Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/460 E. 2021/122 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : ….
KARAR NO : ….

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av…..
DAVALI : – … …
VEKİLİ : Av….

DAVA : ….
DAVA TARİHİ : ….
KARAR TARİHİ : ….
YAZIM TARİHİ : ….

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin …. ve …. poliçe numarasıyla sigortalısı konumunda bulunan…. ve ….ait mesken 02/12/2019 ve 28/12/2019 tarihlerinde hasar gördüğünü 02/12/2019 tarihinde sigorta ettiren …. konutunda duvardan geçen banyo çamaşır makinesine ait temiz su tesisat borusunun patlaması nedeniyle hasar meydana geldiğini, 28/12/2019 tarihinde sigorta ettiren …. davalı olan Toki yüklenici firması tarafından doğalgaz tesisatına su verilmesi sırasında sigortalı konutun mutfak bölümünde vanası takılmayan doğalgaz sıcak su borusundan akan suların konut geneline yayılması nedeniyle hasar meydana geldiğini, hasara ve zarara yol açıldığı tespit edilen davalıya karşı Gaziantep icra müdürlüğünün …. ve ….Esas sayılı dosyaları ile ilamsız icra takibi yapılmış davalı takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve itirazın durdurulduğunu, belirterek davanın kabulüne davalıların Gaziantep icra müdürlüğünün …. ve …. E sayılı dosyalara yapmış olduğu itirazın iptaline takibin devamına karar verilmesi, haksız itirazda bulunan davalı şirket aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminata karar verilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de karşı taraftan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Gaziantep İcra Müdürlüğünün ….ve…. Esas sayılı takip dosyaları mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Borca itirazın 23/06/2020 tarihinde yapılmasına göre dava süresinde açılmıştır.
Sigorta şirketinin yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Somut olayda uyuşmazlık davacı … şirketince halefiyet ilkelerine dayalı olarak davalı şirkete karşı Gaziantep İcra Müdürlüğünün …. ve…. Esas sayılı dosyaları ile başlatılan takibe davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir
Öncelikle belirtmek gerekirse, Asliye Ticaret Mahkemesi ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Özellikle son dönemde verilen Yargıtay daire ve HGK kararlarında da belirtildiği ve de özellikle usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek mahkeme duruşma yapmadan yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dahi dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile resen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Bu kapsamda olmak üzere de öncelikle çözümlenmesi gereken husus davaya bakma görevinin hangi mahkemeye ait olduğudur.
Davacı … şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur (3 Temmuz 1944 tarih ve 5746 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22/03/ 1944 tarih ve 37 E. 9 K. Sayılı kararı bu dğrultudadır, bkz. aynı doğrultuda Y20HD 2016/14123E-2017/573K sayılı ve 30.01.2017 Tarihli kararı).
Dava dışı…. ayıplı ifa iddiasında bulunulan konutun yapım aşamasında işi mahkememiz dosyasında davalı olan şirkete taşere etmiştir. ….ile davacı … şirketinin davalısı arasındaki konut alım satımından kaynaklı işlem bir tüketici işlemidir. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/1. maddesinde, “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken, 83/2. maddesinde de, “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Davacının alacağının dayanağının TTK’nın ilgili hükümleri gereğince sigortacının halefiyet ilkeleri çerçevesinde sigortalısına ödediği sigorta tazminatını, teminat kapsamındaki rizikonun meydana gelmesinin ayıplı ifa ve sair nedenlerle sebep olan ve bu zararların sorumlu bulunanlara kusurları oranında ve ödediği tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte rücu hakkına sahip olduğu iddiası oluşturmaktadır.
Davacı … şirketinin sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava olmadığından mahkememiz dosyasındaki dava halefiyete ilişkin olup, ticari dava olarak nitelendirilemez. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur. Başka bir deyişle sigortacı, sigortalısının yerine geçtiği için sadece onun elindeki hukuki imkanları kullanabilecektir. Eldeki davaya temel olan işlemin tüketici işlemi olmasına göre, bu işlemden kaynaklanan uyuşmazlıkların da tüketici mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir.
Tüm bu açıklamalar bir arada değerlendirildiğinde hukuki ilişkinin mahiyeti tüketici işlemi olduğundan mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmış, tüketici mahkemelerine yönelik görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davaya bakmakla görevli Gaziantep Tüketici Mahkemelerine gönderilmesine,
3-Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli ve yetkili mahkemede nazara alınmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
08/03/2021