Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/151 E. 2021/840 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
GAZİANTEP
2 ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ….
KARAR NO : ….

HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. ….]
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/10/2017
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İstinaf öncesi yargılama;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ….’nın …. tarihinde sürücü ….’ın sevk ve idaresindeki ….plakalı motorsiklette yolcu olarak bulunduğunu …. sevk ve idaresindeki …. plakalı araç ile çarpışarak trafik kazasının meydana geldiğini müvekkilinin yaralandığını tedavi gördüğünü müvekkilinin yolcu konumunda bulunması sebebi ile herhangi bir kusurunun bulunmadığını kazaya sebebiyet veren …. plakalı aarcın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu beyan ederek müvekkilinin zararının karşılanması için şimdilik 1.000,00 TL maddi zararın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Görülmekte olan davada müvekkili kuruma eksik evrak olmadan başvuru yapılması gerektiğini, davayı kabul etmediklerini, davacı iddialarının ispatlanması gerektiğini, müvekkili şirket aleyhindeki kesin ve somut delillere dayanmayan haksız ve hukuka aykırı davanın reddini ve gerekli yerlerden raporların alınması Hususunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dava ölümlü/yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
Dosya kusur yönüyle incelenmesi için bilirkişiye verilmiş, bilirkişi 14/04/2018 havale tarihli raporunda; Kazanın oluşumunda …. plakalı araç sürücü ….’nin 6/8 %100 75(yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğunu, …. plakalı motorsiklet sürücüsü ….ın 2/8 %25 (yüzde yirmi beş) kusurlu olduğunu …. plakalı motorsikletin terkinde yolcu konumunda olan davacı ….’nın ise meydana gelen kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını mahkememize bildirmiştir.
Davaya konu trafik kazasının 2015 Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının yürürlük tarihinden sonra meydana geldiği anlaşıldığından dosya 30/03/2013 tarihli özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre maluliyet raporu aldırılmak üzere bilirkişi heyetine tevdii edilmiş bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda; özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %9(dokuz) olduğunu, iyileşme süresinin 9(dokuz) aya kadar uzayabileceğini, mahkememize bildirilmiştir.
Dosya son olarak hesaplama yapılması için bilirkişiye verilmiş, bilirkişi 25/07/2018 havale tarihli raporunda; Davacının kusur indirimsiz gerçek zararının 49.741,77 TL olduğunu davalıya sigortalı…. plakalı aracın kusuruna tekabül eden gerçek zararının ise 37.306,33 TL zararının olduğunu, mahkememize bildirmiştir.
Davacı vekili talebini hesap raporu doğrultusunda ıslah etmiş ve ıslah dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilmiştir.
2918 sayılı yasanın Sekizinci Kısım Başlıklı , Hukuki Sorumluluk ve Sigorta birinci bölüm (1) İşletenin Hukuki Sorumluluğu , İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu (1) Madde 85 – (Değişik birinci fıkra: 17/10/1996-4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Şeklinde düzenleme bulunduğu;
01.06.2015 tarihli sigorta genel şartları ve A.3. SİGORTANIN KAPSAMI
Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. Denildiğinden davacının yaralanması nedeni ile hesaplanan maddi tazminatın davalının sigortalısının sebep olduğu kaza nedeni sigorta limitinde kaldığı alınan bilirkişi raporu ve dosyaya gelen belgeler ,poliçe ve hasar dosyasından anlaşılmıştır.
Davalı taraf cevap dilekçesinde mütefarik kusur ve TBK 43 gereği hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği yönünde talepte bulunmuş ise de , alınan kusur raporunda davacının kazada kusurunun bulunmadığı ayrıca davacı ile ilgili alınan özürlülük oranına dair heyet raporunda davacının trafik kazası sonrası yaralanmasının sol tibia ve fibula kırığı olduğunun belirtilmiştir. Davacı tarafın hatır için taşındığı ve taşıma işinin davacının talebi ile olduğu da davalı tarafça ispatlanamadığından dosya kapsamına göre davacı için hesaplanan maddi tazminat tutarından indirim yapılmamıştır.
