Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/287 E. 2021/351 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …..
KARAR NO : …….

HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACI :….
VEKİLİ : Av. ….
Av…..

DAVALI : ….
VEKİLİ : Av…..

DAVA : ….
DAVA TARİHİ :….
KARAR TARİHİ :….
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : ….

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/09/2014 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu sürücüsü…. olan…. plaka sayılı araç ile …. plakalı sayılı aracın çarpışması sonucu yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, kaza sonrası tutulan kaza tespit tutanağında …. plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunun görüldüğünü, dava konusu kazaya karışan…. plakalı aracın ZMMS sigortası kaza tarihinde…. poliçe numarasıyla davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinde ağır bir şekilde maluliyet meydana geldiğini, müvekkilinin Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma Ve Uygulama Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, müvekkilinin normal bir şekilde hayatını idame ettiremeyeceğini, bakıma muhtaç olarak yaşamak zorunda olduğunu, davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yaptıklarını, sigorta şirketi tarafından dönüş yapılmadığını, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını, bu nedenle şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2,00 TL (1,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1,00 TL bakıcı gideri ) maddi tazminatın davalı yönünden ihtar tarihinden 15 gün sonrası olan 05/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline usulüne uygun başvurusunun bulunmadığını, bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının yaralanmasına sebep olan trafik kazasına karışan…. plakalı aracın müvekkili nezdinde 15/02/2014-2015 tarihleri arasında…. nolu ZMMS ile sigortalı olduğunu, araç işletenin ve sürücüsünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğünün olmayacağını, bu nedenle müvekkili sigorta şirketinin davacıya herhangi bir tazminat ödeme yükümlülüğünün olmadığını, kazaya karışan araç sürücüsünün kusur oranını belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınması gerektiğini, 13.02.2011 tarih ve 6111 sayılı Kanun ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ve 6111 sayılı Kanun 59. maddesi ile 6111 Sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesi ile trafik kazalarından kaynaklanan sağlık hizmet bedellerinin, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı düzenlendiğini, bu bağlamda sigorta şirketlerinin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi’nin tedavi teminatı kalmamış olması hasebiyle işbu teminattan ödenen tedavi giderleri, bakıcı giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatı bakımından müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını, müvekkili şirketin hiçbir mesuliyeti olmamakla birlikte tazminat hesabı yapılması halinde davacının geliri somut belgelerle ispatlanması gerektiğini, davaya konu kazada davacının yolcu olarak bulunması nedeniyle kendi can güvenliği korumak için gerekli güvenlik tedbirleri alıp almadığının tespiti gerektiğini, davacı vekilinin temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi talebinin reddinin gerektiğini, meydana gelen olay neticesinde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faize hükmedilmesini talep ettiklerini, bu nedenle ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının davalıdan sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri talep edip edemeyeceği, edebilirse miktarının ne olacağına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Mahkememizce gerek resen celbi gereken deliller gerekse de taraflarca bildirilen deliller celp edilerek yargılamaya başlanmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından sigorta poliçesi ile hasar dosyası mahkememize sunulmuştur.
SGK’dan verilen cevabi yazıda davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığının bildiriliği görülmüştür.
