Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/93 E. 2022/128 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
2 ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ….
KARAR NO : ….

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :….
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ :….
….
….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2020
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine Gaziantep İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının süresinde borca ve takibe itiraz ettiğini, itiraz neticesinde takibin durduğunu, yapılan itirazı haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin alacağını tahsil edemediğini, mağdur olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; itirazın iptali ile takibin aynen devamına alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı ile yapmış olduğu iş neticesinde karşılığı ödemeleri yaptığını, ancak davacının ödeme yapılmasına rağmen haksız olarak müvekkiline icra takibi başlattığını, yapılan takibin kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, açıklanan bu nedenlerle; Müvekkili aleyhine açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava Nevi İtibari İle Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali İstemine İlişkindir.
Mahkememizin 2 nolu celse 3 nolu ara kararı uyarınca davalı taraf ticari defterler üzerinde inceleme yapılmak üzere dosya kül halinde İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş, mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan 25/11/2020 tarihli raporda; Davalı tarafından 18.12.2018 tarihinde davacı …. İzolasyon ve Yalıtım Merkezi San, Tic. Ltd. Şti.’ne davalı …. İnşaat ve Turizm San. Tic. A.Ş.tarafından …. …. …. Şb. …. no.lu 18.12.2018 vadeli 45.000.- TL’lik çek verildiğini, davalı …. İnşaat tarafından kanuni defterlerine kaydedildiğini, 2018 yılı sonu itibariyle Çek tutarından 15.000.- TL’lik fatura düşüldükten sonra bakiye 30.000.- TL’nin Avans hesabına virman edildiğini, 2019 yılı açılışından sonra Avans hesabırdarı tekrar cari hesaba iade edildiğini, Davacı … 2018 yılı kanuni defterlerini sunmadığından 2018 yılına ait çekin kanuni defter kayıtlarına girip girmediğinin belirlenemediğini, sunulan 2019 yılı defter kayıtlarında 2019 yılı açılış fişinde alınan avans ve cari hesapta ilgili çeke ait herhangi bir kayıt bulunmadığını mahkememize bildirmiştir.
Akabinde Mahkememizin 3 nolu celse 3 nolu ara kararı uyarınca davacı taraf ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor hazırlanmak üzere dosya kül halinde mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişi tarafından hazırlanan 23/02/2020 tarihli raporda; Davacının dava dosyasına 2018 yılına ait yevmiye, envanter ve kebir defterlerini ibraz ettiği, davacının dava dosyasına ibraz ettiği bu yasal defterlerin noter açılış tasdiklerini yasal süresinde ve usulüne uygun olarak yaptırdığı gibi Türk Ticaret Kanununda belirtilen 2018 yılına ait yevmiye defterinin noter kapanış tasdikini de yasal süresinde ve usulüne uygun olarak yaptırdığını, davacı tarafın incelenen 2018 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre, davacının davalıyla 2018 yılında 01.12.2018 tarih …. seri numaralı faturayla 15.000,00 TL tutarında satış yaptığını, davacının davalıya yaptığı bu satışın karşılığında davalıdan 14.12.2018 tarihinde 5.420,00 TL, 15.12.2018 tarihinde 6.750,00 TL, 20.12.2018 tarihinde 2.830,00 TL olmak üzere toplamda (5.420,00 * 6.750,00 4 2.830,00) — 15.000,00 TL nakit olarak tahsil ettiğini, böylece davacının incelenen bu 2018 yılı ticari münasebet kayıtlarına göre davacının davalıdan (15.000,00 — 15.000,00) 0,00 TL alacağının kaldığı kaydının yani alacağının kalmadığı kaydının olduğunu, Bunun yanında davacının incelenen 2018 yılı yasal defterlerinde, davaya cevap dilekçesinde davacıya verildiği belirtilen 18.12.2018 tarihli 45.000,00 TL tutarlı çekin davacının 2018 yılı yasal defterlerinde kayıtlı olmadığını mahkememize bildirmiştir.
