Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/185 E. 2020/538 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …..
KARAR NO : …..

HAKİM : …..
KATİP : …..

DAVACI : …..
VEKİLİ :

DAVALI :…..

DAVA :…..
DAVA TARİHİ : …..
KARAR TARİHİ : …..
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :…..

Mahkememize tevzi edilmekle yukarıda belirtilen esasa kaydedilen dava dosyasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde davalının işlettiği iş yerinde kaçak elektrik kullandığı hususunun 26/02/2018 tarih ve ….. seri numaralı tutanakla kayıt altına alındığını, kaçak elektrik bedelinin ödenmemesi üzerine Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibin davalının itiraz etmesiyle durdurulduğunu iddia ederek, takibin kaldığı yerden devamına, %20’den az olmamak kaydıyla davalı hakkında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, delil bildirmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava kaçak elektik kullanımından doğan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce 13/02/2020 tarihli tensip zaptı düzenlenerek tarafların bildirdiği deliller toplanmış, dava miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğundan ön inceleme duruşma günü tayin edilmiştir.
Davaya konu Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün …..Esas sayılı dosyası Uyap üzerinden istenilerek dava dosyası arasına alınmıştır. Dosyanın incelenmesinden; takibin elektrik bedeli ve gecikme zammı olmak üzere toplam 2.562,59-TL üzerinden başlatıldığı, takip dayanağı olarak ” asıl alacak” gösterildiği, takip talebinin borçluya gönderilen ödeme emri ile uyumlu olduğu, borçlunun 7 günlük itiraz süresi içinde borca tüm fer’ileriyle birlikte itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin icra müdürlüğü tarafından durdurulduğu görülmektedir.
Dosyaya sunulu 26/02/2018 tarih ve….. seri numaralı tutanak incelendiğinde; sayaçtaki enerjinin borç sebebiyle….. sipariş numarası ile kesildiğini ancak bu sayaçtan enerji kullanmaya devam edildiği hususu yazılıdır.
Davacı vekili 08/09/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı vekili hazır bulunarak ıslak imzalı beyanı ile dava dilekçesini tekrar etmiştir. Davacı tarafın dava açmadan önce usulüne uygun şekilde arabuluculuk yoluna başvurduğu, tarafların anlaşamadığına dair son tutanağın aslının dosyaya ibraz edildiği, davanın 1 yıllık hak düşürücü süresi içinde içinde açıldığı, Mahkememizin görevli olduğu anlaşılmakla taraflar arasındaki uyuşmazlık noktaları tespit edilmiş, uyuşmazlığın davalının kaçak elektrik kullanımı kapsamına giren bir borcu bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu görülmüş, taraflar usulünce sulhe davet edilmiş, davacı vekilinin sulh olma durumunun olmadığını beyan etmesi üzerine ön inceleme aşaması tamamlanarak işin esasına girilmiştir.
Mahkememizce 08/09/2020 tarihli celsenin 4 numaralı ara kararı ile davalının işyerinde kullandığı sayaç incelenmek üzere re’sen seçilecek elektrik mühendisi bilirkişi refakatinde keşif icrasına karar verilmiş, 25/09/2020 günü keşfe gidilerek rapor aldırılmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen 16/10/2020 havale tarihli raporda, keşif günü kaçak elektrik tutanağının tutulduğu adrese gidildiği ancak iş yerinin yıkıldığının görüldüğü yerinde başka bir bina bulunmadığı dolayısıyla sayacın yerinde incelenemediği hususları belirtildikten sonra dosyaya sunulu belgeler üzerinde yapılan incelemeye göre 26/02/2018 tarih ve ….. seri numaralı tutanak içeriğine göre davalının kullanımının kaçak elektrik kapsamına girdiğini belirterek bu kullanım tutarının takip tarihi itibariyle 2.128,85TL asıl alacak, 359,07-TL gecikme zammı , 64,63-TL KDV olmak üzere toplam 2.552,55-TL olarak hesaplamıştır.
Davaya konu kaçak elektrik tutanağının tutulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan 08/05/2014 tarihli ”Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği” nin 26.maddesi hükmüne göre; ”(1) Gerçek veya tüzel kişinin;
a) Kullanım yerine ilişkin olarak; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi,
b) Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina giriş noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi,
c) Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında; yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir.”
Yine aynı yönetmeliğin 27.-28.-29.-30. maddelerinde kaçak elektrik kullanımının nasıl faturalandırılacağı detaylı şekilde anlatılmıştır. Bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor Mahkememizce dosya kapsamına, yukarıda anılan yasal hükümlere ve Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına uygun görülmüş, hesaplamanın denetime elverişli olduğu anlaşılmakla bu raporla yetinilmiştir. Davaya konu iş yeri her ne kadar yıkılmış olup kaçak elektrik kullanımına konu sayaç mahkememizce bizzat görülüp inceletilememiş ise de Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulaması gereğince elektrik dağıtım şirketleri tarafından tutulan tutanaklar resmi belge hükmünde olup aksi ispat edilinceye kadar içeriği gerçek kabul edileceğinden ve dosyada aksini gösterir delil bulunmadığından, asıl alacağın bilirkişi tarafından hesaplanan kısmı yönünden davanın sübut bulduğunun kabulü gerekir.
Takip öncesi işlemiş faiz istemine gelince, faiz talebi gecikme zammı adı altında talep edilmiştir. Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre gecikme zammı ancak ikili anlaşma veya perakende satış sözleşmesi ile düzenlenebilecek bir husus olup taraflar arasında bu yönde bir anlaşma yoksa istenemeyecektir. Taraflar arasında ikili anlaşma olup olmadığı hususunda davacı şirkete müzekkere yazılmış, sözleşme ve ekleri istenmiş ancak davacı taraf dosyaya istenilen belgeleri sunmamıştır. Başka bir deyişle, taraflar arasında bu yönde bir anlaşma bulunduğuna dair bir bilgi ve belge dosya kapsamında bulunmamaktadır. Öte yandan bu istem işlemiş faiz olarak kabul edilecek olsa bile takip öncesi davalı tarafın temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada bilgi veya belge bulunmadığına göre davalının icra takibiyle birlikte temerrüde düştüğünün kabulü gerekmiş, takip öncesi işlemiş faiz ve KDV istemi yönünden davanın reddi gerekmiştir.
Diğer taraftan davacının icra inkar tazminatı talebi değerlendirildiğinde alacak likit olup takibe yönelik itiraz kısmen haksız olduğundan İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2 maddesi hükmü uyarınca kabul edilen kısım üzerinden yani asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş, davanın kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
(Bakınız aynı yöndeki Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin 2014/20897 Esas-2014/16950 Karar sayılı ilamı)
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile Gaziantep İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasına yönelik itirazın 2.128,85-TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin aynı koşullarla kaldığı yerden devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2- Kabul edilen Asıl alacak üzerinden (2.128,85-TL) hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 145,42-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 91,02-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
4-Davacının peşin yatırdığı 54,40-TL harcın yargılama giderlerine katılmaksızın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı ve karşıladığı toplam 1.044,20-TL yargılama giderinden kabul edilen kısma göre hesaplanan 867,46-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
7- Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.128,85-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabulucu gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul edilen kısma göre hesaplanan 1.096,57-TL’nin davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına, bakiye 223,43-TL’nin ise davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, tarafların yüzüne karşı miktar yönünden kesin istinaf kanun yolu kapalı olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.24/11/2020