Davanın 16/09/2020 tarihli celsesinin 4 numaralı kararı gereği mahkeme heyeti ve trafik bilirkişisi ile birlikte keşif yapıldığı, bilirkişi raporunda özetle;…. plakalı araç sürücüsü ….’nin, gündüz vakti trafik akımının tek yönlü işlediği Ş. …. Caddesinin sağından gelip Üniversite Bulvarı istikametine giderken, sol tarafı 35 nolu sokağa dönüş manevrası öncesi, geresinden gelen taşıt trafiğini uyarıcı dönüş lambasını yakması, uygun zaman ve yerde yolun sol tarafına geçerek dönüşünü yapması gerekirken, aksine davranıp seyrettiği tek yönlü yolun sağından, geresinden gelen taşıt trafiğini kontrol etmeden emniyetsizce dönüşü sırasında aracının sol arka teker kısmına, geresinden gelerek Üniversite Bulvarı istikametine düz seyreden yakın mesafeden seyir yönünü kapattığı sürücü ….ın sevk ve idaresindeki motosikletinin ön kısmı ile çarpmasına sebebiyet verdiği olayda, trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusurlu sayılmayı gerektiren hususların sayıldığı K.T.Kanununun 84/j maddesi ( araç sürücüleri trafik kazalarında, manevraları düzenleyen genel şartlara uymama hallerinde asli kusurlu sayılırlar ) uyarınca aslı derecede kusurlu olduğu,…. plakalı motosiklet sürücüsü….’ın meskun mahal içerisinde, gündüz vakti seyir yönüne görüş mesafesinde açık düz ve eğimsiz trafik akımının tek yönlü işlediği aralıklar ile sokak bağlantısı bulunan Ş….. Caddesi üzerinden gelip Üniversite Bulvarı istikametine giderken, hızını yol, trafik durumu ve aracının teknik özelliklerine göre her an durabileceği mesafeye göre ayarlayıp kontrollü seyretmesi gerekirken, aksine davranıp emniyetsizce seyri sırasında ön ilerisinde seyretmekte iken, sol tarafı 35 nolu sokağa dönüş manevrasına başlayan sürücü …. sevk ve idaresindeki aracın sol arka teker kısmına, zeminde bıraktığı 3 metre fren izine rağmen duramayıp çarpması olayında K.T.Kanununun 52/b maddesi uyarınca kusurlu olduğu, bilirkişi raporunda sonuç olarak; …. plakalı araç sürücüsü….’nin asli derecede ( 7/8=87,5 oranında ) kusurlu, ….plakalı motosiklet sürücüsü….’ın ise tali derecede ( 1/8 = %12.5 ) oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Davanın 02/12/2020 tarihli celsenin 1 numaralı ara karar gereği dosya Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilerek çelişkilerin giderilmesi amacıyla kusur raporu düzenlenmesi istenilmiş olup, ATK tarafından düzenlenen kusur raporunda da ilk aldırılan kusur raporundaki gibi Sürücü ….’nin % 87.5 (Yüzde seksenyedibuçuk) oranında (7/8’e tekabül eden) derecede kusurlu olduğu, Sürücü .. .. % 12.5 (Yüzde onikibuçuk) oranında (1/8’e tekabül eden) derecede kusurlu olduğu kanaatini bildirir rapor sunulduğu görülmüştür.
Davanın 18/12/2019 tarihli celsenin 5 numaralı ara karar gereği dosya Gaziantep Üniversitesi Adli Tıp Kurumu 6 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edildiği, maluliyet heyeti bilirkişi raporunda özetle; 1998 doğumlu….oğlu…. 21/09/2014 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucunda oluşan arızası sebebiyle 11/10/2018 tarih 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ” Çalışma Gücü ve Meslekten Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” nden yararlanmak suretiyle ve meslek grup numarası Grup: 1 kabul olunarak; Gr XII (32A……1)A %5 E cetveline göre değerlendirildiğinde; %3.3 ( üçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, tıbbi iyileşme süreci dikkate alındığında 9 ( dokuz) ay süre ile geçici iş göremezliğinin olduğu, iyileşme dönemi içerisinde 1.5 ( birbuçuk) ay tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu, devamlı suretle başkasının yardım ve bakımına muhtaç olmadığı tıbbi tespiti yapılmıştır.
Davanın 02/12/2020 tarihli celsenin 1 numaralı ara karar gereği dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi’ne gönderilerek çelişkilerin giderilmesi amacıyla maluliyet raporu düzenlenmesi istenilmiş olup, ATK tarafından düzenlenen maluliyet raporunda özetle;dosya kapsamında bulunan mevcut tıbbi belgelere göre;….doğumlu ….nun 21.09.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:Gr1 XII (32a……………….1)A%5 E cetveline göre: %3.3 (yüzdeüçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, Kişinin dava konusu yaralanmaya bağlı olarak başka birisinin geçici veya sürekli olarak bakımına muhtaç durumda olmadığının mütalaa edildiği görülmüştür.
