Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/483 E. 2023/19 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
2 ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ….
KARAR NO : ….

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI ….
VEKİLİ : ….
DAVALILAR :….
….

DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 07/06/2022
KARAR TARİHİ : 11/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılar aleyhine Gaziantep İcra Dairesi’nin …./…. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların borca ve takibe itiraz ettiğini, itiraz neticesinde takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; itirazın iptali ile takibin aynen devamına alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş olup davalı taraf süresi içerisinde davaya cevap vermemiştir. Cevap dilekçesi verilmemesi nedeniyle HMK 128 delaletiyle davacının ileri sürdüğü bütün vakıalar davalı tarafından inkar edilmiş sayılmıştır.

DELİLLER:
1-Taraflarca usulüne uygun olarak ileri sürülen iddia ve savunmalar,
2-Gaziantep İcra Dairesinin …./…. Esas Sayılı İcra Dosyası
3-İlgili kamu kurumlarından celp edilen cevabi yazılar,
4-Bilirkişi raporları
5-İlgili yasal mevzuat ve yargısal içtihatlar,
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER, TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava Nevi İtibari İle Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan İtirazın İptali Davasına İlişkindir.
Uyuşmazlığa uygulanacak normlar açısından yapılan değerlendirme;
İtirazın iptali davası; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre;
i) İlamsız takip yapılmış olması,
ii) Borçlunun bu takibe itiraz etmesi,
İii) İtirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.09.2019 tarihli ve 2017/19-824 E., 2019/885 K.; 25.11.2020 tarihli ve 2017/(19)11-894 E., 2020/942 K. sayılı kararlarında da değinilmiştir.
Dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabi olduğundan; ispat külfeti normal bir alacak davasındaki ile aynıdır. Ancak her iki dava ispat yöntemleri ve hukukî sonuçları bakımından farklılıklar göstermektedir. Bu bağlamda belirtmek gerekirse; HMK’nın 190. maddesi gereğince ispat yükü, kanunda özel düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukukî sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Bu genel kuralın dışında bazı hâllerde ispat yükü yer değiştirerek davalı tarafa geçer. Bu hâllerden birisi davalının ödeme savunmasında bulunmasıdır. Davacı ya da davalı iddiasını ya da savunmasını HMK’da belirtilen hükümlere göre ispat etmelidir. Buna göre yapılacak yargılama sonunda mahkemece verilecek karar ya davanın kabulü ya da reddine yönelik olacak; ancak takibin iptali ya da devamı hükmünü de içerecektir.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; itirazın iptali davası, icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir.
Asıl borçlu yönünden hesabın kat edilmesi, kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın muacceliyeti için yeterlidir, ayrıca ihtarın tebliği şartı aranmaz.
Hesap kat tarihi itibari ile asıl alacak, kullanılan kredi tutarı ile bu krediye uygulanan akdi faiz toplamından oluşur. Kullanılan krediye hesap kat tarihine kadar akdi faiz uygulanması gerekir. Ayrıca kat tarihi itibari ile belirlenen asıl alacağa hesap kat tarihinden temerrüdün gerçekleştiği takip tarihine kadar akdi faiz istenebilir. Asıl alacağa temerrüt faizi istenebilmesi için borçlunun temerrüde düşürülmüş olması gerekir. Borçlu temerrüde düşürülmemiş ise asıl alacağa takip tarihine kadar ancak akdi faiz istenebilir.
İcra takibi açısından yapılan değerlendirme;
Dava konusu icra takibinde ödeme emrinin davalı …. …. Petrol Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne 10/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların 17/07/2020 tarihinde borca itiraz talebinden bulunduğu, davalının borca itiraz talebinin davacıya tebliğ edilmediği ve bu nedenle davacının davayı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Bilirkişi incelemesi hakkında yapılan değerlendirme;
Mahkememizin ara kararı uyarınca rapor hazırlanmak üzere dosya kül halinde bankacı bilirkişirih ve Yargıtay 19.HD’nin 2016/9671 esas 2017/6303 karar 26/09/2017 tarihli ilamları).
Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalarda anılan düzenlemelere uygun şekilde hareket edilerek hesaplama yapıldığından kredili mevduat hesabına ilişkin alacak bakımından bilirkişi raporuna itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Alacak kalemleri bakımından yapılan değerlendirme;
Asıl alacak bakımından davalı tarafından kat ihtarı ile 31.786,83 TL kat etmişse de icra takibinde asıl alacak olarak toplam 31.640,83 TL talep ettiği görülerek talebi ile bağlı kalınmıştır.
Davacı tarafından ödeme emrinde asıl alacağın kat edildiği tarihten itibaren temerrüt faizi talep edildiği görülmüş, davalıların ise temerrüde kat ihtarının tebliğinden sonra verilen süre sonu olan sonunda düştüğü görülmüştür. Davacının davalıların atıfet süresi sonundan temerrüt faizi istemesi kat tarihinden temerrüt tarihine kadar akdi faiz istemediği anlaşılmakla akdi faiz yönünden hesaplanan miktar davacı tarafından talep edilmemiş sayılmıştır.
Taksitli kredi alacağı bakımından bilirkişi tarafından hazırlanan raporda davacının talep edebileceği miktarın, talep ettiği miktardan daha az olduğu görüldüğünden bilirkişi tarafından yapılan hesaplama esas alınarak fazla olan miktar bakımından talebin kısmen reddi cihetine gidilmiştir.
İcra inkar tazminatı talebi bakımından yapılan değerlendirme;
Burada her ne kadar davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de kabul edilen kısım bakımından alacak likit nitelikte olup ayrıca davalılar da itirazlarında haksızdırlar. Bu haliyle de davacı lehine 2004 sayılı İİK m.67/2 hükmünde öngörülen şartlar oluştuğuna kanaat getirilmiş ve kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden davacı lehine % 20 nispetinde icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Neticeten;
Tüm dosya kapsamı, denetime elverişli alınmış bilirkişi raporları, taraf beyanları, gelen yazı cevapları birlikte incelendiğinde davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki gibi hüküm kurumuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın Kısmen KABULÜ Kısmen REDDİ İle;
1-Davalının Gaziantep İcra Dairesinin …./…. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının;
a)- …. …. Petrol Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi Taksitli Ticari Kredi borcu için; 20.327,00 TL asıl alacak, 1.463,54 TL işlemiş temerrüt faizi ve 73,18 TL BSMV bakımından,
b)- …. …. Petrol Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi Ticari Kredili Mevduat borcu için 10.944,47 TL asıl alacak, 394,00 TL işlemiş temerrüt faizi ve 19,70 TL BSMV bakımından İPTALİ ile takibin bu miktar üzerinden aynen DEVAMINA, fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacak olan 31.271,47 TL karşılığının %20’si olan 6.254,29 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca davanın kabul edilen değeri olan 33.221,89‬ TL üzerinden alınması gereken 2.269,38 TL ilam harcından davacı tarafından yatırılan 415,75 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye ‭1.853,63‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 415,75 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yargılama nedeniyle sarf edilen toplam 1.062,75 TL yargılama giderinden giderinin davanın kabul (%96,51) ve ret (%‭4,49‬) oranlarına göre hesaplanan 1.025,67 TL yargılama gideri ve 80,70 TL başvuru harcının toplamı olan ‭1.106,37‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca davanın kabul edilen değeri üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
8-Davalı tarafından yargılama nedeniyle herhangi bir yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
9- Karar kesinleştiğinde artan avansın 6100 sayılı HMK m.333 hükmü uyarınca resen yatıran tarafa İADESİNE,
10-Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği m.26/2 hükmü gereğince, Gaziantep Arabuluculuk Bürosu tarafından suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.559,99 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul (%96,51) ve ret (%4,49) oranlarına göre hesaplanan 1.505,54 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, bakiye 54,45‬ TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu AÇIK olmak üzere karar verildi, verilen karar hazır bulunanlara okunmak suretiyle tefhim edildi.11/01/2023