Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/547 E. 2020/52 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ….
KARAR NO : ….

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
….

DAVALI : ….

DAVA :….
DAVA TARİHİ : ….
KARAR TARİHİ :….
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ :….

Mahkememizde görülmekte bulunan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu 06/11/2019 havale tarihli dava dilekçesi ile; müvekkilinin ev aletleri, sandalye, masa ve sair imalat ve yapım sektöründe faaliyet göstermekte olan saygın bir firma olduğunu, müvekkilinin iş yerinin üst katında faaliyet gösteren elyaf işletmesinde çıkan yangın sonucunda itfaiye ekiplerinin yangın yerine intikal etmiş olduklarını, yangın söndürme işleminden dolayı aşağıya sızan suların müvekkilinin alt katta bulunan ve saklamak zorunda olduğu muhtelif defter ve belgelerine zarar vermiş olduğunu, zarar gören iş bu belgelerden 2019 yılına ait olanların kullanabilir şekilde kurtarıldığını, ancak şirketin kuruluşundan 2018 yılını da kapsayan şekildeki zamanlara ait olan ve geçmiş dönemlere ait olduğu için ayrı bir dolapta muhafaza edilen defter ve belgelerin, yangının söndürülmesi işleminden sonra rutubetin etkisi ile kullanılmaz hale gelmiş olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle şirketin kuruluşundan 2018 yılını da kapsayan şekildeki zamanlara ait olan ve geçmiş dönemlere ait defter ve belgelerin zayi olduğuna ve zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İşbu dava; ticari defter ve belgelerin ziyaa uğraması nedeniyle zayi belgesi verilmesi davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi ekindeki tüm kayıt ve belgeler incelenmiş, davacı hakkında herhangi bir vergi incelemesi/araştırması olup olmadığına ilişkin ….Vergi Dairesi Müdürlüğü yazısı, meydana gelen yangın sebebiyle ….Belediye Başkanlığı …. Dairesi Başkanlığınca yapılan işlemlere ilişkin belgeler, yangın olayı ile ilgili kollukça düzenlenmiş tutanak ve belgeler, ticaret sicili kayıtları celp edilerek incelenmiştir.
TTK’nın 82/7. maddesi aynen; ” Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. ” şeklindedir.
Görüldüğü üzere işbu dava kanun koyucu tarafından 15 günlük süreye tabi tutulmuş olup, bu sürenin hak düşürücü nitelikte bir süre olduğu da tartışmasızdır. Sürenin başlaması da yine maddede belirtildiği üzere zıyaın öğrenildiği tarihtir.
Davacı tarafça her ne kadar dava dilekçesinde öğrenme tarihi olarak 02/11/2019 tarihi belirtilmişse de, resen gözetilmesi gereken bu konuda bu beyana itibar edilmemiştir. Nitekim dosyaya celp edilen …. Amirliğinin yangın olayına ilişkin tahkikat evraklarının incelenmesinde, davacı şirketin müdürü …. tarafından olaya ilişkin……. ve….tarihlerinde iki kez ifade verildiği, şirket müdürünün bu ifadesinde aynen “Dün yani …. günü saat….sıralarında bahse konu dükkanımı kontrol ettiğimde işyerimde bulunan bütün resmi evraklar ve faturalar, itfaiye ekiplerinin yangına su ile müdehalesi sonucunda dükkanımı su bastı ve bütün fatura ve remi evrakların kullanılmaz ve okunmaz halde olduklarını gördüm. Olay yerine gelen olay yeri inceleme ekipleri tarafından da evrakların o hali fotoğraflandı” şeklinde beyanda bulunduğu, dolayısıyla ziyaın bu tarihte öğrenildiği açıktır. Davanın ise bu tarihten yaklaşık 3 ay sonra açıldığı ve de hak düşürücü sürenin geçirilmiş olduğu anlaşılmıştır. Kaldı ki davacının basiretli bir işadamı gibi davranma yükümlülüğün bulunması ve de esasen olayın üzerinden 3 ay geçtikten sonra ziyaın öğrenildiğin iddia edilmesinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğu düşünüldüğünde, bu yönüyle davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığının kabulü gerekmiştir.
Sonuç olarak; yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak, davacının 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde işbu davayı açmadığı sabit olduğundan, davanın reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmaması nedeniyle davanın reddine,
2-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yaptığı tüm masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye avansın davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı karararın davacı tarafa tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Gaziantep Bölge Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.22/01/2020