Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/176 E. 2022/13 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …….. Esas
KARAR NO : ……

HAKİM : ……
KATİP : …..

DAVACI : ……
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI :…
VEKİLİ : Av……..

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/02/2020
KARAR TARİHİ : 12/01/2022
YAZIM TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 07/02/2020 Uyap tarihli dava dilekçesinde özetle; 21/09/2019 tarihinde…… sevk ve idaresindeki …….. plakalı aracın tek taraflı geçirdiği kaza sebebiyle araçta yolcu olan müvekkilinin ağır yaralandığını ve malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100 TL geçici iş göremezlik 100 TL kalıcı iş göremezlik 100 TL bakıcı ve 100 TL bakım giderinin davalıdan tahsilini dava etmiştir.
Davalı vekili 06/03/2020 Uyap tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranı ve poliçe teminatı kapsamıyla sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dava konusu edilen tazminat alacağı hakkında 03/01/2020 tarihinde arabuluculuk sürecinin başladığı, 04/02/2020 tarihinde görüşme sonunda anlaşamama ile sürecin sonuçlandığı görülmüştür.
Davalı sigorta şirketinin 06/11/2020 tarihli yazısı ekinde dava konusu kazaya ilişkin hasar dosyasının gönderildiği görülmüştür.
…….. Hastanesine yazılan 11/02/2020 tarihli müzekkereye 26/02/2020 tarihli yazı ile cevap verildiği, yazı ekinde davacının gördüğü tedaviye ilişkin evrakın sunulduğu görülmüştür.
…… İlçe Emniyet müdürlüğüne yazılan 11/02/2020 tarihli müzekkereye 05/05/2020 tarihli yazı ile cevap verildiği görülmüş, davacının sosyal ekonomik durum araştırılmasının yapıldığı, davacının tamirci olduğu görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan kusur bilirkişisinin 12/10/2020 tarihli raporunda sigortalı araç sürücüsünün 2918 sayılı kanun 52/b maddesine aykırı davrandığı, davacı yolcunun kazaya etken davranışı bulunmadığı belirtilmiştir.
Maluliyet bilirkişi heyetince kaza tarihinde (21/09/2019) yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen 08/07/2021 tarihli raporunda davacının kalıcı maluliyeti oluşmadığı, geçici iş göremezlik süresinin 3 ay, bakıcı ihtiyacının 1,5 ay olduğu ve devamlı suretle başkasının yardım ve bakımına ihtiyaç duymadığı belirtilmiştir.
Sigorta konusunda uzman bilirkişinin 30/07/2021 tarihli raporunda, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının 6.060,00-TL, bakıcı gideri zararının ise 3.836,70-TL olduğu belirlenmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Uyuşmazlık ölüm ve cismani zarar sebebi ile tazminat istemine ilişkindir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali BK m. 46/I’de özel olarak hükme bağlanmıştır (6098 sayılı TBK m. 54). Bu hüküm gereğince “Cismani bir zarara düçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmaya muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zarar ve ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir”. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlâli halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddî zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir.
Sorumluluk hukukunun temel amacı, bir kimsenin mal varlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeleri aynen veya nakden gidererek zarar görenin zarar verici olay sonucunda malvarlığında eksilen değer yerine nitelik veya nicelik yönünden eş bir değer koymaktır. Zarar görenin malvarlığında eksilen değer yerine aynı nitelikte bir değer konulması mümkün olduğu takdirde bu değer; bu mümkün olmadığı takdirde, nicelik yönünden, yani para ile ona denk bir değer konulur ve zarar verenin yerine getirmek zorunda olduğu bu yükümlülüğe tazminat yükümlülüğü adı verilir. Tazminat yükümlülüğünün, bir diğer ifadeyle zarar verenin ödeyeceği tazminat miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle zararın hesaplanması gerekmektedir. Zarar görenin malvarlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki farkı ifade eden zarar, eşyaya ilişkin olabileceği gibi kişiye ilişkin de olabilecektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zararların da kişiye ilişkin zarar kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Çalışma gücü, zarar görenin iş gücünün, yani beden ve fikir gücünün, gelir getirici şekilde kullanılması demektir. Burada asıl önem arz eden kazanç kaybı veya azalması değil, kazanma gücünün kaybı veya azalmasıdır. Bu kayıp ve azalmadan doğan olumsuz ekonomik sonuçlar, zararı oluşturur (EREN Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, İstanbul 2006, s. 713).
Yargılamanın 6. Celsesinde duruşmadan haberdar olan davacı vekilinin mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadığı, davalı vekilince de dosyanın takip edilmediği anlaşıldığından dosya işlemden kaldırılmış, HMK 150/4 maddesi hükmünce üç aylık süre içinde taraflardan en az biri tarafından dilekçe ile başvurulmadığı için yenilenmediği görülmüş, HMK 150/5-6 maddeleri hükmünce davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü KÜ M: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın Açılmamış Sayılmasına
2-Alınması gereken 80,70-TL harçtan, peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının yaptıkları herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabulucu gideri olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne hesaplanan 400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yapılan giderin avanstan mahsubu ile bakiye kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tarafların yokluğunda bedel itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.12/01/2022