 401.877,39-TL üzerinden başlattığı görülmektedir. Bu hesaba göre banka alacağını akdi faizi ana paraya ekleyerek yani alacağı kapitalize ederek talepte bulunmuştur. Bu uygulama bankacılık teamüllerine ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin (kapatılan 19. Hukuk Dairesi) yerleşik içtahatlarına uygundur. Bu esaslara göre, bilirkişi tarafından hesaplanan 400.538,44-TL asıl alacağa, yine bilirkişi tarafından hesaplanan 1.522,05-TL akdi faiz eklendiğinde kapitalize edilen tutar 402.06,49-TL olarak hesaplamaktadır. (Bankanın icra takibinde talep ettiği alacak 401.477,39-TL’dir.)
Bilirkişi tarafından her ne kadar temerrüt faizi hesaplanmış ise; bilindiği üzere sözleşmede yazılan adrese tebligat yapılması kefil yönünden yeterli olmayıp Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin (kapatılan 19. Hukuk Dairesi) yerleşik içtahatları gereğince kefile Tebligat Kanunları hükümlerine göre geçerli bir tebligat yapılması gerekmektedir. Bankadan gelen tebligatlar incelendiğinde davalı kefile usulüne uygun tebligat yapılamadığı, dolayısıyla kefilin icra takibiyle beraber temerrüte düştüğü görülmektedir. Bu itibarla icra takibindeki temerrüt faizi talebi yerinde değildir.
Mahkememizce kabul edilen 1.522,05-TL akdi faiz üzerinden %5 oranında hesaplanan BSMV 115,83-TL’dir. Bilirkişi raporunda her ne kadar mahkememizce yukarıda açıklanan kapitalize işlemi yapılmamış ve 1.522,05-TL akdi faiz üzerinden BSMV hesabı yapılmamış ise de banka kayıtlarının denetime elverişli şekilde incelendiği, dosya kapsamındaki belgelerle kıyaslandığında yapılan hesaplamada bir çelişki olmadığı, belirtilen eksikliklerin basit matematik hesabına dayanması, dosya kapsamında 3 ayrı rapor alınması hususları birlikte gözetilerek yargılamanın daha fazla sürüncemede kalmaması için hesap eksiklikleri yukarıda açıklandığı şekilde Mahkememizce tamamlanmıştır.
İcra takibine sıkı sıkıya bağlılık kuralı ve bilirkişi hesaplaması birlikte değerlendirildiğinde davacı banka;
-401.877,39-TL asıl alacak,
-115,83-TL BSMV (%5),
-1.078,29-TL ihtarname masrafı, olmak üzere toplam 403.071,51-TL alacak için sübut bulmuş, bu tutarlar için davanın kabulüne fazlaya dair istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalının derdestlik itirazına konu Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün 2019/107846 Esas ve 2019/107861 Esas sayılı dosyaları UYAP sistemi üzerinden getirtilerek incelenmiş olup, takiplerin tamamında “tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” ibaresinin bulunduğu görülmüş, davalının derdestlik itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacının icra inkar tazminatı talebinin değerlendirilmesine gelince, asıl borçlu ile yürütülen konkordato sürecinin kamu düzenine ilişkin olduğu, davalı kefilin oturumlara katılmadığı dolayısıyla davacı bankanın itirazlarını ve ret oyu verdiği hususlarını bilmesinin dosya kapsamına göre kendisinden beklenemeyeceği, İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2 maddesindeki şartların sağlanmadığı gerekçesiyle kötü niyet tazminatına yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün 2020/62920 esas sayılı dosyasına yönelik itirazın kısmen iptaline, itirazın;
-Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün……….ve 2…. Esas sayılı takip dosyalarıyla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla,
-401.877,39-TL asıl alacak,
-1.078,29-TL ihtarname masrafı,
-115,83-TL BSMV (%5)
Olmak üzere toplamda 403.071,51-TL üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-İİK 67/2 maddesindeki şartlar sağlanmadığından icra inkar tazminatına yönelik talebin reddine,
3-Alınması gereken 27.533,81-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
4-Davacının yaptığı ve karşıladığı toplam 1.866,70-TL yargılama giderinden kabul edilen kısma göre hesaplanan 1.834,70-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul edilen kısma göre hesaplanan 1.297,37-TL’nin davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına, bakiye 22,63‬-TL’nin ise davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1-2 Maddesi gereğince 59.430,01-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1-2-3 Maddesi gereğince 7.029,70-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.12/01/2023