Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/328 E. 2020/186 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : ….
KARAR NO : ….

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …….
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR :….
….

DAVA :….
DAVA TARİHİ :….
KARAR TARİHİ :….
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :….

Mahkememize tevzi edilerek yukarıda belirtilen esasa kaydedilen dava dosyasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, Mahkememize sunduğu 09/10/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle, müvekkili davacının davalılardan …’ın yanında işçi olarak çalışırken, işyerinin …. tarafından icra takibine konu edilen su borcuna kefil olarak taksitlendirerek ödediğini, aboneliğin mülk sahibi olan diğer davalı … adına kayıtlı bulunduğunu, davacının ödemelerinin ….idaresi tarafından düzenlenen makbuzlar ile sabit olduğu, davacıların borcunu ödememesi üzerine arabuluculuk yoluna başvurduklarını ancak olumlu netice alınamadığını, davacının yaptığı ödemenin davalılar yararına sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğini iddia ederek toplam 3.510,54 TL alacağın davalılardan 22/07/2019 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı asiller Mahkememize sundukları 07/01/2020 havale tarihli müşterek dilekçelerinde, 2017 yılında kurban bayramında davacı ve dava dışı…. ile ortak kurbanlık aldıklarını, davacının kişi başına düşen 2.750,00-TL’yi ödeyemediğini, ayrıca şirket muhasebesinden 1.750,00-TL alarak kendilerine toplamda 4.250,00-TL borçlandığını, bu borcuna karşılık…. olan su borçlarını ödediğini belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava sebepsiz zenginleşme sebebine dayalı olarak açılmış alacak davasıdır. Arabuluculuk yoluna tabi olup usulüne uygun düzenlenmiş anlaşmaya varılamadığına dair arabulucuk son tutanağı aslının dosyaya sunulduğu, Mahkememizin görevli ve yetkili olduğu anlaşılmakla, Mahkememizce 11/10/2019 tarihli tensip tutanağı düzenlenmiş, davacının dilekçesinde bildirdiği delilleri toplanarak taraflar ön inceleme duruşmasına davet edilmiştir. 24/12/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı vekili ile davalı asiller duruşmada hazır bulunmuşlardır. Davalılardan … duruşmadaki imzalı beyanında; ”Borcumuz yoktur, delileri ibraz edeceğim, karşı tarafın bana borcu vardır” şeklinde beyanda bulunmuştur. Diğer davalı … ise; ”Ben mülk sahibiyim, diğer davalı … kiracıdır, borç ona aittir. Davacı ile aralarındaki anlaşmazlığın tarafı değilim” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu davalının da beyanı imzası ile kayıtlıdır.
Gaziantep İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak…. Esas sayılı dosyası Uyap üzerinden istenilerek dava dosyası arasına alınmıştır. Bu dosyaya ilişkin borcun haricen ödendiği, davacının icra takibinin tarafı olmadığı görülmüştür.
Gaziantep ….Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davaya konu ödemeye ilişkin abonelik evrakları getirtilmiş, dosyamız arasına alınmıştır. Bu evraklar incelendiğinde,…. numaralı abonelik sözleşmesinin tarafı davalılardan …’dır. Borç yapılandırılarak taksitler halinde ödenmiş görünmektedir ancak gelen cevabi yazıda ödemeyi yapan kişinin kayıtlarda adının geçmediği bildirilmiştir. Öte yandan, davacı vekili tarafından ön inceleme duruşmasında dosyaya sunulan 3 adet makbuz aslı kasaya alınarak muhafaza altına alınmıştır. Bu makbuzlara göre yapılan ödeme tutarı dava dilekçesindeki talep ile örtüşmekte olup makbuzların arka yüzünde ödemenin davacı tarafından yapıldığı hususu açıkça yazılıdır. Kaldı ki davacının yaptığı ödeme davalıların beyanları ile de sabit olup taraflar için artık çekişmesiz hale gelmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının yaptığı ödemenin davalılar yararına sebepsiz zenginleşme teşkil edip etmediği noktasında toplanmaktadır. Davalı taraf davacının , kendilerine olan borçlarına karşılık olarak birikmiş su borçlarını ödediğini iddia etmiştir. HMK’nın ”İspat yükü” başlıklı 190/1.maddesi hükmü gereğince; ” İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” Davalılar davacının ödeme iddiasını kabul edip davacının kendilerine borçlu olduğunu ileri sürerek ispat yükünü üzerine almıştır. Davalı tarafa…. tarihli celsenin 4 numaralı ara kararı ile savunmasında ileri sürdükleri delillerini ibraz etmek üzere 2 haftalık kesin süre tayin edilmiştir. Davalılar bu süre içinde vedahi yargılamanın bitimine kadar herhangi bir delil sunmamış olup iddialarını ispat edememişlerdir. Yukarıda değinildiği üzere abonelik sözleşmesi davalı … adına olup işin hukuki niteliği gereği su borcundan da o sorumludur. Diğer davalı ile aralarındaki kira sözleşmesi davacıyı bağlamayacaktır, kaldı ki dosya kapsamında sunulmuş bir kira sözleşmesi de bulunmamaktadır ancak davalıların açık ikrarı karşısında borç her ikisinin de borcu olarak kabul edilmiş, tüm deliller, ilgili mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davacının davasını ispat ettiği vicdani kanaati oluşmuştur.
Davacı vekilinin temerrüt faizi talebine gelince, dava dilekçesinde her ne kadar ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi talep edilmiş ise de, dosya kapsamında davalıların temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir belge veya bilgi bulunmadığından davalıların arabuluculuk görüşmeleriyle birlikte temerrüde düştüklerinin kabulü gerekmektedir. Anılan gerekçelerle aşağıda yazılı şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın kabulü ile toplam 3.510,54-TL’nin temerrüt tarihi olan 27/08/2019’dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 239,80-TL harçtan, peşin alınan 59,96-TL harcın mahsubu ile bakiye 179,84-TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,96-TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 114,80-TL yargılama giderlerini davalılardan alınarak davacıya verilmesine, artan avansın karar ve talep edilmesi halinde yatırana iadesine,
5-1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
6- Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. Maddesi gereğince 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine
Dair, davacı vekilinin ve davalıların yüzlerine karşı, kısa kararda her ne kadar sehven istinaf kanun yolu açık denmiş ise de miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usülen anlatıldı.