Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/738 E. 2021/166 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :…..
KARAR NO : …..

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
DAVALI : … – …
DAVA : …..
DAVA TARİHİ :…..
KARAR TARİHİ : …..
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : …..

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı asil dava dilekçesinde özetle; Resen terkin edilen ve ihyasını talep ettiği …..Nakliye San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin pay sahibi müdürü olduğunu, şirketin 18/04/2014 tarihli…..8553 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde TTK geçici 7.madde uyarınca yapılan ihtar ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde 15/01/2014 tarihli 8486 sayılı ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunulmadığı için resen terkin edildiğini, şirkete ait 3 adet taşıt bulunduğunu, şirketin resen terk edildiği için taşınmazlar üzerinde bir tasarrufta bulunamadıklarını ve herhangi bir işlem yapamadıklarını belirterek …..Nakliye San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin geçici olarak ihya edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; TTK’nın geçici 7.maddesi gereğince öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davanın öncelikle bu nedenle reddi gerektiğini, şirketin oda kaydının askı neticesinde kapanması ve adresinde bulunmamasından dolayı münfesih sayıldığından terkin işleminin TTK geçici 7.maddede belirtilen usullere uygun olarak gerçekleştirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İhyası talep edilen şirketin üzerine kayıtlı araçlar uyap üzerinden tespit edilerek, bu araçların ….. plakalı….. markalı kapalı kasa, ….. plakalı….. markalı tenteli kasa ve ….. markalı binek otomobil olduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE VE KANAAT:
Dava, 6102 sayılı Yasa’nın geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyasına karar verilmesi istemine ilişkin olup, anılan madde uyarınca 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim ve limited şirketler 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı (TTK geçici 7/2. madde) gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacının terkin edilen şirketin temsilcisi olduğu, bu şirket adına kayıtlı üç adet araç bulunmasına rağmen şirketin tescil kaydının silindiği, bu durumda ihya davası açılması için hukuki yararın bulunduğu, zira üzerine kayıtlı malvarlığı olan şirketin bu şekilde tasfiyesiz terkin edilemeyeceği nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yargılama gideri yönünden ise, ihyası talep edilen şirketin malvarlığı bulunmasına rağmen şirketin, TTK’nın Geçici 7. maddesine göre 15.04.2014 tarihinde re’sen terkin edildiği, terkine ilişkin ihtarın yalnız ilan yoluyla yapılıp, TTK’nın Geçici 7. maddesinin 4. fıkrasının “a” bendi uyarınca sicil kayıtlarına göre şirketi temsile yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmadığı anlaşılmakla, terkin işlemini TTK’nın Geçici 7. maddesine uygun olarak yapmayan davalı kurumun yargılama giderlerinden sorumlu olacağı açık ise de (Aynı yönde Y. 11. HD, E. 2019/4755, K. 2019/8101 sayılı ilamı), davacı asil dava dilekçesinin sonuç kısmında yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasını talep ettiğinden, bu taleple bağlı kalınarak aleyhine yargılama giderine hükmedilmiştir. Yine anılan maddede ihya davası açmak için 5 yılllık hak düşürücü süre öngörülmüş ise de bu sürenin usulüne uygun bir terkin işleminden itibaren başlatılacağı, mevcut durumda sicil kayıtlarına göre şirketi temsile yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmaması nedeniyle usulüne uygun bir terkin işlemi yapılmadığı bu nedenle hak düşürücü sürenin uygulanamayacağına kanaat getirilmiştir.
H Ü KÜ M: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulüne,
1-“….. NAKLİYAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin” TTK’nın geçici 7/15.maddesi uyarınca şirket adına kayıtlı …..plakalı ….. markalı kapalı kasa, ….. plakalı ….. markalı tenteli kasa ve ….. ….. markalı binek otomobilin satış vs gibi tasfiyeye ilişkin işlemlerin yapılması ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-TTK’nın 547/2 maddesine göre …’ın (TC:…) ek tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın keşinleştiğinde tescil ve ilanına,
3-Alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,9‬0- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yaptığı ve karşıladığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı asilin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.18/03/2021