Davacının sigortaya başvuru tarihinden itibaren 2918 sayılı yasanın 97 maddesinde düzenlenen ” Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir. ” hükmü gereğince davacının başvurusunun davalı sigorta şirketine başvurusunun ulaştığı tarihten itibaren 15 gün sonrasına rastlayan tarihten itibaren yasal faize hükmetmek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu, tarafların beyanları ve alınan denetime elverişli bilirkişi raporlarından davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf incelemesinde;
Somut olayda davacı desteği davalı trafik sigortacısının sorumlu olduğu araçta değil diğer araç içerisinde yolcu olarak bulunmaktadır. Bu nedenle mahkemece hatır taşıması indirimi yapılmaması yerinde görülmüştür.( Yargıtay 17. HD. 2016/15352 E. 2019/6859 K.)
Kabule göre de, Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte trafik sigortasını yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. 2918 sayılı KTK’nın 99/I. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Mahkemece tebliğ tarihi dikkate alınarak faiz başlangıç tarihinin belirlenmesi gerekir.
Bu itibarla HMK’nın 353/1-a,6 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
…. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİNİN TARİH ESAS VE KARAR SAYILI ilamı sonrası yapılan yargılamada ;
Yeni duruşma günü taraflara tebliğ edilmiştir.
Yargılama devam ederken, davalı vekili Av. …. Uyap üzerinden gönderdiği 15/10/2021 tarihli dilekçesinde davacı ile sulh olduklarını , davacı tarafa ödeme yapıldığını, davanın ödeme ile konusuz kaldığını, karşı taraftan vekalet ücreti, yargılama gideri talep etmediklerini, arabuluculuk ücretinin kendilerince ödeneceğini beyan etmiştir. Bu dilekçe ile davalı taraf vekalet ücreti alacağından feragat etmiş olup, dosyaya sunulan vekaletnamenin feragat ve sulh yetkisini içerdiği görülmüştür.
Davacı vekili Av. …. …. da Uyap üzerinden gönderdiği 21/10/2021 tarihli dilekçesinde davalı ile sulh olduklarını , davalı taraftan ödeme aldıklarını, davanın ödeme ile konusuz kaldığını, karşı taraftan vekalet ücreti, yargılama gideri talep etmediklerini ayrıca yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasını beyan ederek, dilekçesinin ekinde sulh anlaşmasını dosyaya sunmuştur. Dosyaya sunulan vekaletnamenin feragat ve sulh yetkisini içerdiği görülmüştür.
Duruşma gününün yakın olması sebebiyle sulh ve yargılama giderlerine yönelik feragat bildirimin duruşmada değerlendirilmesi uygun görülmüş, davacı vekili 03/11/2021 tarihli duruşmada hazır bulunmuş, davacı vekili davalı tarafın sulh bildirimini ve yargılama giderlerine yönelik feragat beyanını tasdik etmiş etmiştir.
HMK’nın ”Sulhun etkisi” başlıklı 315/1.maddesi hükmüne göre; ”Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” 314.madde hükmüne göre sulh hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Dosya kapsamındaki tüm deliller, yukarıda anılan mevzuat hükümleri hep birlikte değerlendirildiğinde usulüne uygun yapılmış sulh bildirimi karşısında dava konusuz kalmış olup tarafların birbirinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığı hususu da gözetilerek aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava konusuz kaldığından dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Kanunu madde 22 uyarınca alınması gereken 39,53-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 31,40-TL harç ve ıslah ile yatırılan 124,01 TL olmak üzere 155,41 TL mahsubu ile artan 115,88 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Davacı tarafından yargılama nedeniyle sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yargılama nedeniyle herhangi bir yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
5-Talep olmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Karar kesinleştiğinde artan avansın 6100 sayılı HMK m.333 hükmü uyarınca resen yatıran tarafa İADESİNE,
7-Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereğince, Gaziantep Arabuluculuk Bürosu tarafından suçüstü ödeneğinden Arabulucuya ödenmesine karar verilen 1.320.00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda dosyada yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu AÇIK olmak üzere karar verildi. 19/11/2021