Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/34 E. 2022/51 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :…..
KARAR NO :…..

BAŞKAN : …..
ÜYE : …..
ÜYE : …..
KATİP : …..

DAVACI : …..
VEKİLİ : …..
DAVALI : …..
VEKİLİ : …..
DAVALI : …..
VEKİLİ : …..

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2022
YAZIM TARİH : 12/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ….. Sigorta A.Ş., ….. Sigorta A.Ş. Ve ….. Sigorta A.Ş. ile birleşerek ünvan değişikliği ile ….. Sigorta A.Ş. adı altında faaliyet gösterdiğini, müvekkil Sigorta Şirketi tarafından, ….. poliçe numaralı Yangın Abonman Sigorta Poliçesi ile ….. ….. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye ait işyerinin 31.10.2018 – 31.10.2019 tarihleri arasında sigortalandığını, poliçenin müşterek sigorta olarak yapıldığını, ….. Sigortacısı ….. ….. A.Ş.’nin koasürans hissesinin %30, ….. Sigorta A.Ş.’nin %25 ve ….. Sigorta A.Ş.’nin %20 olduğunu, işbu itirazın iptali davasının ….. Sigorta koasürans hissesi uyarınca açıldığını, 30/03/2019 tarihinde meydana gelen yağış neticesinde dere yatağının taşması neticesinde sigortalı işyerinde su baskını meydana geldiğini, müvekkili şirket tarafından 24/06/2019 tarihinde 76.720 Euro hasar bedeli ödendiğini, müvekkili şirketin yaptığı ödeme ile sigortalısının haklarına sahip olduğunu, dava konusu hasarın meydana gelmesine sebep olan ilgili 3. kişilere karşı doğrudan dava ve takip hakkına sahip olduğunu, sigortalısına ödenen bedelin rücuen tahsili amacıyla davalı kurumlar aleyhine ….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların itirazında haksız olduğunu, meydana gelen hasardan davalıların sorumlu olduğunu, bu nedenlerle ….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı….. vekili cevap dilekçesinde özetle; Taşkına sebep olan 30/03/2019 tarihinde meydana gelen yağışın 84,6 mm olduğu ve bunun 1000 yıl tekerrürlü yağış miktarının üzerinde olduğunu, taşkının olduğu yerde ….. tesisinin bulunmadığını, taşkının meydana geldiği yerde ….. Organize Sanayi Bölge Müdürlüğünün taşkın kontrol tesisinin olduğunun ve bu tesisin bazı bölümlerinin üzerinin kapatıldığını, taşkının hadisesinin vuku bulduğu yerlerin taşkın tesisinin üzerinin kapatıldığı kesimlerde olduğunu, …..kriterlerine göre kontrol tesisleri, derenin 100 yıl tekerrürlü debisine göre tasarlandığını, 500 yıl tekerrürlü debisine göre hava payı verilerek projelendirildiğini, taşkının meydana geldiği tarihteki yağış miktarı 1000 yıl tekerrürlü yağışın üzerinde gerçekleştiğinden meydana gelen taşkının doğal afet olduğunu sonuç olarak tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. ….. Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu taşkının oluştuğu yerin davalı belediyenin yetki sınırları içerisinde bulunmadığını, davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde belediyenini sorumluluğuna ilişkin başlık açıldığını ancak davalı belediyeye herhangi bir kusur yönetilmediğini belirtmiş ayrıca idari hizmetin görülmesinden kaynaklanan zararlardan doğan tazminat davalarının tam yargı davası niteliğinde olduğunu, bu sebeple davanın idari yargı yerinde açılması gerektiğini ve Mahkememizin görevli olmadığını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLER:
1-Taraflarca usulüne uygun olarak ileri sürülmüş olan iddia ve savunmalar,
2-….. İcra Dairesi’nin …..esas sayılı icra takip dosyası,
3-İlgili yasal mevzuat ve yargısal kararlar,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sigorta sözleşmesi uyarınca sigortalıya yapılan ödemenin zarar sorumlularına rücu istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…..esas sayılı dava dosyası mahkememizin ….. esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmiş olup birleşen davaya bakıldığında davalıların ….. Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü, …..Genel Müdürlüğü, …..i ve ….. Belediyesi olduğu akabinde davalılardan …..ve ….. Belediyesi yönünden dosyanın tefriki ile mahkememizin 2022/34 esas sayılı numarasını aldığı görülmektedir.
Bu noktada benzer uyuşmazlıklara ilişkin olarak;
– Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/9933 Esas, 2016/10854 Karar sayılı ve 24/11/2016 Tarihli ilamında “…Mahkemece, davalı ….. ….. Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü yönünden açılan davanın bu dosyadan tefrikiyle ayrı esasa kaydedilmesine, kayıttan sonra davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görev alanına girmesi nedeniyle mahkemenin görevsizliğine, HMK 20. maddesi gereğince süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın davaya bakmakla görevli Bursa Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, yeni esasın bu şekilde kapatılmasına; davalılar ….. Genel Müdürlüğü ve ….. Belediyesi yönünden açılan davanın İdari yargının görev alanına girmesi nedeniyle görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm davacı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı Belediye Başkanlığı yönünden davanın hizmet kusuru iddiasına dayalı olarak açılmış bulunmasına ve davalı ….. ….. Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü yönünden davacının sigortalısının şirket (tacir) olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle davalı Belediye ile davalı ….. ….. Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü yönünden usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanması gerekmiştir…”,
– Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/17570 Esas, 2018/9131 Karar sayılı ve 16/10/2018 Tarihli ilamında “…Davacı, davalıyı hizmet kusuru nedeniyle dava etmiştir. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan idareler, kamu hizmeti sırasında verdikleri zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildirler. Kamu tüzelkişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar, niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması zorunludur. O halde mahkemece, davanın HMK 114/1-b. maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…” denilmektedir.
Yapılan izahatlardan da anlaşılacağı üzere rücuya konu zarar bir idarenin hizmet kusurundan kaynaklanıyor ise burada artık uyuşmazlığın idari yargıda çözümlenmesi gerekmekte olup, uyuşmazlığın adli yargıda çözümlenmesine hukuken olanak bulunmamakta olup mahkememiz ile birleştirilen ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….. esas sayılı dava dosyasında davalılar ….. ve…..Belediyesi’ne karşı yöneltilen talepler bakımından dava tefrik edilmiştir.
Yine burada dava açılırken davacı tarafından nispi peşin harç yatırılmış olmakla birlikte dava kısmen tefrik edilmiş olduğundan ve diğer davalılar olan ….. Sanayi Bölge Müdürlüğü ve …..Genel Müdürlüğü bakımından yargılama asıl davada devam ettiğinden yatırılan peşin harcın anılan davada kurulacak hükümde nazara alınması gerekmekte olup hüküm bu doğrultuda tesis edilmiştir.
Ayrıca dava kısmen tefrik edilmiş olduğundan ve diğer davalılar olan ….. Sanayi Bölge Müdürlüğü ve …..Genel Müdürlüğü bakımından yargılama asıl davada devam ettiğinden arabuluculuk ücretinin anılan davada kurulacak hükümde nazara alınması gerekmekte olup iş bu davada kurulan hükümde arabuluculuk giderine dair herhangi bir hükme yer verilmemiştir.
Bu açıklamalar doğrultusunda da davalılar….. ve ….. ….. Belediyesi bakımından yargı yolu caiz olmadığından davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle 6100 sayılı HMK m.114/1-b ve m.115/2-1. cümle hükümleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL ilam harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yargılama nedeniyle sarf edilen tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalılar tarafından yargılama nedeniyle herhangi bir yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
5-Davalı…..Belediyesi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya VERİLMESİNE,
6-Davalı Devlet Su İşleri kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya VERİLMESİNE,
7-Karar kesinleştiğinden artan avansın 6100 sayılı HMK m.333 hükmü uyarınca resen yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu AÇIK olmak üzere karar verildi, verilen karar hazır bulunan taraflara okunmak suretiyle tefhim edildi. 12/01/2022