Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/477 E. 2023/40 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ….
KARAR NO : ….

HAKİM : ….
KATİP : ….
DAVACI : ….
VEKİLLERİ : ….
DAVALI : ….
VEKİLLERİ : ….
….

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/10/2018
KARAR TARİHİ : 17/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşinin davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru nedeniyle meydana gelen trafik kazası nedeniyle hayatını kaybettiğini, ZMSS kapsamında yapılan başvuruya olumlu yanıt vermeyen davalıdan şimdilik1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiş, yargılama aşamasında talebini HMK’nın 107/2. maddesi gereğince 42.736,28 TL olarak arttırmıştır.
SAVUNMA:
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduklarını, geçerli başvurunun yapılmadığını, raporların adli tıp ve uzman aktüerya bilirkişisinden alınması gerektiğini, müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiğini, SGK’dan ödeme alınıp alınmadığının tespit edilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce verilmiş olan 01/02/2020 tarih, 2018/1211 Esas, 2020/126 Karar sayılı kararının istinaf edilmesi üzerine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 28/04/2022 tarih, 2020/735 Esas, 853 Karar sayılı ilamı ile kararımız kaldırmakla istinaf karar ilamı üzerine dava dosyası mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilerek incelemeye alınmıştır.
14/10/2022 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda özetle; “30.08.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle, “kazanılmış hakların” takdiri yüksek mahkemelerine ait olmak üzere,
Yüksek mahkemelerince 28.01.2020 tarihli hesap raporunda belirlenen gerçek zarar miktarının kesinleştiğinin kabulü halinde, davacıların kusur indirimsiz gerçek zararı ;
…. …. 5.623,99 TL., …. …. 31.565,94 TL., …. …. 124.163,19 TL.sı olup, kusur oranlarının takdiri yüksek mahkemelerine aittir.
Yüksek mahkemelerince davacıların gerçek zararının 2022 yılı asgari ücret ve %50 kusur oranına göre belirlenmesi gerektiğinin kabulü halinde,
Davacıların gerçek TRH 2010 yaşam tablosu ile 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle Progresif Rant Yöntemine göre,
Tahir Yılmaz’ın kusur indirimsiz gerçek zararı 325.587,86 TL., *%50 kusura tekabül eden 162.793,93 TL.sı, …. …. kusur indirimsiz gerçek zararı 5.650,00 TL., * %50 kusura tekabül eden 2.825,00 TL.sı, …. …. kusur indirimsiz gerçek zararı 71.152,63 TL.,* %50 kusura tekabül eden 35.576,31 TL.sıdır. Davacıların gerçek TRH 2010 yaşam tablosu ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülüne (%1,8 teknik faiz) göre,
…. …. kusur indirimsiz gerçek zararı 264.481,29 TL , %50 kusura tekabül eden 132.240,64 TL
.sı, Ulaş Yılmaz’ın kusur indirimsiz gerçek zararı 5.650,02 TL., * %50 kusura tekabül eden 2.825,01 TL.sı, Şini İnzel’in kusur indirimsiz gerçek zararı 65.731,15 TL.,* %50 kusura tekabül eden 32.865,57 TL.sıdır.” şeklinde raporun ibraz edildiği görülmüştür.
DELİLLER:
1-Tarafların usulünce ileri sürmüş oldukları iddia ve savunmaları,
2-Kazaya ilişkin soruşturma dosyası,
3-Davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edilen ZMSS poliçesi ve hasar dosyası,
4-İlgili kamu kurumlarından celp edilen cevabi yazılar,
5-Dosyada mündemiç kusur, maluliyet ve aktüerya bilirkişi raporları,
6-İlgili yasal mevzuat ve yargısal içtihatlar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce verilen 2018/1211 Esas, 2020/126 Karar sayılı ve 31/01/2020 Tarihli karar Gaziantep Bölge adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/735 Esas, 2022/853 Karar sayılı ve 28/04/2022 Tarihli ilamıyla “…2-Dosyada ceza soruşturması sırasında alınmış bir ATK kusur raporu bulunmakta olup, bu rapora göre desteğin ölümüyle sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda tarafların eşit kusuru bulunmaktadır. Mahkemece tekli bilirkişiden alınan kusur raporunda yaya olan desteğin kusur oranı %60 olarak kabul edilmiştir. Dosya aktüer bilirkişiye verilirken tazminat hesabında hangi kusur oranını dikkate alması gerektiğine ilişkin bir uyarıda bulunulmamış, bilirkişi de doğal olarak mahkemece aldırılan kusur raporundaki desteğin %60 kusuru üzerinden hesaplama yapmış ve davacı vekili tarafından bu oran üzerinden yapılan hesaba göre bedel arttırım dilekçesi verilmiştir. Ancak mahkemece, ceza dosyasındaki eşit kusura ilişkin rapor hükme esas alınıp, taleple bağlılık gerekçe gösterilerek bedel arttırım dilekçesine göre hüküm kurulmuştur.
