Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/110 E. 2022/144 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :….
KARAR NO : ….

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ :….
DAVALI :….
VEKİLİ :….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2021
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında dava konusu icra takibine dayanak faturalardan kaynaklı olarak cari hesap alacağı bulunduğu, borcun ödenmesi için davalı ihtarname gönderildiği, ancak borcun ödenmemesi üzerine davaya konu icra takibine girişildiği, davalın haksız olarak takibe itiraz ettiğini, ortada para alacağı bulunduğundan davalının yetki itirazının yerinde olmadığını, esas bakımından ise ticari defter incelemesi sonucunda alacaklarının ortaya çıkacağını beyanla davalının vaki itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazlarını tekrarladıklarını, dava dilekçesinin HMK’ya aykırı olarak düzenlendiğini, itirazlarının haklı olduğunu, davacı tarafından teslim edilen kovaların BİM tarafından iade edildiğini ve bu nedenle davacıya iade fatura düzenlendiğini, takip öncesi temerrüt olgusunun gerçekleşmediğini beyanla davanın reddine ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Taraflarca usulüne uygun olarak ileri sürülmüş olan iddia ve savunmalar,
2-Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı icra takip dosyası
3-Ticari defterler ve vergi dairesi kayıtları,
4-Bilirkişi ….tarafından tanzim edilen kök ve ek bilirkişi raporları,
5-Bilirkişi …. tarafından tanzim edilen bilirkişi raporu,
6-İlgili yasal mevzuat ve yargısal kararlar,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı ilamsız icra takip dosyası celp edilmiştir. Dosyanın tetkikinde davacı tarafından davalı aleyhine 137.036,75 TL cari alacak ve 4.201,51 TL işlemiş faiz talebiyle ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğ edilmesi üzerinde davalı tarafından yasal süresi içerisinde takibe itiraz ediliği ve icra dairesince takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İcra takip dosyasında borcun davacıya tebliğ edildiğinde dair herhangi bir bilgi veya belge bulunmadığı, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğu görülmüş ve bu haliyle de eldeki davanın 2004 sayılı İİK m.67/1 hükmünde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu takipteki alacağın kaynağı satış ilişkisine istinaden düzenlenmiş olan faturadır.
Davalı taraf yetki itirazında da bulunmuştur. Bakıldığı zaman ortada bir para alacağı söz konusudur. Bu noktada benzer bir uyuşmazlığa ilişkin olarak Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 2020/2108 Esas, 2020/2367 Karar sayılı ve 02/07/2020 Tarihli ilamında “…6100 sayılı HMK’nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca BK’nın 73. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 89.) maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir…” denilmektedir. Bu açıklamalar doğrultusunda da davalının yetki itirazının yerinde olmadığına kanaat getirilmiş ve davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.
Her iki tarafın da tacir olduğu gözetildiğinde alacağın varlığının tespiti amacıyla 6100 sayılı HMK m.222 hükmü uyarınca her iki tarafa da ticari defterlerini sunması için 20/10/2020 tarihli celsede gerekli ihtarları da içerecek şekil ara karar ihdas edilmek suretiyle kesin süre verilmiştir. Verilen kesin süre içerisinde her iki taraf da ticari defterlerinin bulunduğu yerin adresini dosyaya ibraz etmiştir.
Davacının ticari defterleri mahkememizce tayin edilen bilirkişi vasıtasıyla, davalının ticari defterleri ise talimat yoluyla tayin edilen bilirkişi vasıtasıyla incelenmiştir.
Hazırlanan ve dosya arasında yer alan bilirkişi kök raporları tetkik edilmiş olup raporda da açıklandığı üzere;
– Ticari defterlerin zorunlu olan kısım bakımından açılış ve kapanış onaylarının yapılmış oldukları,
– Davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların her ki taraf defterlerinde yer aldığı,
– Davalı tarafından davacıya hitaben 11.199,51 TL iade faturası düzenlendiği, bu faturanın davacı ticari defterlerinde yer almadığı,
– Taraf defterlerindeki alacak miktarları arasındaki farkın iade faturasından kaynaklandığı ve bunun dışında kayıtların uyumlu olduğu,
hususları mütalaa edilmiştir.
