Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/67 E. 2020/616 K. 25.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C
GAZİANTEP
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …….
KARAR NO : …….

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av……
Av. ……….
DAVALI : 1-…….
VEKİLİ : Av. … …….
DAVALI :…….

DAVA : …….
DAVA TARİHİ : …….
KARAR TARİHİ : …….
GEREKÇE TARİHİ : …….

Batman 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……. gün ve ……. Esas-…….Karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine Mahkememize tevzi edilerek yukarıda belirtilen esasa kaydedilen dava dosyasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, 22/11/2018 havale tarihli dava dilekçesinde, müvekkili davacının davalılardan 30/05/2018 tarihinde satın aldığı ……. plakalı, ……. marka aracın satın alınmasından çok kısa süre sonra arızalandığını, aracın yağ eksilttiğini ve bu arızanın gizli ayıp niteliğinde olduğunu, Batman Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …….Değişik İş sayılı dosyasında araçtaki onarım bedeli 15.500,22-TL , değer kaybı 10.000-TL olmak üzere toplam 35.500,22-TL hesaplama yapıldığını, müvekkilinin davalılara ihtarname çekerek bildirimde bulunduğunu ancak ödeme yapılmadığı için bu davayı açmak zorunda kaldıklarını iddia ederek, müvekkilinin uğramış olduğu 35.500,22-TL zararın, hakkın doğduğu tarihten işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesini, yargılama giderlerinin, vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili davaya cevap dilekçesinde, Mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğunu belirterek davanın usulden reddi gerektiğini savunmuştur. Davanın esasına ilişkin olarak ise, davaya konu aracın satışına ilişkin Gaziantep …….Noterliği’nin ……. tarih ve ……. yevmiye numaralı devir sözleşmesinde, ”Bu aracı hali hazır durumu ile görüp beğenerek ve bedelini nakit ödeyerek teslim aldım” şeklinde beyanda bulunan davacının artık gizli ayıptan söz edemeyeceğini, araç 44 yaşında olup artık garantinin söz konusu olmadığını, ortada bir zarar varsa bile ispat yükünün davacıda olduğunu, kaldı ki ayıp ihbarı için yasada öngörülen sürelerin dolduğunu, arızanın davacının elindeyken davacının kusuruyla oluştuğunu, müvekkiline atfedilecek kusur bulunmadığını, Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından aldırılan bilirkişi raporunun müvekkiline tebliğ edilmediği için dikkate alınamayacağını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
Davalı … davaya cevap dilekçesinde, Mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğunu belirterek davanın usulden reddi gerektiğini savunmuştur. Davanın esasına ilişkin olarak ise, davacının aracı muayene ettirerek satın aldığını, araçta davacı tarafından satın alınmadan önce herhangi bir arıza bulunmadığını, ayrıca araç 4 yaşında olup 2.el olduğunu, satış tarihi gözetildiğinde davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının aracı ne şekilde kullandığını bilemeyeceğinden kendisine kusur atfedilemeyeceğini, bir arıza varsa bile davacının elindeyken oluştuğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, Borçlar Kanunu’nun satıcının ayıptan doğan sorumluluğu hükümlerine göre açılmış alacak davasıdır.
Batman 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin…….gün ve……. Esas-……. Kararı üzerine dosya Mahkememize tevzi edilmiş, Mahkememizce 22/01/2020 tarihli tensip tutanağı düzenlenmiş, dava ve cevap dilekçelerinde bildirilen deliller toplanarak taraflar ön inceleme duruşmasına davet edilmiştir.
Taraf vekilleri ve davalı asiller 10/11/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında hazır bulunmuş olup ıslak imzaları ile dava ve cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrar etmişlerdir.
Dava açılış tarihi gözetildiğinde arabuculuk yoluna tabi olmadığından dava şartlarının tamam olduğu, davaya konu araç ruhsatına göre çekici olup ticari nitelikte olduğundan Mahkememizin görevli ve yetkili olduğu anlaşılmakla taraflar arasındaki anlaşmazlık noktaları tespit edilerek usulünce sulh daveti yapılmış, sulh olunamaması üzerine işin esasına girilmiştir.
Davanın ilk açıldığı Batman 3.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından dava dosyasına alınan Batman Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …….Değişik İDavanın ilk açıldığı Batman 3.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından dava dosyasına alınan Batman Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2…….Değişik İş sayılı dosyası incelendiğinde, aracın onarımı için 16.355-TL masraf gerektiği, ayrıca araçta parça değişimi sebebiyle 10.000-TL değer kaybı oluşacağı yönünde görüş ve tespit bildirildiği görülmüştür.
16/07/2020 günlü ara kararın 2 numaralı bendine istinaden ……. Türk A.Ş’ye müzekkere yazılarak davaya konu aracın garanti süresi sorulmuştur. Gelen cevabi yazıda, davaya konu aracın garanti süresinin teslim tarihinden itibaren 2 yıl olduğu bildirilmiştir.
Dosyaya sunulu ruhsata göre aracın tescil tarihi 01/07/2014’tür.
Davaya konu aracın satışına ilişkin Gaziantep …Noterliği’nin ……. tarih ve……. yevmiye numaralı ”Araç satış sözleşmesi” incelendiğinde, ”Satıcı, yukarıdaki nitelikleri ve bedeli yazılı olan aracı alıcıya halihazır durumu ile satarak bedelini nakden aldığını ve aracı teslim ettiğin, alıcı bu aracı halihazır durumu ile görüp beğenerek ve bedelini nakit ödeyerek teslim aldığını… kabul ve beyan eder.” yazdığı görülmektedir. Satış sözleşmesinde davalılardan … satıcı, diğer davalı … ise … vekili olarak taraftır.
Araç maliki … olduğunda göre 2 davalı için ayrı ayrı değerlendirme yapmak gerekmektedir. Davalı …, noterde vekil sıfatı ile diğer davalı … adına davaya konu aracı satmış olup bu davalıya husumet yöneltilemez.
Araç maliki olan … yönünden değerlendirme yapıldığında ise, bilindiği üzere Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre, ikinci el satışlarda satın alınan malın üreticisi tarafından verilen garanti süresi dolmuşsa ve satıcı ayrıca bir garanti taahhüdünde bulunmadıysa satıcının satın alınandaki arıza ve ayıp nedeniyle sorumluğuna gidilemez. Bu çerçevede somut olay değerlendirildiğinde noter tarafından düzenlenmiş resmi satış senedinde davacının aracı halihazır durumu ile satın aldığının yazdığı, araç için üretici firma tarafından verilmiş garanti süresinin dolduğu, davalı satıcının sattığı araç için garanti taahhüdünde bulunduğuna dair dosya kapsamında bir bilgi veya belge bulunmadığı gibi davalının yargılamanın tüm aşamalarında istikrarlı bir biçimde sorumlu olmadığını beyan ettiği hususları gözetildiğinde bu davalı yönünden davanın esastan reddi gerekmiştir.
Dosya kapsamı, yukarıda anılan yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde aşağıda yazılı şekilde karar vermek gerekmiştir.
(Bakınız Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin aynı yöndeki 2018/2930 Esas-2018/6712 Karar sayılı ilamı)
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın … yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı … yönünden davanın esastan reddine,
2-Alınması gereken 54,40-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 606,26-TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 551,85-TL harcın talep halinde davacıya iadesine
3-Davacının yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
5-Davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 5.325,03-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, davacı tarafın yokluğunda, davalı vekili ve davalı asil …’un yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 25/12/2020