Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/192 E. 2021/551 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO :…

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av….

DAVA : …
DAVA TARİHİ :…
KARAR TARİHİ :…
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 12,05.2018 tarihinde davalı tarafından Zmms kapsamından sigortalanan… plakalı motorsikletin, müvekkilinin kullanmış olduğu dava dışı … plakalı Motorsiklete çarpması neticesinde, müvekkilinin yaralandığını, bu kaza neticesinde Gaziantep…Devlet Hastanesi’nde tedavi gördüğünü kaza ile ilgili olarak Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nca … nolu dosyası ile soruşturma başlatıldığını ve halen devam ettiğini kaza neticesinde davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak başvuruya rağmen herhangi bir cevap verilmediğini belirterek kazası nedeniyle davacının uğradığı gerçek zararın öncelikle tespiti ile, şimdilik davalıdan en az 100,00 TIL sürekli iş göremezlik zararının ve daha sonra yargılama aşamasında tespit edilecek gerçek zararın davalı sigorta şirketine yazılı başvuru tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından maluliyet sebebiyle davalı şirkete başvuru yapıldığını şirket nezdinde nezdinde … numaralı hasar dosyası açıldığını, düzenlenen aktüerya raporuna göre; davacı için %9 maluliyete ve sigortalı aracın sürücüsünün kusuruna göre 31.402 TL tazminat hesaplandığını ve bu tutarın davacıya 24.07.2019 tarihinde ödendiğini ve zararının karşılandığını belirterek davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali BK m. 46/I’de özel olarak hükme bağlanmıştır (6098 sayılı TBK m. 54). Bu hüküm gereğince “Cismani bir zarara düçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmaya muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zarar ve ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir”. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlâli halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddî zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir.
Sorumluluk hukukunun temel amacı, bir kimsenin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeleri aynen veya nakden gidererek zarar görenin zarar verici olay sonucunda malvarlığında eksilen değer yerine nitelik veya nicelik yönünden eş bir değer koymaktır. Zarar görenin malvarlığında eksilen değer yerine aynı nitelikte bir değer konulması mümkün olduğu takdirde bu değer; bu mümkün olmadığı takdirde, nicelik yönünden, yani para ile ona denk bir değer konulur ve zarar verenin yerine getirmek zorunda olduğu bu yükümlülüğe tazminat yükümlülüğü adı verilir. Tazminat yükümlülüğünün, bir diğer ifadeyle zarar verenin ödeyeceği tazminat miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle zararın hesaplanması gerekmektedir. Zarar görenin malvarlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki farkı ifade eden zarar, eşyaya ilişkin olabileceği gibi kişiye ilişkin de olabilecektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zararların da kişiye ilişkin zarar kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Çalışma gücü, zarar görenin iş gücünün, yani beden ve fikir gücünün, gelir getirici şekilde kullanılması demektir. Burada asıl önem arz eden kazanç kaybı veya azalması değil, kazanma gücünün kaybı veya azalmasıdır. Bu kayıp ve azalmadan doğan olumsuz ekonomik sonuçlar, zararı oluşturur (EREN Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, İstanbul 2006, s. 713)
Olay tarihinde yürürlükte olan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümleri doğrultusunda tanzim edilen 27/01/2021 havale tarihli raporda özür durumuna göre meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı oranın %4.3 olduğunu, iyileşme süresinin 9 aya süre ile geçici iş göremezliğinin olduğunu, iyileşme dönemi içerisinde 1.5 ay tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu, devamlı suretle başkasının yardım ve bakımına muhtaç olmadığı sonucuna yönelik maluliyet heyeti raporuna itibar edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereği aktüerya bilirkişi tarafından düzenlenen 06/05/2021 havale tarihli raporunda zararının 11.259,66 -TL olduğu tespit edilmiştir.
Yine mahkememizce Olay tarihinde yürürlükte olan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümleri doğrultusunda tanzim edilen 27/01/2021 havale tarihli raporda özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybının oranının olmadığını iyileşme süresinin 9 aya süre ile geçici iş göremezliğinin olduğunu, iyileşme dönemi içerisinde 1.5 ay tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu, devamlı suretle başkasının yardım ve bakımına muhtaç olmadığı sonucuna yönelik maluliyet heyeti raporuna itibar edilmiştir.
Yine Mahkememizce verilen ara karar gereği aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 16/06/2021 tarihli raporunda davacının bakıcı giderine ilişkin talebi olmadığından bu yönde bir hesaplama yapılamadığını belirtmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde 12/05/2018 tarihli kaza sebebiyle müvekkilinde meydana gelmiş olan sürekli iş göremezliğe ilişkin talepte bulunmuş olup kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliği göre aldırılan 16/06/2021 tarihli maluliyet ek heyet raporunda belirtildiği üzere davacıda sürekli iş göremezlik oluşmadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54.40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yaptığı tüm masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye avansın davacı tarafa iadesine,
5-Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabulucu gideri olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 18/10/2021