Mahkememizce de adli tıp kurumu raporunda belirtilen gerekçelere iştirak edilmiş, kazanın oluş biçimi ve deliller kapsamı ile yaralanmanın şekli de nazara alınarak ATK raporunun denetime elverişli, tutarlı ve hayatın olağan akışına daha uygun olduğu değerlendirilerek bu raporda belirtilen gerekçelerle bu rapora üstünlük tanınmış ve hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce dosyanın hesap bilirkişisine tevdi edildiği, bilirkişi raporunda özetle; davacının , %3.3 işgücü ve beden kaybından dolayı zararının bulunduğu, TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak 1.8 teknik faiz kullanılmadan ve %12.5 kusura göre davacının 7.545,25 TL sürekli maluliyet zararının bulunduğu hesaplanmıştır.
Davacı vekili 12/06/2021 tarihli değer artırım dilekçesi ile, bakıcı giderine yönelik taleplerini artırmadıklarını, sürekli işgöremezlik tazminatına ilişkin olarak da 7.444,25 TL yükselterek davanın 7.545,25 TL ye artırdıklarını, 05/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi raporları her iki tarafa, bedel artırım dilekçesi de davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54’te özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
Bu açıklamalar doğrultusunda tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalının sigortalısı olan aracın kaza tarihini de kapsayan süreçte davalı şirket nezdinde geçerli bir poliçesinin bulunduğu, meydana gelen kaza nedeniyle davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …. %12.5 oranında kusurlu olduğu,…. plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacının%3.3 ( üçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, bakıcı ihtiyacının olmadığı, hesap bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada davacının zararının 7.545,25 TL olarak hesaplandığı, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporlarında belirtilen kusur, maluliyet ve tazminata ilişkin hesaplamaların hükme esas alınmasının yerinde olacağı kanaatine varılmakla davanın sürekli işgöremezlik tazminatı yönünden kabulü yoluna gidilmiş, davacının bakıcı ihtiyacının olmadığı anlaşıldığından bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir.
Bununla birlikte, dosyadaki belgelerden, davacı asilin beyanlarından ve de özellikle savcılık soruşturma dosyası içinde bulunan ifade tutanakları ve evraklardan davacı ile …. plakalı motorsiklet sürücüsünün arkadaş oldukları anlaşıldığından ve davalının da hatır taşıması indirimi yapılması talebi bulunduğundan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmış, yine …. plakalı motorsiklet sürücüsünün sürücü ehliyetinin olmaması, davacının bunu bildiği/bilmesi gerektiği, yine davacının tam koruma sağlayacak kask ve de diğer koruyucu ekipmanı takmaması ve bu yolla zararın artmasına sebebiyet verdiği de dikkate alınarak %20 oranında da müterafik kusur indirimi yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, yapılan indirim hakkaniyet ve takdiri indirim olduğundan davacı aleyhine bu sebeple yargılama giderlerine hükmedilmemiş ve neticeten aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; %20 müterafik kusur ve %20 hatır taşıması indirimi olmak üzere 4.527,15 TL ( sürekli işgöremezlik ) maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 05/09/2019’dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının bakıcı gideri tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 309,24 TL karar ve ilam harcından peşin alınan harç ve ıslah harcı toplamı olan 70,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 239,07 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yaptığı ve karşıladığı toplam 3.454,17 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma göre hesaplanan 3.453,17 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk Kanununa göre suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul- red oranına göre 1,00 TL’sinin davacıdan, bakiye 1.319,00 TL’nin ise davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalının yapmış olduğu masraf bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 1,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde bakiye avansın yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.
23/06/2021