Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/700 E. 2023/80 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :…
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/08/2022
KARAR TARİHİ : 11/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/04/2022 tarihinde …’ın sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı aracın davacı …’ın sevk ve idaresinde olan araca çarpması sonucunda yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazada davacının hiçbir suçunun bulunmadığını, … plaka sayılı aracın davalı … tarafından sigortalandığını, sigorta şirketine ve arabuluculuğa başvuru yapıldığını ancak bir sonuca varılamadığını belirtmiştir. Bu nedenlerle geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve kalıcı iş göremezlik tazminatının davalıdan temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek ticari faiz ile alınarak davacıya ödenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davalı … şirketine başvururken eksik evrak ile başvurduğunu, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatının poliçenin teminatı dışında tutulduğunu belirtmiştir. Tüm bu nedenlerle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafta bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
1-Tarafların usulünce ileri sürmüş oldukları iddia ve savunmaları,
2-Kazaya ilişkin soruşturma dosyası,
3-İlgili kamu kurumlarından celp edilen cevabi yazılar,
4-Dosyada mündemiç bilirkişi raporları,
6-İlgili yasal mevzuat ve yargısal içtihatlar,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Özel hukuka ilişkin bir davada, hâkim kural olarak doğduğu iddia edilen bir hukuki sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için, o hukuki sonucu öngören hukuk kuralındaki şartların (unsur vakıaların, öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuki sonucun doğduğunu iddia eden taraf, gerçekleşmesi gereken şartların, unsur ve vakıaların somut olarak gerçekleştiğini ispat etmelidir (Umar, B./Yılmaz, E.: İspat Yükü, İstanbul 1980, s.l). Bu çerçevede ispat, bir davada ileri sürülen hakkın ve buna karşı yapılan savunmanın dayandığı vakıaların gerçekten mevcut olup olmadıkları konusunda, birtakım araçlarla mahkemeye kanaat verme işlemi olarak tanımlanabilir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m.6 hükmünde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” denilmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İspat yükü” başlığını taşıyan m.190 hükmünde de; “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” denilmektedir.
Yukarıda belirtilen maddenin birinci fıkrasında, ispat yükünün belirlenmesine ilişkin temel kural vurgulanmıştır. Buna göre, bir vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ispat yükünü üzerinde taşıyacaktır. İkinci fıkrada ise, karinelerin varlığı hâlinde ispat yükünün nasıl belirleneceği düzenlenmiştir.
Her iki yasa düzenlemenin lafzından da açıkça anlaşılacağı üzere bir taraf bir vakıayı iddia ettiğinde iddia edilen vakıanın gerçekleşmiş olduğunu ispatla mükelleftir.
Bu haliyle somut olayda davacı taraf kazanın gerçekleşme şeklini ve kazanın gerçekleşmesi noktasında davalı … şirketince sigortalanan aracın kusurlu olduğunu ispatla mükelleftir.
Nitekim benzer bir uyuşmazlığa ilişkin olarak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi’nin 2019/829 Esas, 2020/568 Karar saylı ve 17/03/2020 Tarihli ilamında “…Dava trafik kazasından kaynaklanan hasar ve değer kaybı istemine ilişkindir. Davalı tarafın sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısı … A.Ş’ye yazılan müzekkereye verilen cevapta davacıya hasar ödemesi yapılmadığı bildirilmiştir.
TMK’nın 6. maddesi uyarınca herkes iddiasını ispatlamakla mükelleftir. Eldeki davada kazanın gerçekleşme biçimi ve buna bağlı olarak davalının kusurunun ispatı davacı tarafa aittir…” denilmektedir.
Dava dilekçesi tetkik edildiğinde taleplerin açık bir şekilde …plakalı aracın sürücüsünün kusuruna dayandırıldığı ve bu nedenle de eldeki davada husumetin… plakalı aracın ZMSS şirketine yöneltilmiş olduğu görülmektedir.
Somut uyuşmazlığa konu kazaya ilişkin soruşturma dosyasında herhangi bir kaza tespit tutanağı tanzim edilmediği görülmüştür.
Mahkememizce kusur tespiti noktasında gerekli kanıya varmak adına kaza mahallinde keşif icra edilmiş olup icra edilen keşifte davacı tanığı da dinlenilmiştir.
Keşif neticesinde tanzim edilen 09/11/2022 tarihli kusur bilirkişi raporunda kazanın meydana gelmesinde plakası belirlenemeyen motosiklet sürücüsünün tam kusurlu olduğu ve… plakalı aracın sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği görülmektedir.
Bilirkişi raporunda yer alan tespitlere kazaya ilişkin video kayıtları izlenmek suretiyle ulaşıldığı sabittir. Bu haliyle de her ne kadar davacı tanığının beyanları aksi yönde olsa da tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığına kanaat getirilmiş ve bilirkişi raporunda yer alan ve objektif delile dayanarak ulaşılan tespitlere itibar edilmiştir.
Bilirkişi raporu davacı vekiline usulünce tebliğ edilmiş olup davacı tarafça yasaş süresi içerisinde herhangi bir itiraz ileri sürülmemiştir.
Bu haliyle de somut uyuşmazlığa konu trafik kazasının meydana gelmesinde plakası belirlenemeyen motosiklet sürücüsünün tam kusurlu olduğu ve…plakalı aracın sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığına mahkememizce kanaat getirilmiştir.
Hal böyle olunca ve davalının ancak sigortalısı aracın sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacağı da gözetildiğinde somut uyuşmazlıkta davalının davacıya karşı herhangi bir tazminat yükümlülüğü bulunmadığına kanaat getirilmiştir.
Bu açıklamalar doğrultusunda da ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Keşif esnasında beyanı alınan davacı tanığı … yabancı kimlik numaralı … ve … oğlu, 1976 doğumlu … … hakkında yalan tanıklık suçuna ilişkin Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına, suç duyurusu müzekkeresine dosyada yer alan keşif zaptı ile bilirkişi raporunun birer suretlerinin eklenilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 179,90 TL ilam harcının dava açılırken yatırılan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 99,0 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinden BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yargılama nedeniyle herhangi bir yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca davanın ret edilen değeri üzerinden hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Dava açılmadan önce başvurulan arabuluculuk dava şartı nedeniyle hazineden karşılanmış olan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 02/06/2018 Tarihli ve 30439 Sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği m.26/4 hükmü uyarınca davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Karar kesinleştiğinde artan avansın 6100 sayılı HMK m.333 hükmü uyarınca resen yatıran tarafa İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu AÇIK olmak üzere karar verildi, verilen karar hazır bulunan taraflara okunmak suretiyle tefhim edildi.11/04/2023