Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/494 E. 2021/12 K. 07.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :…
KARAR NO : ….

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. ……
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
3- … -…
VEKİLİ : Av. … …

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2019
KARAR TARİHİ : 07/01/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 14/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalılardan ……. Şti’nin asıl borçlu, diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu kredi sözleşmesi imzalandığını, borcun ödenmemesi üzerine kredi hesabının kat edilerek davalılara Birecik Noterliği’nin 23/10/2017 tarih ve…….yevmiye nolu ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün……. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalılar tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu, davalı ile yapılan arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını belirterek davalıların Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün……. esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazlarının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dosyanın safahatında ve duruşmadaki beyanında davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce dosya bankacı bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi mahkememize sunduğu 28/09/2020 tarihli raporunda; davacı banka ile davalı/asıl borçlu arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmeleri akdedildiğini, davalı/ kefillerin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, anılan sözleşme kapsamında spot kredilerin vadelerinde anapara+faizlerin ödenmemesi nedeniyle davacı bankanın davalılara kat ihtarı gönderdiğini ve takip başlattığını, davalı kefillerin sözleşmelerde belirlenen kefalet limitlerinin ayrı ayrı toplam 3.200.000,00 TL olduğunu, takip tarihi itibariyle hesaplanan toplam asıl alacak tutarı nazara alındığında hesaplanan asıl alacağın kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefillerin borcun tamamından kefalet limitiyle sınırlı olarak müteselsilen sorumlu olduklarını, davalı asıl borçlu şirkete kat ihtarnamesinin tebliğ edildiğini ve verilen sürenin sonunda 06.11.2017 tarihinde temerrüde düştüğünü, davalı/kefillere kat ihtarnamesinin tebliğ edilemediğini ve 27.11.2017 takip tarihinde temerrüde düştüklerinin tespit edildiğini, davalı/asıl borçlu şirketin takip tarihi itibariyle toplam 592.911,96 TL borçtan sorumlu olduğunu, takip tarihinden borcun tamamen tahsil tarihine kadar toplam 578.778,70 TL anaparaya (tespit edilen/ banka talebi) yıllık % 40,00 temerrüt faizi ve % 5 BSMV ile birlikte ödemesi gerektiğini, davalı şirket tarafından iade edilmeyen/boş çek yaprakları gayrinakdi risk bedeli olarak 24.525,00 TL depo edilebileceğini, davalı/kefillerin takip tarihi itibariyle toplam 578.731,88 TL borçtan sorumlu olduğunu, ayrıca takip tarihinden borcun tamamen tahsil tarihine kadar toplam 578.778,70 TL anaparaya (tespit edilen/ banka talebi) yıllık % 40,00 temerrüt faizi ve % 5 BSMV ile birlikte ödemesi gerektiğini, davalı şirket tarafından iade edilmeyen/boş çek yaprakları gayrinakdi risk bedeli olan 24.525,00 TL depo bedeli için sözleşmede davalı/kefillerden talep edilmesine ilişkin açık bir hüküm tespit edilemediğini, talep edilip edilemeyeceğinin nihai değerlendirmesinin mahkemenin takdirinde olduğunu, kat ile takip tarihi arasında yapılan toplam 46,82 TL’lik tutarın genel toplam borç miktarından düşüldüğünü, takip tarihinde 1.547,91 TL masraf talep edilmiş olup, masraf tutarına ilişkin dekont/ makbuz sunulmadığını, talep edilip edilemeyeceğinin nihai değerlendirmesinin mahkemenin takdirinde olduğunu rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
GEREKÇE VE KANAAT:
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı ilamsız takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu icra takibine süresi içerisinde borca itirazda bulunulmuş olup, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu dava açılmıştır.
Asıl borçlu yönünden hesabın kat edilmesi, kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın muacceliyeti için yeterlidir, ayrıca ihtarın tebliği şartı aranmaz. Asıl borçluya gönderilen ihtar, borçlunun temerrüdünün yanı sıra, 6098 sayılı TBK’nın 586’ncı maddesinde öngörülen müteselsil kefilin takibi koşullarının gerçekleşmesi bakımından da gerekli bir unsurdur. Başka bir ifadeyle asıl borçluya tebliğ edilen kat ihtarı, asıl borçluyu temerrüde düşürüp, müteselsil kefiller yönünden ise muacceliyet koşulunu sağlar. Müteselsil kefillerin temerrüdü için ise kat ihtarının tebliği gerekir.