Mahkememizin 5 nolu celse 1 nolu ara kararı uyarınca davacı tarafça dosyamıza ibraz edilen davaya konu belge asıllarındaki imza ve yazı örneklerinin davacı şirket temsilcisi İbrahim Büyükaçıkgöz’e ait olup olmadığı hususunda rapor hazırlanmak üzere dosya kül halinde Jandarma Kriminal Daire Başkanlığına gönderilmiş, Jandarma Kriminal Daire Başkanlığınca hazırlanan 30/07/2021 tarihli raporda; incelenen belge asılları üzerindeki imzaların davacı şirket temsilcisi …. …. ait olup olmadığı hususunda müspet ve menfi bir kanaat bildirmenin mümkün olmayacağını el yazı incelemesinde ise bir kısım belge asıllarının….ün el ürünü olduğunu, bir kısım belge asıllarındaki imzaların ise….’ün el ürünü olmadığını, mahkememize bildirmiştir.
Dosya son olarak mahkemizin 6 nolu celse 1 nolu ara kararı uyarınca İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş, İstanbul Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik bölümünden resen seçilen 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş bilirkişi heyetince hazırlanan 28/11/2021 tarihli raporda; yapılan değerlendirmeler sonucunda davalı …. …. ait imza çizimleri incelenmiş ve bu imzaların 18.12.2018 tarihli çek üzerindeki imzalar ile benzerlik taşıdığını, mahkememize bildirmişlerdir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte incelenmesi neticesinde davacı tarafça Gaziantep İcra dairesinin…. Esas sayılı takip dosyası üzerinden 17/07/2019 tarihli …. seri nolu 5.003,23 TL bedelli fatura ile 31/07/2019 tarihli …. seri nolu 30.133,87 TL bedelli faturalardan kaynaklı 35.137,07 TL asıl alacak 2.686,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 37.823,13 TL bedel yönünden takip yapıldığı, davalı tarafın takibe itirazı neticesinde eldeki itirazın iptali davası açıldığı, davalı tarafça mahkememize ibraz edilen cevap dilekçesinde icra takibine konu olan faturalardan kaynaklı borcun 18/12/2018 keşide tarihli 45.000,00 TL tutarlı çek ve icra takibinden sonra eldeki dava açılmazdan önce 5.138,00 TL eft işlemiyle borcun ödendiğini mahkememize bildirmiştir. Mahkememizce öncelikle davacı tarafından 2019 yılına ilişkin ticari defterleri ile davalı tarafın 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin ticari defterleri üzerine yapılan 25/11/2020 tarihli bilirkişi incelemesi neticesinde her iki taraf ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı taraf ticari defter kayıtlarına göre davacı tarafın davaya konu edilen faturalardan dolayı davalıdan 29.999,07 TL alacaklı olduğu davalı tarafın ticari defter kayıtlarına ise davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığı mahkememize bildirilmiştir. Akabinde davacı tarafın 2018 yılına ilişkin ticari defter kayıtları üzerinde 23/02/2021 tarihli bilirkişi incelemesine göre ise 2018 yılı itibari ile taraflar arasında borç alacak durumunun olmadığı ve 18/12/2018 tarihli 45.000,00 TL bedelli çekin davacı tarafın yasal defterlerine işlenmediği mahkememize bildirilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve alınan her iki bilirkişi raporuna göre esasen davaya konu edilen faturalardaki mal veya hizmetin verildiği hususu, ve icra takibinden sonra davalı tarafça yapılan 5.138,00 TL yapılan ödeme taraflar arasında çelişki konusu değildir. Uyuşmazlığın toplandığı nokta davaya konu edilen faturalardan önce 18/12/2018 tarihli 45.000,00 TL bedelli çekin davalı tarafça davacıya teslim edilip teslim edilmediği noktasında toplanmaktadır. Esasen çek bir ödeme aracı olup bir hususta çekin düzenlenmesi mevcut bir borcun tasviyesi amacını taşımaktadır, bahse konu çekin davaya konu edilen fatura tarihlerinden önce davalı tarafça dava konu faturalardan dolayı davacıya teslim edildi iddiası bu çekin davalı tarafça avans çeki olarak verildiği anlaşılmaktadır. Çekin avans çeki olarak verildiği iddiasını ispat etmek görevi buna iddia eden taraftadır. (bkz Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7187 Esas 2021/7294 Karar) Davalı tarafça bu çekin davacı tarafa avans çeki olarak verildiğini ispata yarar taraflar arasında yazılı bir sözleşme ibraz edilmediği gibi taraflara ait ticari defterler üzerinde yapılan incelemeler neticesinde de bahse konu çekin davacı taraf ticari defter kayıtlarında yer almadığı davalı tarafın ise ticari defterlerinin avans bölümünde kaybedilmediği anlaşılmakla davalı tarafça bahse konu çekin avans olarak verildiği hususu kesin bir delil ile ispat edilememiştir.
