Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/599 E. 2021/206 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
3 ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

“TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :….
KARAR NO :….

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : 1-….
2-….
VEKİLLERİ : Av…..
Av. ….

DAVALI :….
VEKİLİ : Av…..

DAVA :….
DAVA TARİHİ : ….
KARAR TARİHİ :….
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ :….

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/01/2015 tarihinde müvekkili ….un kullanmış olduğu diğer davacı …. yolcu olarak bulunduğu…. plakalı motorsikletin davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan …. plakalı aracın çarpışması neticesinde davacıların yaralandığını, müvekkillerinin yaralanmasına sebep olan aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, dava konusu kazaya ilişkin daha önce Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. esas sayılı dosyasıyla sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik yönünden dava açıldığını, müvekkili …. kaza sebebiyle maluliyetinin %11,0 olduğu, geçici iş göremezlik zararının ise 9 ay kadar olduğunu, diğer davacı ….ise sürekli maluliyetinin %2,1 oranında olduğu ve 9 ay boyuncu geçici iş göremezliğinin olduğu yönünde mütalaa edildiğini, davalı sigorta şirketine başvuru yaptıklarını ancak davalı sigorta şirketi tarafından yasal 15 günlük süre içerisinde taraflarına olumlu bir cevap verilmediğini, dava şartı arabuluculuk için başvuru yaptıklarını, bu görüşmeler sonucunda anlaşma sağlanamadığını, müvekkillerinin bu kazadan dolayı kusurunun bulunmadığını, bu nedenle şimdilik davalıdan müvekkillerinin geçici dönem bakıcı gideri zararı için 100,00’er TL olmak üzere toplam 200,00 TL’nin ve daha sonra yargılama aşamasında tespit edilecek gerçek zararın davalılara başvura tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı …. yönünden Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesin’deki davanın feragat nedeniyle sonuçlandığını, davacı…. E. Sayılı davasından 95.000,00- TL anapara ile ferilerin ödemesi akabinde dosyadan feragat etmiş olup ibraname ve ödeme dekontunu dilekçeleri ekinde sunduklarını, ekli ibraname ve ödeme belgesinden görüleceği üzere davacı …. 18.05.2017 tarihinde toplam 113,421.- TL ödeme yapılmış olduğunu ve bu hususta tüm haklardan feragat edildiği ve sigorta şirketinin ibra edildiğine dair ibraname düzenlendiğini, KTK’nun 111. maddesi uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilir ise de bu hususta taraflarına 2 yıllık süre içerisinde herhangi bir itiraz gelmediğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, dosyaya özürlülük ölçütü yönetmeliğine uygun düzenlenmiş bir rapor sunulmamış olduğundan eksik evrak ile başvuru yapılmış olduğunu ve bu nedenle temerrüt oluşmamış olması nedeniyle usulden reddine karar verilmesini talep ettiğini, müvekkilinin davacı tarafın talebi olan geçici bakıcı gideri talebinden poliçe gereği sorumlu olmadığını, kusur konusunda adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini bu nedenle ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE VE KANAAT:
Dava, davacıların geçirdiği trafik kazası nedeniyle davalıdan ayrı ayrı bakıcı gideri talep edip edemeyeceği, edebilirse miktarının ne olacağına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54’te özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
Mahkememizce gerek resen gerekse de celbi talep edilen deliller dosya arasına alınarak yargılamaya başlanmıştır.
Davanın 22/01/2020 tarihli celsesinin 3 numaralı ara kararı gereğince dosyanın trafik bilirkişisine tevdi edildiği, bilirkişi raporunda özetle; sürücü ….meskun mahal içerisinde gece vakti seyir yönüne far mesafesinde açık düz ve eğimsiz refüj ile bölünmüş …. Caddesi üzerinden gelip refüj aralı dönüş boşluğundan geliş istikametine U dönüşü manevrası sırasında aracının sağ ön yan kısmı ile, karşı istikametinden gelerek İpek Yolu istikametine düz seyreden sürücü….un sevk ve idaresindeki…. plakalı motosikletin sol yan kısmı ile çarpışması neticesinde, sağına doğrultu değiştirerek yol üzerine devrilen motosiklet seyir yönüne 28 metre sürüklenerek