Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/450 E. 2021/615 K. 06.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
2 ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
“TÜRK MİLLETİ ADINA”
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2021
KARAR TARİHİ : 06/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkile ait … Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren … Kimya adlı işletmeye, dava dışı … Plastik adlı şirketin yetkilisi olarak görünen, söz konusu şirket adına mal satıp ödeme alan davacının sattığı halı tutkalı tankının hatalı üretimi nedeniyle 29/05/2013 tarihinde 15 ton halı tutkalı caddeye ve depo içine akarak zayi olduğunu, yine aynı şekilde satılan 25 tonluk tankın ek birleştirme yerlerinden sızdırması sonucu 08/04/2013 tarihinde 23 ton yapıştırıcı kimyasal depo içine ve caddeye akıp kullanılamaz hale geldiğini, 05/06/2013 ve 11/04/2013 tarihinde de aynı şekilde müvekkile ait işletmenin 19,5 ton halı tutkalı aynı hatalı üretim sebebiyle zayi olduğunu, müvekkile ait işletmede çok ciddi zararlara sebebiyet veren hatalı üretim sebebiyle, tankların satışını yapan ve müvekkilin yaptığı ödemeyi alan davalı, kardeşinin yetkili olduğu şirkette kendisi yetkiliymiş gibi tüm işlemleri yapmış olduğunu, neticeten yapılan görüşmeler neticesinde ekte sunulu 11/06/2013 tarihli ‘Tutanak-Taahhüt’ adlı evrakı … Plastik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti kaşesini vururak ve kendi ismini yazarak imzaladığını, bu tutanakta dava dışı şirket bu zararlara karşılık olarak zayi olan halı tutkalının bedeli olan 57. 500 USD’yi 30/10/2013 tarihinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, taahhüt edilen ödemenin yapılmaması üzerine, müvekkil ödeme yapılması için … …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile dava dışı … Plastik adlı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, anılan şirketçe icra takibine yapılan itirazla, taahhüdü imzalayan …’nin şirketi temsile yetkisinin olmadığı belirtildiğini, müvekkil tarafından yapılan itirazın iptali için …Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açılmış, …E. Sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verildiğini, anılan hükmün dava dışı şirket tarafından temyiz edilmesi üzerine, …Hukuk Dairesi’nin 06/04/2017 tarih … E.- …K. Sayılı kararıyla; ” …Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 30/11/2015 tarihli yazısında davalı şirketin kuruşuş tarihi olan 24/04/2009 tarihinden itibaren yetkilisinin …olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda şirketi temsile yetkili olmayan … tarafından imzalanan tutanak-taahhüt başlıklı belge içeriğinin davalı şirketi bağlamayacağı ortadadır.” denilerek yerel mahkeme kararı bozulduğunu, bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde, …. Asliye Ticaret Mahkemesi 13/10/2017 tarihli …E. …K. Sayılı kararı ile itirazın iptali davasını reddettiğini, bu kez müvekkil tarafından karar temyiz edilmiş olduğunu, …. Hukuk Dairesi’nin 26/09/2019 tarih …E. …K. Sayılı kararı ile dosyanın onandığını, ekte sunulu 11/06/2013 tarihli ‘ Tutanak- Taahhüt’ evrakı ile müvekkile ait işletmede zayi olan 57.500 kg halı tutkalının bedeli olan 57.500 USD’yi 30/10/2013 tarihinde ödemeyi taahhüt edip, şirket kaşesi ile birlikte imzalayan davalının, mahkeme sürecinde şirketi yetkisiz şekilde temsil eden konumunda olup, taahhüdü temsil ettiğini iddia ettiği şirket tarafından kabul edilmediğini, müvekkil, …’nin tankların satışını kendisinin yapması, ödemeyi kendisinin alması, şirket kaşesini taşıması ve şirketi iki kardeş olarak idare edip, şirket adresinde ofisinin bulunması sebebiyle müvekkil, davalının söz konusu şirkette yetkisiz olduğunu bilecek veyahut bilebilecek durumda olmadığını, Türk Borçlar Kanunu’nun 47. Maddesi: ” Temsil olunanın açık veya örtülü olarak hukuki işlemi onamaması hâlinde, bu işlemin geçersiz olmasından doğan zararın giderilmesi, yetkisiz temsilciden istenebilir. Ancak, yetkisiz temsilci, işlemin yapıldığı sırada karşı tarafın, kendisinin yetkisiz olduğunu bildiğini veya bilmesi gerektiğini ispat ederse, kendisinden zararın giderilmesi istenemez. Hakkaniyet gerektiriyorsa, kusurlu yetkisiz temsilciden diğer zararların giderilmesi de istenebilir. Sebepsiz zenginleşmeden doğan haklar saklıdır.” şeklinde olduğunu, yasanın açık hükmü gereğince, davalı … yetkisiz temsil ile taahhütname imzalamış olduğunu, bu taahhütname neticesinde