Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/220 E. 2020/185 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :….
KARAR NO :….

HAKİM :….
KATİP :….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. ….

DAVALI :….
VEKİLİ : Av…..

DAVA : ….
DAVA TARİHİ : ….
KARAR TARİHİ : ….
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ….

Mahkememize tevzi edilerek yukarıda belirtilen esas numarasıyla kaydedilen tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 25/09/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle, …. plakalı araç sürücüsünün sebebiyet verdiği kaza neticesinde müvekkili davacının yaralandığını ve 3 ay iyileşme süreci geçirdiğini, kazazedelerin bakıcı ve tedavi giderlerinden doğan harcamalarının da sigorta teminatı kapsamında olduğunu, aynı kazaya ilişkin olarak geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebiyle Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, bu dosya kapsamında kusur raporu alındığını, kazaya sebebiyet veren aracın davalı şirket nezdinde sigortalı olduğunu, dava öncesi sigorta şirketine başvurduklarını ancak şirketin ödeme yapmadığını, arabuluculuk görüşmelerinden de netice alınmadığını iddia ederek, %100 malul kalınan dönemdeki bakıcı giderine yönelik zarar nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00- TL’nin temerrüt tarihinden işleyecek yasal faizi ile davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı taraf Mahkememize sunduğu 26/03/2020 havale tarihli dilekçesi ile talebini 1.428,20-TL arttırarak toplam 1.528,20-TL tazminata hükmedilmesini istemiş, ıslah harcını yatırmıştır.
CEVAP:
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 16/10/2019 havale tarihli dilekçesinde, müvekkili şirketin sigorta poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilecek kusur oranında sorumlu tutulabileceğini dolayısıyla önce kusur durumunun konusunda uzman bilirkişi tarafından tespitinin gerektiğini, davacının iyileşme dönemi içinde bakıcıya ihtiyaç duyup duymayacağı hususunun tespiti için Adli Tıp 3.İhtisas Dairesi’nce yapılması gerektiğini, belirtilen bu hususlar tespit edilmemiş olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRLMESİ VE GEREKÇE:
Dava temelinde haksız fiile dayanmakta olup kaza neticesinde uğranılan maddi zararın, kazaya sebebiyet veren aracın sigortacısından aralarında imzalanmış olan poliçe limitleri dahilinde tazminine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun ”Bedensel zararlar” başlıklı 54.maddesi hükmüne göre; ”Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1-Tedavi giderleri.
2- Kazanç kaybı.
3-Çalışma gücünün azalmasından ya yitirilmesinden doğan kayıplar.
4-Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar. ” Bakıcı giderleri tedavi süresindeki masraf kalemlerinden kabul edilmektedir.
01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ”Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları” motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortasına yönelik ilgilerin hak ve yükümlülüklerini düzenlemekte olup bu metnin ”Kapsama Giren Teminat Türleri” başlığı altında düzenlenen sağlık giderleri teminatı kapsamında bakıcı giderleri açıkça sayılmıştır.
Yukarıda anılan yasal düzenlemelere istinaden, Mahkememizce 26/09/2019 günlü tensip tutanağı düzenlenmiş, davacının dava dilekçesinde bildirdiği deliller ilgili kurumlara müzekkere yazılmak suretiyle toplanmış, ön inceleme duruşma günü tayin edilerek taraflar duruşmaya davet edilmiştir.
Davalı şirkete müzekkere yazılarak davaya konu kazaya ilişkin hasar dosyası istenmiş, gelen cevabi yazı ve ekleri dosya arasına alınmıştır. Sunulan 14/07/2015 başlangıç tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin üst limiti kaza başına 2.900.000,00-TL, kişi başına 290.000,00-TL’dir.
SGK’dan gelen cevabi yazıdan davacıya kazaya konu kaza sebebiyle ödeme yapıldığı ancak bu ödemenin bakıcı giderine yönelik olmadığı anlaşılmıştır.
Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. Esas sayılı dosyası Uyap üzerinden istenerek dava dosyası arasına alınmıştır. Dosyanın incelenmesinden, davaya konu kaza neticesinde davacıda oluşan geçici iş göremezlik ve kalıcı maluliyet sebebiyle uğranılan zararın tazminine ilişkin olduğu görülmektedir. Bu dosya kapsamında aldırılan kusur raporunda kazaya sebebiyet veren …. plakalı araç sürüsünün asli kusurlu (%80) kabul edildiği, motosiklet sürücüsü olan davacının ise %20 oranında tali kusurlu sayıldığı görülmektedir. Bu dosya kapsamında aldırılan maluliyet oranı tespiti raporunda ise bakıcı ihtiyacı ile ilgili tespit yapılmamıştır.
Davacının dava açmadan önce usulüne uygun şekilde arabuluculuk yoluna başvurduğu, anlaşmaya varılamadığına dair son tutanağın aslının dosyaya sunulduğu, dava şartlarının tamam olduğu görülmekle ön inceleme duruşması yapılarak işin esasına girilmiştir. Mahkememizce Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. Esas sayılı dosyasında aldırılan kusur raporu Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına ve yürürlükteki mevzuat hükümlerine uygun bulunmuş, usul ekonomisi gözetilerek davacının talebi haklı bulunarak yeniden rapor aldırılması yoluna gidilmemiş, bu raporun davalı tarafa tebliği ile yetinilmiştir. İyileşme döneminde davacının bakıcı ihtiyacının tespiti ve doğan zararının hesaplanması amacıyla 24/12/2019 tarihli celsenin 2-3 numaralı ara kararları dosyanın sırasıyla adli tıp uzmanı hesap bilirkişilerine verilmiştir. Gaziantep Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’nda görevli 6 kişilik akademisyen kadrosu tarafından düzenlenen 21/02/2020 havale tarihli raporda poliçe tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ”Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine 1,5 ay tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu tespit edilmiştir. Hesap bilirkişisi tarafından sunulan 25/03/2020 havale tarihli raporda ise poliçe tanzim tarihi itibariyle yürürlükte olan ”TRH 2010 Yaşam Tablosu” esas alınarak hesaplama yapılmış, davacının %100 malul kaldığı dönemde 1,5 aylık sürede bakıcı gideriyle nedeniyle uğradığı zararın 1.528,20-TL olduğu mütalaa olunmuştur. Raporlar usulüne uygun şekilde taraflara tebliğ edilmiş, itiraz süresinin dolması beklenmiştir. Düzenlenen rapor dosya kapsamına uygun, denetime elverişli, mevzuat hükümlerine, Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına uygun bulunmuş, hükme esas alınmıştır. Başka bir deyişle davacının bakıcı giderine yönelik talebi sübut bulmuştur.
Davacı vekilinin temerrüt faizine yönelik talebine gelince, dava dilekçesine ekli başvuru dilekçesine göre davacı vekili davalı şirkete bakıcı giderlerinin tazmini için yazılı olarak başvurmuş, dilekçede 15 gün ödeme süresi tayin etmiş, bu dilekçesini iadeli taahhütlü posta yoluyla davalı şirkete tebliğ etmiş, bu sürenin bitiminde 16/06/2019 tarihinde temerrüde düşmüştür. Davaya konu araç her ne kadar ticari araç ise de davacı taraf dava dilekçesinde yasal faize hükmedilmesini talep etmiş olduğundan taleple bağlı kalınmıştır.
Dosya kapsamındaki tüm deliller, yukarıda anılan mevzuat hükümleri hep birlikte değerlendirildiğinde Mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile toplam 1.528,20-TL’nin temerrüt tarihi olan 16/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 104,39-TL harçtan, peşin alınan 49,28-TL harcın mahsubu ile bakiye 55,11-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 49,28-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.257,50-TL yargılama giderlerini davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan avansın karar ve talep edilmesi halinde yatırana iadesine,
5-1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6- Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1-2 Maddesi gereğince 1.528,20-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, her ne kadar kısa kararda sehven, istinaf yolu açık yazılmış ise de miktar yönünden kesin, istinaf kanun yolu kapalı olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.09/07/2020