Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/500 E. 2023/8 K. 05.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/04/2022
KARAR TARİHİ : 05/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı … hakkında Gaziantep İcra Müdürlüğünün ilamsız icra takiben konu 2020/57585 esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, borçlu tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz edilerek takibin durduğunu, davalının haksız ve hukuka aykırı itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini, icra takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER, TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı ilamsız takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 114 te Dava Şartları sayılmıştır. HMK 114. maddesinin 2. fıkrasında “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü bulunmaktadır.
19 Aralık 2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanunu’nun 20. Maddesinde dava şartı olarak Arabuluculuk Kanununa eklenmiş olup, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 4. Madde ve diğer kanunlarda da belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan tazminat ve alacak talepleri hakkında dava açmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir;
6235 sayılı Kanun 18/A-2 “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden rededileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” denilmektedir.
Yine Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115 maddesinin 2.fıkrasında “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. ” şeklinde hüküm bulunmaktadır.
HMK 114’üncü maddesi 2’inci fıkrası ve TTK 5/A maddesi ticari davalarda arabuluculuğa başvurmayı dava şartı olarak düzenlemiştir. HMK 115/2 maddesi ise dava şartı yokluğu halinde verilen kesin süre içerisinde eksiklik giderilmezse davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedileceği düzenlenmiştir.
6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi 2’inci fıkrası ise ” Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.” düzenlemesine haizdir.
Benzer uyuşmazlıklara ilişkin Yargıtay;
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin 11/11/2019 tarih, 2019/2037 esas, 2019/2110 karar sayılı kararı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi’nin 31/05/2018 tarih, 2019/1441 esas, 2019/1299 karar sayılı kararları arasında içtihat uyuşmazlığı üzerine Yargıtay 9’uncu Hukuk Dairesi’nin 2020/932 Esas, 2020/5773 Karar ve 17/06/2020 tarihli Bölge Adliye Mahkemesi Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemine Dair ilamında; “Taraf veya vekillerinin 7036 sayılı Kanun’un 3/2. maddesi mucibince “arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini” elden veya UYAP sistemi üzerinden dosyaya ibraz etmemesi halinde, bu belgelere UYAP sistemi üzerinden erişebilme imkânının olmasının sonuca etkisinin bulunamayacağı cihetle, bu durumda davanın dava şartı yokluğunda usulden reddinin gerekeceği kabul edilmekle, uyuşmazlığın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin kararı doğrultusunda giderilmesine karar verilmiştir.” açıkça arabuluculuk tutanağının vekil veya asil tarafından aslı veya arabulucu tarafından onaylı örneğinin sunulmaması halinde davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
Mahkememizce 20/12/2022 tarihli muhtıra gereğince Arabuluculuk Son tutanağı aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir suretini mahkememize sunmak üzere davacı tarafa 1 haftalık kesin süre verilmiş akabinde davacı tarafa ihtar edilmiştir.
Davacı tarafından arabuluculuk tutanağı aslı veya aslı gibidir yapılmış onaylı örneği mahkememize ibraz edildiği görülmüştür.
Davacı vekilince ibraz edilen arabuluculuk tutanağının incelenmesinde arabulucuya 15/12/2022 tarihinde başvurulmuş olduğu, dava tarihinin ise 19/04/2022 olduğu görülmüştür. Bu nedenlerle Açıklanan ve gösterilen sebepler ışığında kanuni düzenlemeler, içtihatlar dikkate alındığında davacı tarafından sunulan arabuluculuk tutanağının dava açıldıktan sonra başvuru yapılmış olması nedeni ile davacının davasının HMK 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 7.182,87 TL’den mahsubu ile fazladan alınan 7.002,97‬ TL harcın talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yargılama nedeniyle sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
5-Davalı kendisinin vekil ile temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT m.7/2 hükmü uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Karar kesinleştiğinde artan avansın 6100 sayılı HMK m.333 hükmü uyarınca resen yatıran tarafa İADESİNE,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/01/2023