Bu haliyle bakıldığı zaman davacı tarafından davalıya satışı yapılan ve teslim edilen emtialar nedeniyle doğan alacak miktarından herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki ihtilaf düzenlenen iade faturasına konu alacağa ilişkindir. Bu yönde davalı taraf her ne kadar iade faturası düzenlemiş ve ayıplı mal savunmasına bulunmuşsa da bu savunmasına ilişkin olarak dosyaya herhangi bir delil ibraz edilmemiştir. Bu yönde dava dışı …. tarafından kendilerine malların iade edildiğine ve bu malların yer aldığı plastik kovaların davacı tarafından üretilmiş olduğuna dair de herhangi bir delil ibraz edilmemiştir. Ayrıca davalı tarafından davacıya yapılmış bir ayıp ihbarı da bulunmamaktadır. Tüm bu hususlar gözetildiğinde davalının bu yöndeki savunmasını ispatlayamadığına kanaat getirilmiş ve 11.199,51 TL’lik iade faturasına itibar edilmemiştir.
İcra takibi başlatılmadan önce davacı taraf davalı aleyhine Gaziantep ….. Noterliği’nin …. tarihli ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide etmiş ve ihtarname davalıya 24/03/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu haliyle de anılan ihtarname ile davalı temerrüde düşürülmüş olup davacı taraf takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunabilecektir. İşlemiş faiz alacağı miktarının tespiti amacıyla bilirkişiden ek rapor aldırılmış olup avans faizi oranı üzerinden yapılan hesaplama neticesinde davacının 4.143,95 TL işlemiş faiz talep edebileceği mütalaa edilmiştir. Her iki taraf tacir olduğundan ve ortada bir ticari iş bulunduğundan burada davacı taraf avans faizi talebinde bulunabilecektir. Bu haliyle de mahkememizce anılan rapordaki avans faizi oranı üzerinden yapılan hesaplamaya itibar edilmiş ve hüküm bu doğrultuda tesis edilmiştir.
Bu hususların yanında bakıldığı zaman davalı tarafın vaki itirazı mahkememizce haksız bulunmuştur. Yine davaya konu alacak da belirlenebilir yani likit niteliktedir. Dolayısıyla da davacı lehine asıl alacak miktarının % 20’si nispetinde icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Bu açıklamalar doğrultusunda da davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL ve KISMEN REDDİ ile; davalının Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı ilamsız icra takip dosyasında yapmış olduğu itirazının 11.199,51 TL asıl alacak ve 4.143,95 TL işlemiş faiz bakımından İPTALİ ile takibin bu miktarlar üzerinden DEVAMINA, fazlaya dair taleplerin REDDİNE,
2-Asıl alacak miktarı olan 11.199,51 TL üzerinden %20 nispetinde hesap edilecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca davanın kabul edilen değeri olan 15.343,46 TL üzerinden alınması gereken 1.048,11 TL ilam harcından davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 988,81 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ile 59,30 TL peşin harcın toplamı olan 118,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yargılama nedeniyle sarf edilen toplam 628,00 TL yargılama giderinin davanın kabul (%99,62) ve ret (%0,38) oranlarına göre hesaplanan 625,61 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafından yargılama nedeniyle sarf edilen toplam 536,50 TL yargılama giderinin davanın kabul (%99,62) ve ret (%0,38) oranlarına göre hesaplanan 2,04 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, kalan yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Dava açılmadan önce başvurulan arabuluculuk dava şartı nedeniyle hazineden karşılanmış olan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 02/06/2018 Tarihli ve 30439 Sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği m.26/4 hükmü uyarınca davanın kabul (%99,62) ve ret (%0,38) oranlarına göre hesaplanan 1.314,98 TL’sinin davalıdan, bakiye 5,02 TL’sinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca davanın kabul edilen değeri üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca davanın ret edilen değeri üzerinden hesaplanan 57,56 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Karar kesinleştiğinde artan avansın 6100 sayılı HMK m.333 hükmü uyarınca resen yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu AÇIK olmak üzere karar verildi, verilen karar hazır bulunan taraflara okunmak suretiyle tefhim edildi. 15/02/2022