Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/87 E. 2021/921 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
1 ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …..
KARAR NO : …..

HAKİM : …..
KATİP : …..

DAVACI : …..
VEKİLİ : …..
DAVALI : …..
…..
VEKİLİ : …..

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; 20/04/2020 tarihinde ….. plaka sayılı özel halk otobüsünün elektrikli motosiklet ile seyir halindeyken davacıya çarptığını, bu kaza sonucunda davacının yaralandığını, kazada davacının hiç bir kusurunun bulunmadığını, kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen ….. plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı ve arabuluculuk görüşmesi yapıldığı ancak bir sonuç alınamadığını belirtmiştir.. Bu nedenle tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın başvuru yaparken eksik evraklarla başvuru yaptığını, kusur oranının iddia edildiği gibi olmadığını, davacının motosiklet kullanırken koruyucu ekipmanlar kullanmadığını, müterafik indirimi yapılması gerektiğini aksi halde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Tarafların usulünce ileri sürmüş oldukları iddia ve savunmaları,
2-Kazaya ilişkin soruşturma dosyası ve kaza tespit tutanağı,
3-Davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edilen ZMSS poliçesi ve hasar dosyası,
4-İlgili kamu kurumlarından celp edilen cevabi yazılar,
5-Dosyada mündemiç kusur, maluliyet ve aktüerya bilirkişi raporları,
6-İlgili yasal mevzuat ve yargısal içtihatlar,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası neticesinde meydana cismani zarar nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatı, sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri tazminatı istemlerine ilişkindir.
Kazaya ilişkin bilgiler;
Davaya konu kaza 20/04/2020 günü ….. plakalı aracın elektrikli bisikletteki davacıya çarpması neticesinde meydana gelmiştir.
Davalı sigorta şirketine dava açılmadan önce yapılan başvuru ve poliçeler;
Dosyada yer alan tebliğ mazbatasından davacının iş bu davayı açmadan önce davalı sigorta şirketine başvuru yaparak 2918 sayılı KTK m.97 hükmünde düzenlenmiş olan başvuru şartını yerine getirmiş olduğuna kanaat getirilmiştir.
Dosyada yer alan poliçeler tetkik edildiğinde kaza tarihi itibariyle ….. plakalı aracın davalı …..Sigorta AŞ. nezdinde ZMSS ile sigortalı olduğu tespit edilmiştir.
Arabuluculuk dava şartı bakımından yapılan değerlendirme;
Eldeki dava mutlak ticari dava niteliğinde olup 6102 sayılı TTK m.5/A/1 hükmü uyarınca arabuluculuk dava şartına tabidir. Dosyada bulunan arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın tetkiki neticesinde davacılar tarafından iş bu dava açılmadan önce davalı bakımından da arabuluculuk dava şartının yerine getirmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacıya kaza nedeniyle herhangi bir gelir bağlanıp bağlanmadığı yönünden yapılan tespit;
SGK’ya müzekkere yazılmış olup davaya konu kazaya istinaden davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı ve gelir bağlanmadığı anlaşılmıştır.
Kusur yönünden yapılan değerlendirme;
Kazanın meydana gelmesinde tarafların kusurunun tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup; ….. plakalı aracın sürücüsünün 2918 sayılı KTK m.84/j hükmünü ihlal ettiği ve elektrikli bisiklet sürücüsü olan davacının herhangi bir kural ihlali olmadığı yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır. Raporun, soruşturma dosyasında kolluk görevlilerince tanzim edilen kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Bu haliyle bilirkişi raporunda kazanın gerçekleşme şeklinin doğru bir şekilde irdelendiği ve bu şekilde kanaate varıldığı ve bu haliyle de raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğuna kanaat getirilmiş ve ….. plakalı aracın sürücüsünün tam kusurlu olduğu kanaatiyle hükme esas alınmıştır.
Maluliyet yönünden yapılan değerlendirme;
Kusura ilişkin tespit yapıldıktan sonra dosya maluliyet bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Burada davacıların maluliyeti tespit edilirken öncelikle hangi yönetmeliği uygulanacağının belirlenmesi gerekmektedir.
Bu noktada alınacak maluliyet raporlarında uygulanacak yönetmeliğin tespitine ilişkin olarak; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/7120 Esas, 2021/2627 Karar sayılı ve 11/03/2021 Tarihli ilamında “…2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir…” denilmektedir. Görüldüğü üzere uygulanacak yönetmeliği tespiti noktasında kaza tarihinin baz alınması gerekmektedir.
Somut olayda dosya kapsamında hazırlanan raporda ikili hesaplama yapılmış olup kaza tarihi 20/04/2020 tarihi olduğundan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca yapılan tespitlere itibar edilmiştir.
Talep edilebilecek tazminat miktarının belirlenmesi yönünden yapılan değerlendirme;
Bakıldığı zaman davacının herhangi bir kalıcı maluliyeti ve bakıcı ihtiyacı bulunmamaktadır. Raporda da bu doğrultuda davacı bakımından sadece geçici iş göremezlik tazminatı hesaplaması yapılmış ve davacının 1.627,29 TL geçici iş göremezlik tazminatı talep edebileceği mütalaa edilmiştir.
Davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatından davalı müvekkilinin sorumlu olmadığına yönelik savunması bakımından değerlendirme;
Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkilinin davacının talep etmiş olduğu geçici iş göremezlik tazminatı talebinden sorumlu olmadığını savunmuştur. Bu noktada benzer bir uyuşmazlığa ilişkin olarak Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/2495 Esas, 2021/1644 Karar sayılı ve 01/11/2021 Tarihli ilamında “…Mahkeme tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre özellikle 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen ” Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacaktır. Geçici iş göremezlik tazminatının ve bakıcı giderinin bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu tazminatların da davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğu belirtildiği üzere davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiğinden, tüm bu açıklanan nadenlerle davalı vekilinin itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır…” denilmektedir.
Bu açıklamalar doğrultusunda da davalı vekilinin bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Davalı vekilinin müterafik kusur savunması bakımından değerlendirme;
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacının kask ve dizlik takmadığından bahisle müterafik kusurunun bulunduğu yönünde savunma ileri sürülmüştür.
Dosya kapsamında alınan maluliyet raporundaki tespitlere bakıldığında davacının tespit edilen maluliyetini doğuran yaralanmalar frontal bölge ve omuz kısmında olup, bu bölgeler kask veya dizlik ile korunabilecek türden bölgeler değildir. Bu haliyle de davacının davaya konu kaza neticesinde oluşan maluliyetinde herhangi bir müterafik kusurunun bulunmadığına kanaat getirilmiş ve hesaplanan tazminat miktarlarından herhangi bir indirim yapılmamıştır.
Bedel artırım talebi;
Davacı vekili dosyaya sunduğu 08/11/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile davacı bakımından sadece geçici iş göremezlik tazminatı bakımından talebini 1.627,29 TL’ye arttırmıştır. Davacı vekilince artırılan bedel miktarı bakımından 492 sayılı Harçlar Kanunu m.28/1-a hükmü uyarınca alınması gereken harcı da yatırmış olduğu tespit edilmiştir.
Bedel artırım dilekçesi davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Faiz başlangıcı ve türü yönünden yapılan değerlendirme;
Davacının iş bu davayı açmadan önce davalı sigorta şirketlerine yaptığı başvuru tarihi 28/12/2020 tarihidir. Bu noktada 2918 sayılı KTK m.99/1 hükmünde “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” denilmektedir. Bu haliyle davalının temerrüde düşme tarihi 11/01/2021 tarihidir.
Ayrıca bakıldığı zaman davacı vekili gerek dava dilekçesinde, gerekse de bedel artırım dilekçesinde ticari faize hükmedilmesini talep etmiştir. Sigorta poliçesinin tetkikinde sigortalı aracın ticari nitelikte olduğu görülmektedir. Bu noktada benzer bir uyuşmazlığa ilişkin olarak Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/1255 Esas, 2017/7592 Karar sayılı ve 12/09/2017 Tarihli ilamında “…Davacı vekili dava ve ıslah dilekçesinde talep edilen tüm maddi tazminat için avans faizi talep ettiği ve davalıya zorunlu trafik sigortalı araç kamyonet olduğu halde, mahkemece talep gibi avans faizi yerine yasal faize hükmedilmesi doğru olmadığı gibi…” denilmektedir.
Dolayısıyla da hüküm altına alınan tazminat miktarlarına davalının temerrüde düştüğü tarih olan 11/01/2020 tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmiştir.
Bu açıklamalar doğrultusunda da davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL ve KISMEN REDDİ ile; 1.627,29 TL geçici iş göremezlik tazminatının 2918 sayılı KTK m.99/1 hükmü uyarınca davalının temerrüde düştüğü tarih olan 11/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri azminatı taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca davanın kabul edilen değeri olan 1.627,29 TL üzerinden alınması gereken 111,16 TL ilam harcından davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç ile 2,12 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 49,71 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç ve 2,15 TL ıslah harcının toplamı olan 120,15 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle sarf edilen 2.437,70 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücretinden oluşan yargılama giderinin davanın kabul (%70,94) ve ret (%29,06) oranlarına göre hesaplanan 1.729,30 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yargılama nedeniyle herhangi bir yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 1.627,29 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 666,66 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Dava açılmadan önce başvurulan arabuluculuk dava şartı nedeniyle hazineden karşılanmış olan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 02/06/2018 Tarihli ve 30439 Sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği m.26/4 hükmü uyarınca davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Karar kesinleştiğinde artan avansın 6100 sayılı HMK m.333 hükmü uyarınca resen yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, dava değeri 2021 yılı için getirilen kesinlik sınırı olan 5.880,00 TL’nin altında kaldığından 6100 sayılı HMK m.341/4 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi, verilen karar hazır bulunan taraflara okunmak suretiyle tefhim edildi. 30/11/2021