Ayrıca bahse konu çekin davalı tarafından davacı şirket temsilcisine teslim edildiğine dair davalı tarafından ibraz edilen belde asılları üzerinden yapılan imza incelemesi neticesinde de belge asılları altında bulunan imzaların davacı şirket temsilcisine ait olduğuna dair alınan 28/11/2021 tarihli bilirkişi raporu ve 30/07/2021 tarihli bilirkişi raporlarında bu hususta kesin bir belirleme yapılamamıştır. Kesin belirleme yapılsa dahi yukarıda bahsedilen açıklamalar doğrultusunda davalı tarafça öncelikle bu çekin avans çeki olarak verildiğinin ispat edilmesi gerekmektedir.
Yukarıda yapılan tüm açıklamalar ışığında davalı tarafından 18/12/2018 tarihli çekin davalı tarafından davacı tarafa teslim edilmediği ve teslim edildiği kabul edilse dahi avans çeki olarak teslimi ispat edilemediği mahkememizce belirlenmiş, davaya konu edinen faturalardan kaynaklı alacak miktarı olarak 35.137,07 TL bedelden icra takibinden sonra fakat dava açılmazdan önce davalı tarafça yapılan 5.138,00 TL’lik ödeme mahsup edilmiş davacı tarafın talep edebileceği asıl alacak miktarının 29.999,07 TL olduğu tespit edilerek, her ne kadar takip talebinde faiz talep edilmiş ise de davacı tarafça davalı tarafa karşı takip yapılmazdan önce davalı tarafı temerrüde düşürdüğüne dair dosyaya herhangi bir delil ibraz edilememiştir. Tüm bu sebeplerle dava açılmazdan önce yapılan 5.138,00 TL ödeme yönünden davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, (bkz Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/8303 Esas- 2019/5356 Karar) 2.686,06 TL faiz talebi yönünden davanın esastan reddine, 29.999,07 TL asıl alacak miktarı yönünden ise davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
Her ne kadar davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davaya konu alacak likit olduğundan kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davalının Gaziantep İcra Dairesinin …. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile; takibin 29.999,07 TL asıl alacak yönünden devamına,
5.138,00 TL asıl alacak talebi yönünden davanın hukuki yarar yokluğundan REDDİNE,
2-2.686,06 TL Faiz talebi yönünden davanın ESASTAN REDDİNE,
3-Hükmedilen alacak miktarı üzerinden hesap edilecek %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Alınması gereken 2.049,23 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 456,81 TL harcın mahsubu ile Bakiye1.592,42‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacının peşinen yatırmış olduğu 456,81 TL harcın yargılama giderlerine katılmaksızın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının yaptığı ve karşıladığı 1.379,25‬ TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına göre hesaplanan 1.093,93 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafın yapmış olduğu ve karşıladığı 2.450 TL yargılama giderinden davanın red edilen kısmına göre hesaplanan 506,80 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine bakiye kısmı davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan kabul edilen tazminat yönüyle 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T’ne göre hesaplanan red edilen tazminat yönüyle 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde bakiye avansın iadesine,
11-Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereğince, Gaziantep Arabuluculuk Bürosu tarafından suçüstü ödeneğinden Arabulucuya ödenmesine karar verilen 1.046,94 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
12-Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereğince, Gaziantep Arabuluculuk Bürosu tarafından suçüstü ödeneğinden Arabulucuya ödenmesine karar verilen 273,06‬ TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/02/2022