Medeni yargılama hukukunun amacı, adalete uygun karar verilmesini sağlamaktır. Adalete uygun karar, diğer unsurların yanısıra, maddi gerçeğe uygun ve taraflarda tatmin duygusu yaratan bir karardır. Hukuk davalarına egemen ilkeler ve bu arada hakimin davayı aydınlatma görevi de (HMK m31) bu amaca ulaşılmasını sağlar. Hakim yapacağı bir işlemle tarafları yanıltıp, bu durumun tarafların leh veya aleyhine bir sonuç doğurmasına neden olmamalıdır.
Bu bakımdan mahkemece, karar gerekçesinde ceza dosyasında bulunan ATK raporundaki eşit kusurun benimsenme nedeni etraflıca açıklanabildiğine göre, ATK ile aynı düzeyde olmayan tek bilirkişiden kusur raporu alınarak aktüerya hesabının bu raporu göre yaptırılması doğru olmamış, taraf vekilleri tarafından bu yönde yapılan istinaf itirazının kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir…” denilerek kaldırılmıştır.
Kaldırma sonrasında dosya mahkememizin …./…. esasına kaydedilmiş ve taraflar davet edildikten sonra yargılamaya devam olunmuştur.
Öncelikle belirtmek gerekir ki mahkememizce kaldırma ilamında yer alan açıklamalar nazara alınarak tarafların eşit kusurlu olduğuna kanaat getirilmiş ve değerlendirmeler bu yönde yapılmıştır.
Davacı tarafın da istinaf kanun yoluna başvurduğu ve başvurusunun kabul edildiği gözetilerek aktüerya bilirkişisinden güncel asgari ücret üzerinden ek rapor tanzim sağlanmıştır. Bu şekilde hazırlanan 12/10/2022 tarihli ek raporda;
– 1,8 teknik faizli ve güncel asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacının 132.240,64 TL tazminat talep edebileceği,
– Progresif rant yöntemi ve güncel asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacının 162.793,93 TL tazminat talep edebileceği mütalaa edilmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere davacı tarafın istinaf başvurusu kabul edilmiş olup bu haliyle davalı bakımından herhangi bir usuli kazanılmış hak bulunmadığı gözetildiğinde 09/10/2020 tarihli ve 31269 sayılı resmi gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayılı ve 17/07/2020 Tarihli kararı uyarınca burada davacının talep edebileceği tazminat miktarı progresif rant yöntemi baz alınarak yapılan hesaplama ile bulunan miktar olup bu haliyle davacının iş bu dava kapsamında davalıdan 162.793,93 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceğine kanaat getirilmiştir.
Davacı vekili 06/12/2022 tarihli dilekçesi ile davacı …. bakımından talebini 132.240,64 TL’ye artırmıştır. Davacı vekilinin bu dilekçesi mahkememizce ıslah dilekçesi olarak değerlendirilmiştir.
6100 sayılı HMK m.177/2 hükmü uyarınca kaldırma kararından sora ıslah dilekçesi sunulması mümkündür. Öte yandan iş bu dava belirsiz alacak davası olarak açılmış olup davacı tarafında 1 kez bedel artırım ve 1 kez de ıslah yapması mümkündür. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/19844 Esas, 2019/8286 Karar sayılı ve 19/09/2019 Tarihli ilamı)
Bu açıklamalar doğrultusunda da 06/12/2022 tarihli ıslah dilekçesine mahkememizce itibar edilmiş ve hüküm bu doğrultuda tesis edilmiştir.
Islah dilekçesi 6100 sayılı HMK m.177/3 hükmü uyarınca davalılar vekillerine tebliğ edilmiştir.
Her ne kadar mahkememizce davacının 162.793,93 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceğine kanaat getirilmişse de 6100 sayılı HMK m.26 hükmü uyarınca davacı tarafın talebiyle bağlı kalınarak hüküm tesis edilmiştir.
Islah dilekçesinde davacı vekili tarafından ayrıca dava dışı …. …. bakımından da 2.725,01 TL talepte bulunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki dava dışı …. bakımından usulünce açılmış bir dava bulunmamaktadır. Nitekim …. …. davaya dahil edilmesi talebi mahkememizin 05/04/2019 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile reddedilmiştir. Bu haliyle …. …. bakımından usulünce açılmış bir dava bulunmadığından bu talep bakımından karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilmiştir.
Bu açıklamalar doğrultusunda da davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …. bakımından davanın KABULÜ ile; 132.240,64 TL destekten yoksun kalma tazminatının 01/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Dava dışı …. …. bakımından ileri sürülen talep bakımından usulünce açılmış bir dava bulunmadığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca davanın kabul edilen değeri olan 132.240,64 TL üzerinden alınması gereken 9.033,36 TL ilam harcından davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç ile toplam 600,60 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 8.396,86 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle sarf edilen 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 peşin harç ve toplam 600,60 TL tamamlama harcının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yargılama nedeniyle sarf edilen toplam 950,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yargılama nedeniyle sar edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca davanın kabul edilen değeri üzerinden hesaplanan 20.836,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Karar kesinleştiğinde artan avansın 6100 sayılı HMK m.333 hükmü uyarınca resen yatıran tarafa İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu AÇIK olmak üzere karar verildi.17/01/2023