Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/506 E. 2022/32 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 16/07/2021
KARAR TARİHİ : 06/01/2022
GEREKÇE TARİHİ : 12/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Gıda Lojistik İthalat İhracat San. Tic. Ltd. Şti.’nin şirket ortaklarının %95 hisseyle Lübnan asıllı davacı, %5 hisseyle davalı olduğunu, her iki tarafın şirket esas sözleşmesiyle şirket müdürü olarak münferit yetkilerle seçilmiş olduğunu, yönetim kurulunca alınan 20/11/2020 tarihli kararda da şirket müdürlerinden olan davalının müdürlüğünün sona erdirildiğini, kararın şirket muhasebecisi huzurunda alındığını, karar alındıktan sonra davacının Lübnan’a döndüğünü, alınan bu kararın ticaret odasına gönderilmediğini ve gerekli işlemlerin yapılmadığını, davalının 23/06/2021 tarihinde şirkete ait olan 366.000,00 TL parayı… Şubesinden… olu hesaptan nakit olarak çektiğini, söz konusu paranın akıbetinin bilinmediğini ayrıca şirkete ait olan … plakalı Ford Transit marka aracın 23/06/2021 tarihinde … isimli şahısa satıldığını ve alınan parayı davalının kullandığını bunlar göz önüne alınarak davalının şirketi maddi zarara sokma amaçlı hareketlerde bulunduğunu bu sebeple şirketin daha fazla maddi zarara sokulmaması nedeniyle davalının şirket yönetim ve temsil yetkisinin geçici olarak kaldırılmasını ve şirketin girdiği maddi zararın davalıdan tanzimini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının azlinin istemine ilişkin açılan davanın davacı tarafça müdürün azlini gerektiren haklı bir sebep sunulmadığını, davacı tarafça davalının müdürlüğünün azline ilişkin ispatını gerektirecek herhangi bir belge sunmadığını, ve şirketin hesabından çekildiği iddia edilen paranın çekilerek şirket çalışanı … ‘na teslim edildiğini, … nun ise parayı alarak 23/06/2021 tarihinde elden ıslak imzalı bir şekilde davacıya teslim ettiğini, şirkete ait olan… plakalı Ford Transit marka aracın 20/06/2021 tarihli yönetim kurulu kararıyla satışına karar verildiğini, satılan araca ait paranın şirketin kasasında bulunduğunu, davacının bu satıştan haberi ve onayı olduğunu, davalının şirketin müdürlüğü görevinden alınmadığını ve buna yönelik bir bildirimde bulunulmadığını, tüm bu nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin reddine ve davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Taraflarca usulüne uygun olarak ileri sürülmüş olan iddia ve savunmalar,
2- Banka dekontları, imza sirküleri, şirket defterleri, şirket kurulu kararı
3-İlgili yasal mevzuat ve yargısal kararlar,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava nevi itibariyle şirket müdürünün azli ve şirket müdürünün şirkete vermiş olduğu zarardan kaynaklı tazminat istemine ilişkilidir.
Davacı tarafın açmış olduğu davasında ki davalının şirket müdürlüğü görevinden azli istemine yönelik talebinin değerlendirilmesinde;
Limited şirketlerde müdürün azlinin 6102 sayılı TTK madde 630’de düzenlendiği ilgili madde;
(1) Genel kurul, müdürü veya müdürleri görevden alabilir, yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabilir.
(2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir.
(3) Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur.
(4) Görevden alınan yöneticinin tazminat hakları saklıdır.
Şeklinde olduğu,
İlgili maddenin 1. Fıkrasından da anlaşılacağı üzere genel kurulun müdür veya müdürleri görevden alma yetkisinin, yönetim hakkının ve temsil yetkisini sınırlama yetkisinin bulunduğu, limited şirketlerde genel kurul karar alma nizamının 6102 sayılı TTK madde 620’de düzenlendiği ilgili maddenin;
(1) Kanun veya şirket sözleşmesinde aksi öngörülmediği takdirde, seçim kararları dâhil, tüm genel kurul kararları, toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile alınır.
Şeklinde olduğu,
Gaziantep Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen yazı cevabından da anlaşılacağı üzere davacının, dava dışı şirketin %95 ortağı olduğu anlaşıldığından ve yukarıdaki kanun maddelerinden de anlaşılacağı üzere davacı tarafça her zaman yapılacak bir genel kurulla davalının müdürlük görevinden azledilebileceği anlaşıldığından talebin hukuki yarar yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafın davalının müdür sıfatıyla dava dışı şirkete vermiş olduğu zararın tazminine yönelik talebi hususunda ise;
6102 sayılı TTK md. 644/1-a fıkrasının incelenmesinde Anonim Şirketlere ilişkin yöneticilerin ve tasfiye memurların sorumluluğunu düzenleyen 553. Maddenin Limited Şirketlere de uygulanacağı anlaşılmakla 6102 sayılı TTK md. 555’in aşağıdaki şekilde olduğu,
(1)-Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi
isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler.
(2)-Pay sahibinin açtığı davayı hukuki ve maddi sebepler haklı gösterdiği takdirde,
mahkeme, dava giderleriyle avukatlık ücretini, bu giderler davalıya yükletilemediği hâllerde, davacı pay sahibiyle şirket arasında, hakkaniyete göre paylaştırır.
Yukarıdaki maddenin 1 nolu fıkrasındaki hükümlerinden de anlaşılacağı üzere pay sahiplerinin şirket yöneticisinin sorumluluğuna ilişkin açmış olduğu davalarda tazminatın ancak şirkete ödenmesinin isteyebilecekleri hüküm altına alınmıştır. Davacı tarafça dava dilekçesinin talep sonuç bölümünde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 100 TL olarak açılmış olan davalının şirketi zarara uğrattığı iddiası ile açmış olduğu davasında maddi zararın davalıdan tahsilinin talep edildiği fakat bu zararın kime ödenmesi gerektiğine ilişkin herhangi bir beyanda bulunulmadığı anlaşıldığından 1 nolu celse 5 nolu ara karar uyarınca davacı tarafa davalıdan tahsil edilecek olan zararın kime ödenmesini istediğine dair beyanda bulunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş davacı tarafça Mahkememize ibraz edilen 03/11/2021 tarihli beyan dilekçesinde davalıdan tahsil edilecek paranın şirket hesaplarına aktarılmak üzere taraflarına ödenmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Yukarıda bahsi geçen kanun maddesi hükmü ve yapılan açıklamalar doğrultusunda davacı tarafça davalı şirket müdürünün şirkete vermiş olduğu zarar iddiası ile açılacak tazminat davasında hükmedilecek bedelin ancak şirkete ödenmesini talep edebileceği fakat davacı tarafça bizzat kendisine ödenmesini talep ettiği anlaşıldığından davacı tarafın bu talebi yönünden de davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın şirket müdürlüğü görevinden azline yönelik talebin hukuki yarar yokluğundan REDDİNE,
2-Davalının şirket müdürü sıfatı ile davacı şirketi zarara uğrattığı iddiası ile açılan davanın esastan REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL ilam harcından dava açılırken yatırılan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 21,40 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle sarf edilen tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalılar tarafından yargılama nedeniyle herhangi bir yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya VERİLMESİNE,
7-Karar kesinleştiğinden artan avans ve teminatın 6100 sayılı HMK m.333 hükmü uyarınca resen yatıran tarafa İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/01/2022