müvekkili açıkça zarara uğratmış olduğunu, taahhütnamede belirtilen miktardaki zarardan sorumlu olduğunu, arabuluculuğun anlaşamama ile sonuçlandığını, … sorumluluğunda sorumluluk süjesinin kurulacak sözleşmenin tarafı sıfatını taşıması gerekmediğini, çünkü sorumluluğunun, görüşmeleri yapılan sözleşmenin kurulup kurulmadığından bağımsız olduğu gibi, geçerli veya geçersiz şekilde kurulmuş olan sözleşmeden de gerek kaynağı gerekse tarafları yönünde bağımsız olduğunu, culpa in contrahendo da haklı güvenin ihlâline bağlanan bir sorumluluk söz konusu olduğunu, yetkisiz temsilde temsil yetkisinin varlığına ve dolayısıyla kurulan sözleşmenin geçerli olarak hüküm ve sonuç doğuracağına dair güveni yaratan kural olarak temsil olunan değil, yetkisiz temsilci olduğunu bu kapsamda davalının sorumluluğu kapsamında da taahhütname de belirtilen zarardan sorumluluğunun bulunduğunu, her ne kadar ekte sunulu taahhütname, poliçe unsurlarını taşımasa da, Türk Ticaret Kanunu’nun 678. maddesi de bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini zira yetkisiz imza başlığını taşıyan bu hükümde; “Temsile yetkili olmadığı hâlde bir kişinin temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişi, o poliçeden dolayı bizzat sorumludur; bu poliçeyi ödediği takdirde, temsil olunduğu kabul edilen kişinin haiz olabileceği haklara sahip olur. Yetkisini aşan temsilci için de hüküm böyledir.” denildiğini, esasen poliçe başlığı taşımaması hasebiyle poliçe unsurlarını taşımayan taahhütnamedeki imza da bu maddenin taşıdığı hükümler kapsamında olup, davalının bu haliyle de taahhütnameden bizzat sorumlu olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın yetkisiz temsil ve imzalanan taahhütname gereği kabulü ile zararları olan 57.500 USD’nin 30/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı süresinde davaya cevap vermemiştir.
Dava yetkisiz temsilden kaynaklı uğranılan zarar nedeniyle tazminat davasıdır.
6100 sayılı HMK m.114/1-c hükmüne göre mahkemenin görevli olması husus dava şartıdır. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Bu bağlamda mahkememizce dosya görev konusu yönünden ele alınmıştır.
Dosya kapsamında davalının Gaziantep Vergi Dairesinin 12/07/2021 tarihli cevabi yazısına göre uyuşmazlığa konu yıllar olan 2012- 2013 ve 2014 yıllarında ticari işletmesinin bulunmadığı ve vergi mükellefiyetinin olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde ticaret mahkemelerinin görevi Türk Ticaret Kanunu’nda belirlenmiş olup TTK da bulunan uyuşmalıklar ile her iki tarafın tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren hususların Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde görüleceği belirlenmiştir. Dava TTK da özel olarak geçen uyuşmazlıklardan olmayıp her iki tarafın tacir olup olmadığı durumu mahkemece araştırılmış olup, tarafların tacir olup olmadığı 2007/12362 sayılı bakanlar kurulu kararı gereği 213 sayılı vergi usul kanunu 177. Madde ve ilgili maddenin atıf yaptığı kıstaslar göz önünde bulundurulduğunda vergi dairesinden gelen müzekkere cevabına göre davalının …Vergi Dairesinin 12/07/2021 tarihli cevabi yazısına göre uyuşmazlığa konu yıllar olan 2012- 2013 ve 2014 yıllarında ticari işletmesinin bulunmadığı ve vergi mükellefiyetinin olmadığı anlaşılmış olup, tacir işletmesi sınırının geçilmediği görülmüş olup, bu halde her iki tarafın tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren hususlardan olmadığı davada, özel görev belirlemesi olmadığına göre davanın genel görevli Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde görülmesi gerektiği anlaşılmış, mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve de aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde dava dosyasının görevli ve yetkili Gaziantep Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-İşbu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden, gider avansından karşılanmak üzere görevsizlik kararının taraflara tebliğine,
4-HMK 20. maddesine göre “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.” hükmü yer almakla, karar tebliğinden sonra 2 haftalık kanuni süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunmaması halinde açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, (ihtaratın karar tebligatı ile yapılmasına)
5-Harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece bir karara bağlanmasına,
Dair dosya üzerinden verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/09/2021