Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/29 E. 2021/189 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ….
KARAR NO : ….

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
….

VEKİLİ : Av. ….

DAVALI :….
VEKİLİ : Av…..
Av…..
Av…..

DAVA :….
DAVA TARİHİ : ….
KARAR TARİHİ : ….
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ :….

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/12/2018 tarihinde sürücü …. sevk ve idaresindeki …. plakalı sayılı aracın….Mahallesi…. Caddesi’nde yaya geçidinde bulunan müvekkili …. çarpması sonucu müvekkilinin yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasının meydana geldiğini, kazaya karışan aracın kaza tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, bu kaza sonucunda müvekkilinin yaralandığını ve iş gücü kaybına uğradığını, meydana gelen kazadan dolayı müvekkilinin efor kaybının, ekonomik geleceğinin sarsılmasının, daimi sakatlık sonra yapamayacağı ve tam olarak yapamayacağı meslek grupları da dikkate alınarak hesap bilirkişisi tarafından hesaplama yapılması gerektiğini, davalı sigorta şirketine başvuru yaptıklarını, bu başvurudan ve arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını, müvekkilinin bu kazadan dolayı kusurunun bulunmadığını, bu nedenle şimdilik müvekkilinin 10 TL’lik ( 5 TL sürekli iş göremezlik ve 5 TL bakım ve bakıcı gideri tazminatı ) maddi tazminatın davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsili ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan ….plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde …. poliçe no’lu…. vade tarihli Zorunlu Karayolu Mali Mesuliyet Trafik Poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili sigorta şirketinin şahıs başına azami poliçe limiti ile sınırlı olarak sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacının müvekkiline 2918 sayılı KTK 97. maddesi uyarınca usulüne uygun başvuru yapmadığını, davacının talebi olan bakıcı giderinin tedavi giderleri kapsamında olduğunu, tedavi giderlerinin trafik sigortası yeni şartları gereği teminat dışı olduğunu, bu nedenle müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının maluliyet oranının ve kusur durumunun Adli Tıp Kurumu …. İhtisas dairesi tarafından tespitinin gerektiğini, davanın …. plakalı araç sürücüsü kusuru neticesinde meydana geldiğini bu nedenle bu araç sürücüsü Kamil Eriş’e davanın ihbarının gerektiğini, davacının kaza nedeniyle engellilik durumunun oluşup oluşmadığını iyileşme süresi sonunda belli olacağını, davacı tarafın talebinin poliçe kapsamı dışında olduğunu bu nedenle ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle, davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE VE KANAAT:
Dava, davacının geçirdiği trafik kazası nedeniyle davalıdan sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri talep edip edemeyeceği, edebilirse miktarının ne olacağına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54’te özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
Mahkememizce gerek resen gerekse de celbi talep edilen deliller dosya arasına alınarak yargılamaya başlanmıştır.
Davanın 26/02/2020 tarihli celsesinin 3 numaralı ara kararı gereğince 06/03/2020 tarihinde mahkeme heyeti ve trafik bilirkişisi ile mahallinde keşif yapıldığı, bilirkişi raporunda özetle;….plakalı araç sürücüsünün, aksi beyan görülmeyen ifadesine göre, ışık kontrolü kavşak girişinde durduğu ve geliş yönüne hitap eden ışık renginin yeşil yanması üzerine hareket ettiği, durup kalkan araç olması ve sola dik açı ile dönüş yaptığından hızlı olamayacağı değerlendirildiğinde, incelenen kavşak çalışma planına göre, araçlara hitap eden ışık rengi yeşil yanarak yayalara hitap eden ışık renginin kırmızı yandığı ve dolayısıyla yayanın; yayalara hitap eden ışık rengi kırmızı yanarken yola girip karşıdan karşıya geçmek istediği sırada kazanın meydana geldiği tespitle anlaşılmış olup, bu kapsamda, yaya …. ışık kontrolü kavşak başından yolu karşıdan karşıya geçerken, yola girmeden evvel, ışık rengini kontrol etmesi, giriş yapacağı yoldaki yaya ışı yeşil yandıktan sonra yola girmesi ve karşıdan karşıya geçmesinin esas olduğunun, keşif mahallinde incelenen kavşak çalışma planı ile dosyada mevcut bilgileri göre, taşıt trafiği için yeşil ışık, yayalar için ise kırmızı ışık yandığı sırada yola girdiği tespit edilmiş olduğunu, bu durumda yayanın kırmızı ışıklı trafik işaretinden yola girerek kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği tespitle anlaşıldığından ( Kr.Y.Trf.Kn.68/b-1 md. Aykırılık) meydana gelen olayda asli kusurlu olduğu, …. plakalı araç sürücüsü …. aksi beyanı görülmeyen bilgileri göre, kavşak girişinde durduğu ve geliş yönüne hitap eden ışık rengi yeşil yandıktan sonra solan dönüş yaparak kavşağa girdiği anlaşılsa da, olay mahalli yerleşim yeri içerisi olup, kavşak giriş ve çıkışlarının yaya hareketi beklenen alanlar oluşunu göz önünde bulundurup, sola dönüş manevrası sırasında, yola gereken dikkate vermesi, tehlikeli şekilde yola giren yayalara karşı tedbir olması gerekirken, yol içerisindeki yayaları görmeden çarpmış olmasına göre, seyir alanını gerektiği şekilde kontrol etmemiş, dikkatsi ve tedbirsiz şekilde dönüş yapmış olmakla, trafik güvenliği ile ilgili zorunlulukları yerine getirmemiş olduğundan dolayı ( Kr. Y. Trf. Kn.47/d Md. Aykırılık ) kazanın oluşumunda alt düzeyde tali kusurlu olduğu, bilirkişi raporunda sonuç olarak; yaya ….7/8, % 87,5 oranında kusurlu,…. plakalı araç sürücüsü ….1/8, %12,5 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Davanın 26/02/2020 tarihli celsesinin 4 numaralı ara kararı gereğince alınan 12/08/2020 havale tarihli maluliyet bilirkişi raporunda özetle; …. doğumlu….