yol kenarında park halindeki aracın arka kısmına çarparak durabilmiş olduğunu, K.T.Kanunun 53/b maddesi uyarınca sola dönüşlerde sürücüler, sola dönüş işareti vermek, yolun gidişe ayrılmış olan kısmının solunu yaklaşmak, dönüş sırasında, karşıdan gelen ve emniyetle durdurulamayacak kadar kavşağa yaklaşmış olan taşıtların geçmesini beklemek zorundu olduğunu, sürücü ….’in geliş istikametine U dönüşü manevrasını kurallara uygun olarak yapması gerektiğini,…. plakalı araç sürücüsü…. gece vakti yol aydınlatması bulunmayan sürücülerin seyir yönüne far mesafesinde açık düz ve eğimsiz refüj ile bölünmüş yol üzerinden gelip, geliş istikametine refüj aralığı dönüş boşluğundan U dönüşü manevrasına başlamadan önce gerekli işaretini vererek yolun soluna yanaşması, karşı yön yol bölümünden gelen taşıt trafiğinin kontrol ederek, var ise ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken, aksine davranıp kontrolsüzce U dönüşü sırasında aracının sağ ön kısmı ile, dönüş yaptığı yol üzerinden düz seyreden seyir yönünü kapattığı sürücü….sevk ve idaresindeki…. plakalı motosikletin sol yan kısmı ile çarpışması ve çarpma neticesinde sağına doğrultu değiştirerek yol üzerine devrilen motosikletin seyir yönüne 28 metre sürüklenerek park halindeki polis aracının arkasına çarpmasına sebebiyet verdiği olayda, K.T.Kanununun 53/b maddesi uyarınca asli derecede kusurlu olduğu, …. plakalı aracın geliş istikametine U dönüşü manevrası yapan araç olması dolayısı ile hızının yüksek olamayacağı, seyir istikametinde fren izi tespit edilemeyen motosikletin ise olay öncesi hızının tespiti teknik olarak her ne kadar mümkün olmasa da, çarpışma neticesinde sağına doğrultu değiştirerek yol üzerine devrildikten sonra 28 metre seyir yönüne sürüklenerek park halindeki aracın arka kısmına çarparak durabilmesi hızının mahal şartlarının üzerinde olduğunu gösterir bir durumdur. K.T.Kanununun 52/a maddesi uyarınca sürücüler, kavşaklara yaklaşırken hızlarını azaltmak, 52/b maddesi uyarınca ise hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorunda olduğunu, ….plakalı motosiklet sürücüsü….gece vakti meskun mahal içerisinde refüj ile bölünmüş cadde üzeşartlara uydurmak zorunda olduğunu, …. plakalı motosiklet sürücüsü…. gece vakti meskun mahal içerisinde refüj ile bölünmüş cadde üzerinde seyir yönüne gereken dikkat ve özen yükümlülüğünü göstermesi, hızını görüş, yol, trafik durumu ile yaklaştığı kavşak şartlarına göre ayarlayıp alana kontrollü şekilde yaklaşması gerekirken, aksine davranıp emniyetsizce mahal şartlarının üzerinde hızla giriş yaptığı kavşak alanı içerisinde aracının sol yan kısmı ile, karşı istikametinden gelmekte iken, geliş istikametine U dönüşü manevrası yapan sürücü …. sevk ve idaresindeki aracın sağ ön yan kısmı ile çarpışması olayında K.T.Kanununun 52/a ve b maddeleri uyarınca tali derecede kusurlu olduğu, sonuç olarak ….plakalı araç sürücüsü …. asli derecede 6/8 = %75 oranında, ….plakalı motorsiklet sürücüsü ….un ise tali derecede 2/8 = % 25 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Davanın 22/01/2020 tarihli celsesinin 4 numaralı ara kararı gereğince alınan maluliyet bilirkişi raporlarında özetle; davacı…. 13/01/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucunda oluşan arızları nedeniyle iyileşme dönemi içerisinde 1 ay tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu, devamlı suretle başkasının yardım ve bakımına muhtaç olmadığı, davacı …. 13/01/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucunda oluşan arızları nedeniyle iyileşme dönemi içerisinde 1 ay tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu, devamlı suretle başkasının yardım ve bakımına muhtaç olmadığı tıbbi tespiti yapılmıştır.
Kusur ve maluliyet raporu dikkate alınarak hesap bilirkişisi tarafından yapılan hesaplamada özetle; her iki davacının da 901,12’şer TL bakıcı gideri zararlarının olduğu hesaplanmıştır.
Davacı vekilinin 10/03/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi sunduğu, davacı ….için 801,12 TL daha arttırarak 901,12 TL’ye …. için 801,12 TL daha arttırarak 901,12 TL olmak üzere dava değerini toplamda 1.802,24 TL yükselttiklerini beyan ettiği görülmüştür.