Tüm dosya kapsamı nazara alınarak yapılan yargılama sonucunda, davacı banka ile davalı ……. Şti. arasında iki adet genel kredi sözleşmesi ve bu sözleşmelere bağlı limit artırımına yönelik sözleşmeler akdedildiği davalı kefil … ve …’ın bu sözleşmelere, sözleşme tarihleri ile aynı tarihte kefil oldukları, kefalet sözleşmelerinin TBK’nın 583. maddesinde belirtilen şekil şartlarına uygun olduğu, borçlu tarafça genel kredi sözleşmelerine konu edim yükümlülüğü yerine getirilmediğinden hesabın 25/10/2017 tarihinde kat edildiği, kat ihtarnamesinin davalı asıl borçluya tebliğ edilemediği, ancak sözleşme adresine çıkartılan tebligatın İİK’nın 68/b maddesi uyarınca tebliğ edilmiş sayılacağı, bu bağlamda TBK m. 586 gereğince davalı kefiller yönünden de alacağın muaccel hale geldiği, kat ihtarnamesinin davalı kefillere tebliğ edilememesi nedeniyle kefillerin icra takibinin başlatıldığı tarihte temerrüde düşeceği, bu durumda icra takibine kadar anapara faizinin hesaplanması gerektiği, ancak takibe sıkı sıkıya bağlılık ilkesi kapsamında icra takibinde temerrüt faiz talep edilip, anapara faizi talep edilmemiş olması karşısında davalı kefiller yönünden sadece hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan asıl alacak yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği, ayrıca bankanın ödemekle yükümlü olduğu çek bedelinin taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmelerini kefil olarak imzalayan davalılardan talep edilebilmesi için sözleşmede bu konuda özel bir hüküm bulunması gerektiği, tetkik edilen sözleşmelerde bu yönde bir hüküm bulunmadığından depo talebinin yerinde olmadığına kanaat getirildiği (Aynı yönde, Y. 19. HD. E. 2016/13842, K. 2018/82), asıl borçlu davalı şirket yönünden ise, hesap kat tarihi itibari ile asıl alacağın, kullanılan kredi tutarı ile bu krediye uygulanan akdi faiz toplamından oluşacağı, kat tarihi itibari ile belirlenen asıl alacağa hesap kat tarihinden temerrüdün gerçekleştiği takip tarihine kadar akdi faiz istenebileceği, asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanabileceği, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunun bu ilkeler doğrultusunda tanzim edildiği, temerrüt faizinin ise sözleşme hükümlerine uygun olarak hesaplandığı, hesaplanan asıl alacak ve temerrüt faizi toplamından 390.000,00 TL ipotek bedeli öncelikle ferilerden indirildikten sonra davalının davacıya 202.911,96 TL asıl alacak borcu kaldığı, nitekim bu hususun davaya dayanak ödeme emrinde de belirtildiği, bu nedenle nakdi alacak yönünden anılan miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının nezdinde 19 adet çek bulunduğu tespit edildiğinden davacı lehine çek asgari ödeme bedelleri toplamının depo edilmesine karar verilmiştir.
Kabul edilen miktar yönünden davacının talepte bulunduğu, geçerli bir icra takibinin başlatıldığı, ödeme emrine süresi içinde yapılmış geçerli bir itirazın bulunduğu, süresinde açılmış bir dava bulunduğu ayrıca alacağın likit olması nedeni ile davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü KÜ M: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Kendi aralarında tahsilde tekerrür etmemek üzere;
Davalıların Gaziantep İcra Müdürlüğünün……. E. Sayılı icra dosyasındaki itirazlarının;
Davalı…… Şti. nakdi alacak yönünden;
202.911,96 TL asıl alacak için İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden devamına,
Nakdi alacağın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan ve alacağın %20’si olan 40.582,39 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gayrinakdi alacak yönünden;
24.525 TL’nin davacı bankanın faiz getirmeyen bir hesabında davalı …….Tic yönünden depo edilmesini teminen takibin devamına,
Gayrinakdi alacak yönünden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Davalılar … ve … nakdi alacak yönünden;
578.731,88 asıl alacak için iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına,
Nakdi alacağın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan ve alacağın %20’si olan 115.746,37 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Gayrinakdi alacak yönünden;
Gayrinakdi alacak talebinin reddine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 39.533,17 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 7.396,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 32.136,73 TL harcın (Davalı ……. Şti.’nin 11.267,61 TL’den sorumlu tutulmasına) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Gayrinakdi alacak yönünden alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalı Küçük Şalvarlı San. ve Tic. Ltd. Şti.’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacının peşin yatırdığı 7.396,44 TL harcın yargılama giderlerine katılmaksızın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı toplam 951,90 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre hesaplanan 899,55 TL’nin, 315,40 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 584,15 TL’sinin davalılar……. ve …’tan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalıların yaptığı herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm tesisine yer olmadığına,
7-a)Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre 45.986,59 TL nispi vekalet ücretinin (22.653,84 TL’sinin tüm davalılar müştereken ve müteselsilen, bakiye 23.332,75-TL’sinden davalı gerçek kişiler sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b)Davanın kabul edilen gayrinakdi alacak yönünden yürürlükte olan AAÜT’ye göre 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Davalı şirket bakımından davanın reddedilen kısmı yönünden yürürlükte olan AAÜT’ye göre 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine,
d)Davalı gerçek kişiler bakımından davanın reddedilen kısmı yönünden yürürlükte olan AAÜT’ye göre 5.052,40 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı gerçek kişilere verilmesine,
e)Reddedilen gayrinakdi alacak yönünden yürürlükte olan AAÜT’ye göre 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı gerçek kişilere verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.07/01/2021