ın 22/12/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucunda meydana gelen arızası nedeniyle 30/03/2013 tarihinde 28603 sayıyla Resmi Gazetede yayınlanan ” Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik ” hükümlerine göre; özür durumunun olmadığı, buna göre tüm vücut fonksiyon kaybının olmadığı, tıbbi iyileşme süreci dikkate alındığın 9 ( dokuz ) ay süre ile geçici iş göremezliğinin olduğu, iyileşme dönemi içerinde 1.5 (birbuçuk) ay tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu, devamlı suretli başkasının yardım ve bakımına muhtaç olmadığı tıbbi tespitinin yapıldığı görülmüştür. (Her ne kadar mahkememizce daha sonra maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliğine göre de rapor aldırılmışsa da, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin ve Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin son dönem karar ve içtihatları da dikkate alınarak aldırılan 24/02/2021 tarihli rapor dikkate alınmamıştır.)
Kusur ve maluliyet raporu dikkate alınarak hesap bilirkişisi tarafından yapılan hesaplamada özetle; davacının sürekli maluliyet nedeniyle talepte bulunmuş olduğunu, maluliyeti olmadığından hesaplama yapılmadığı, davacının iyileşme süresi / geçici iş göremezlik nedeniyle talepte bulunup / bulunmadığının takdirinin mahkemede olduğunu, kusura tekabül eden yapılan hesaplamada 2.919,79×1/8=364,97 TL bakıcı gideri hesaplandığı görülmüştür.
Davacı vekilinin 08/09/2020 tarihli bedel artırım dilekçesi sunduğu, davanın 2.409,99 TL yükselttiklerini beyan ettiği görülmüştür.
Davalı vekiline bilirkişi raporlarının ve ıslah dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
Bu açıklamalar doğrultusunda tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, 22/12/2018 günü saat 11.00 sıralarında meydana gelen kazanın bilirkişi raporunda belirtilen şekilde gerçekleştiği, raporun tamamına mahkememizce iştirak edildiği ve davacının % 87,5 oranında kusurlu, ….plakalı araç sürücüsü ….%12,5 oranında kusurlu olduğu, raporda belirtilen hususların ve yapılan tespitlerin mahkememizce de usul ve yasaya bulunduğu, mahkememizce aldırılan maluliyet raporunda; davacının sürekli maluliyetinin oluşmadığı, iyileşme dönemi içerisinde1.5 (birbuçuk) ay tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu, yapılan hesaplamada bakıcı giderinin 364,97 TL olarak hesaplandığı, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporlarında belirtilen kusur, maluliyet ve tazminata ilişkin hesaplamaların hükme esas alınmasının yerinde olacağı kanaatine varılmakla davacı tarafın bakıcı gideri yönünden tazminat talebinin kabulüne, hükmedilen maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 24/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir. Diğer taraftan her ne kadar davacı dava dilekçesinde 5,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı da talep etmiş ise de, sürekli maluliyet oluşmadığından bu talebin reddi gerekmiştir. Ayrıca, davacı dava değerini artırarak bedel artırım dilekçesi ile 2.409,99 TL talep etmişse de, HMK md. 107 uyarınca dava değerinin artırılabilmesi için dava dilekçesinde belirtilen alacağın bulunması gerektiği, başka bir deyişle dava dilekçesinde talep edilmeyen şeyin artırılamayacağı, davacının dava dilekçesinde sadece sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri talep ettiği, dolayısıyla geçici / efor kaybı talebi bulunmadığından, bu talep dikkate alınmamış, yapılmamış sayılmış, bu sebeple de davalı lehine de yargılama giderlerine hükmedilmemiş ve neticeten aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 364,97 TL bakıcı gideri tazminatının 24/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 23,83 TL karar ve ilam harcının peşin alınan harç ve ıslah harcı toplamı olan 63,60 TL harcın mahsubu ile artakalan 39,77 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı ve karşıladığı harç dahil toplam 1.808,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalının yapmış olduğu masraf bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 364,97 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 5,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabulucu gideri olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Talep halinde bakiye avansın yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okundu usulüne anlatıldı. 24/03/2021