Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/517 E. 2021/767 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – … …
Av. … – … …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -… …
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/08/2017
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Ortadan Kaldırma Kararından Önceki Yargılama;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … ilinde metal hurda işi ile iştigal ettiğini, ticari ilişki içerisinde bulunduğu davalıya 12/07/2013 tarihinde keşide ettiği fatura ile hurda alüminyum satımı yaptığını, Müvekkili tarafından keşide olunan faturanın davalının ticari kayıtlarına işlenmediğini, aradan geçen zaman zarfında bir çok defa fatura bedelinin davalıdan talep edildiğini, ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığını, müvekkilinin mağdur olduğunu, alacağını tahsil edemediğini, açıklanan bu nedenlerle; Davanın kabulü ile 13.680,00 TL’nin 12/07/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin şirketinin … olduğunu, yetkili mahkemenin …Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, dava konusu fatura nedeni ile hurda alüminyum teslimi yapılmadığını, teslim edilmeyen malın müvekkilinden istenemeyeceğini, açıklanan bu nedenlerle; haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava Nevi İtibariyle Kıymetli Evraktan Kaynaklanan Alacak Davasıdır.
Yapılan yargılama toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafa 22/03/2018 tarihli 2 nolu celse de ticari defterlerini 2 haftalık kesin süre içerisinde ibraz etmek üzere süre verildiği ancak davacı tarafın verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerini ibraz etmediği, davacı tarafın delillerini davalı taraf ticari defterlerine hasretmediği, ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/12788 Esas sayılı ve 2018/2044 karar sayılı ilamı da dikkate alınarak davacının davasınını ispat edemediği anlaşıldığından mahkememizce davanın reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesinin Esas ve Karar sayılı ilamında;
Dava dilekçesinde hem davacının, hem de davalının ticari defterlerine delil olarak dayanıldığı görülmektedir. Mahkemece 22/03/2018 tarihli duruşmanın 1 no’lu ara kararı ile davacı vekiline ticari defterlerini ibraz etmek üzere süre verildiği, 3 nolu ara kararı ile de … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak davalı tarafın 2013 yılına ait ticari defterlerini 2 haftalık kesin süre içerisinde ibraz etmesinin istenilmesine ibraz edilmediği takdirde davacı taraf ticari defterlerlerine dayanılarak karar verilebileceği ihtarının eklenmesine karar verilmiş, ancak … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne herhangi bir talimat yazılmamıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. Maddesi gereğince mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilecek olup davalı tarafa ait ticari defterlerin incelenmesi için davacının delillerini davalı tarafın ticari defterlerine hasretmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Mahkemece davalı tarafa ticari defterlerini ibraz etmesi hususunda usulüne uygun olarak süre verilmesinden sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılarak dosya yeniden mahkememize gönderilmiştir.
Ortadan Kaldırma Kararından Sonraki Yargılama;
Mahkememizin 27/07/2021 tarihli tensip tutanağının 2 nolu ara kararı doğrultusunda davalı taraf ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak için … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine (ticaret mahkemesi sıfatı ile) talimat yazılarak davalı tarafa ait 2013 yılına ilişkin ticari defterlerini ibraz etmek üzere süre verilmesi istenilmiş, Davalı vekili tarafından …Asliye Hukuk Mahkemesine davalı vekili tarafından verilen beyan dilekçesinde ilgili ticari defterlerin imha edildiğini bu yüzden ticari defter kayıtlarını sunamayacaklarını bildirilmiştir.
Yapılan yargılama toplanan deliller ve tüm dosya kapsamının birlikte incelenmesi neticesinde, davacı tarafça 12/07/2013 tarihli faturadan dolayı davalı tarafa karşı eldeki alacak davasının açılmış olduğu, davacı tarafından davaya konu edilen faturadan kaynaklı malların davalı tarafa teslim edildiğine dair dava dosyasına herhangi bir delil ibraz edilmemiş olduğu, kaldırmadan önceki yargılamanın 2 nolu celsesinde davacı tarafa ticari defterlerini ibraz etmek ibraz etme imkanı yok ise nerede bulunduğunu bildirmek üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süreye rağmen davacı tarafça ticari defterlerin ibraz edilmediği, kaldırma kararından sonra davalı taraf ticari defterlerinin incelenmesi için … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı davalı tarafça incelenmesine karar verilen ticari defterlerin imha edildiği iddiası ile talimat mahkemesine ibraz edilmediği ve bu sebeple davalı taraf ticari defterleri üzerinde de inceleme yapılamadığının anlaşıldığı, esasen buradan incelenmesi gereken konunun her iki taraf tacir olan eldeki dava dosyasında davacı tarafın davaya konu alacak iddiasının ticari defter deliline dayanarak nasıl ispat etmesi gerektiğinin tartışılması gerektiği, ticari defterlerin ibrazı ve delil olma özelliğinin 6100 sayılı HMK madde 222’de düzenlendiği, ilgili maddenin aşağıdaki gibi olduğu;
“(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Yukarıda yer alan maddeden de anlaşılacağı üzere davacı tarafın davaya konu edilen alacağın ticari defter deliline dayanarak ispat edebilmesi için 2 ve 3 nolu fıkralardan da anlaşılacağı üzere öncelikle davacı tarafın kendine ait ticari defterleri usulüne uygun olarak tutmuş olması ve mahkemece ibrazı için belirlenen kesin sürede mahkemeye ibraz edilmiş olması bu durumda da davalı tarafın usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtlar ile davacı taraf ticari defterlerinde kayıtların birbiri ile uyuşması veya davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemiş olması gerektiğinin anlaşıldığı, eldeki dava dosyasında davacı tarafın ticari defterlerini süresinde mahkemeye ibraz etmediği için artık davalı tarafın ticari defterlerini mahkemeye ibraz edip etmemesinin herhangi bir önem arz etmediği, bunun istisnasının ise ilgili maddenin 5. Fırkasında düzenlendiği fakat 5. Fıkradaki istisnanın uygulanabilmesi için ise davacı tarafın delillerini davalı tarafın ticari defterlerine hasretmesi gerektiği, eldeki dava dosyasında davacı tarafın delillerini davalı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, bu konuda Yargıtay 11. HD’nin 2020/4127 Esas 2021/5107 Karar sayılı ilamında da aynı hususa ilişkin verilen ilk derece mahkemesi kararının bu sebeple bozulduğu, ispat yükü kendisinde olan davacının davaya konu edilen faturadan kaynaklı davalı taraftan alacaklı olduğunun ispat edemediği değerlendirilmekle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 233,63 TL harcın mahsubu ile BAKİYE 174,33‬ TL harcın talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacının yaptığı tüm masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının yaptığı bir masraf bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
6-Karar kesinleştiğinde bakiye avansın iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/10/2021