Taraf vekillerine bilirkişi raporlarının ve değer artırım dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
Mahkememizce Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde davacılarının dosyamız davacıları olduğu, her iki davacı için de ayrı ayrı sürekli ve geçici işgöremezlik tazminatı talep edildiği, mahkemece davacı ….yönünden davanın kabulüne, davacı ….yönünden de tefrik kararı verilerek dosyanın ayrı bir esasa kaydına karar verildiği, dosyanın mahkemenin …. esas sırasına kaydının yapıldığı, davada da davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, bu dosyaya ilişkin olarak taraflar arasında sulh protokolü-ibraname-feragatname imzalandığı görülmüştür.
Bu açıklamalar doğrultusunda tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, meydana gelen kazada …. plakalı araç sürücüsü ….%75, 27 L 9428 plakalı motorsiklet sürücüsü ….ise % 25 oranında kusurlu olduğu, davacı …. ve davacı …. 1’er ay tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu, her iki davacının da kusur oranları dikkate alınarak yapılan hesaplamada 901,12’şer TL bakıcı gideri zararlarının bulunduğu, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporlarında belirtilen kusur, maluliyet ve tazminata ilişkin hesaplamaların hükme esas alınmasının yerinde olacağı kanaatine varılmış, her ne kadar davalı vekilince müterafik kusur indirimi talebinde bulunulmuşsa da, bu davacı açısından indirim yapılmasını gerektirir bir durumun dosya kapsamında sabit olmaması nedeniyle bu talep yerinde görülmemiş, davacı …. bakıcı gideri zararı yönünden tazminat talebinin kabulüne, hükmedilen maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 20/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Diğer davacı ….yönünden ise mahkememiz dosyasına sunulan Gaziantep 2. ATM’nin ….esas sayılı dosyasına konu Sulh Protokolü – ibraname – feragatname başlıklı ( davacı …. …. ilişkin ) belgenin incelenmesinde; belgede davacıya 133.421,00 TL’nin ödeneceğinin kararlaştırıldığı ve dekonttan da görüleceği üzere bu bedelin ödendiği, belgede açıkça “133.421,00 TL’nin davacı vekili tarafından tahsili ile anılan kaza sebebiyle mezkur poliçeden olaydan ve davadan dolayı başkaca hiçbir hak ve alacak kalmayacaktır” şeklinde tarafların anlaşmaya vardıkları görülmüştür. Bu durumda da davamızda talep edilen bakıcı gideri zararının davacı tarafça talep edilmesinin mümkün olmadığı değerlendirilmiştir. Bununla birlikte, KTK’nun 111. maddesi uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilir ise de bu hususta mahkememize 2 yıllık süre içerisinde herhangi bir itiraz yapılmamış olduğu anlaşıldığından ve de aradan yaklaşık 3 yıl geçtiği de gözönüne alındığında, ibranamenin geçersiz olduğundan da bahsetmek mümkün olmamıştır. Kaldı ki, davacının alacağının 901,12 TL olduğu dikkate alındığında da yetersizlik ve fahiş bir farktan bahsedilmesi de mümkün olmayacağından, bu nedenle de bu davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle neticeten aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı …. davasının kabulü ile; 901,12 TL bakıcı gideri tazminatının temerrüt tarihi olan 20/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı …. davasının reddine,
3-Alınması gereken 61,55 TL karar ve ilam harcından peşin alınan harç ve ıslah harcı toplamı olan 49,88 TL harcın mahsubu ile artakalan 11,67 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yaptığı ve karşıladığı harç dahil toplam 2.138,78 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının yapmış olduğu masraf bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 901,12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ….verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 901,12 TL vekalet ücretinin davacı …. alınarak davalıya verilmesine,
8-Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabulucu gideri olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, (davası kabul edilen davacı yönünden)
9-Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabulucu gideri olan 1.320,00 TL’nin davacı Abdullah Bacaksız’dan alınarak hazineye gelir kaydına, (davanın reddi sebebiyle)
10-Talep halinde bakiye avansın yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 08/04/2021