Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/703 E. 2021/272 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …..
KARAR NO : …..

HAKİM : ….. …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – […..] UETS
Av. … – […..] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/06/2020
KARAR TARİHİ : 30/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.115 hükmüne göre; mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
06/12/2018 tarihli ve 7155 sayılı Kanun’un m.20 hükmüyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen m.5/A hükmünde, “Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” denilmektedir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun m.18/A hükmünde de, “İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” denilmektedir.
Davacı tarafça arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneği dosyaya ibraz edilmemiş olup mahkememizce bu duruma istinaden 16/01/2021 tarihli muhtıra tanzim edilmiş ve muhtıra davacı vekiline 31/01/2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilince her ne kadar arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanak UYAP sistemi üzerinden dosyaya ibraz edilmişse de tutanak tetkik edildiğinde arabuluculuk yoluna 27/01/2021 tarihinde başvurulduğu, anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın 05/02/2021 tarihinde düzenlendiği, eldeki davanın açılma tarihinin ise 18/06/2020 tarihi olduğu anlaşılmıştır.
Görüldüğü üzere davacı tarafça arabuluculuk yoluna davanın açıldığı tarihten sonraki bir tarihte başvurulmuştur. Oysa 06/12/2018 tarihli ve 7155 sayılı Kanun’un m.20 hükmüyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen m.5/A hükmü uyarınca dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması gerekmekte olup, dava açılmadan önce yerine getirilmeyen bu dava şartının sonradan ikmal edilmesi de hukuken mümkün değildir.
Nitekim benzer uyuşmazlıklara ilişkin olarak;
– Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2020/892 Esas, 2021/129 Karar sayılı ve 29/01/2021 Tarihli ilamında “…Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, dava şartı olan arabuluculuğun giderilebilir dava şartı niteliğinde olmamasına göre, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…”
– İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2021/70 Esas, 2021/99 KArar sayılı ve 26/01/2021 Tarihli ilamında “…Davalı sigorta şirketi hakkındaki tazminat istemli davanın mutlak ticari dava olması ve 7155 sayılı yasanın 18/ A-2 maddesi uyarınca ticari davalarda zorunlu arabuluculuğa başvuru şartı yerine getirilmeden davanın açılması karşısında, mahkemece bu davalı yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle, davanın usulden reddine karar verilmesi yerindedir. Esasen davacı tarafça dava tarihi olan 20.06.2019 tarihinde zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirilmediği, arabuluculuk şartının davadan çok sonra 03.09.2019 tarihinde ikmal olduğu, bu şartın sonradan tamamlanabilir bir şart olmadığı anlaşıldığından davalı sigorta şirketi yönünden istinaf isteminin yerinde olmadığı ve davanın usulden reddine karar verilmesi yerindedir…”
denilerek aynı duruma işaret edilmiştir.
Bu haliyle de yukarıda zikredilen dava şartının yerine getirilmediğine kanaat getirilmekle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun m.114/2 ve m.115 hükümleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL ilam harcından dava açılırken yatırılan 257,05 TL peşin harcın mahsubu ile fazla alınan 197,75 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yargılama nedeniyle sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
5-Davalı kendisinin vekil ile temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Karar kesinleştiğinde artan avansın 6100 sayılı HMK m.333 hükmü uyarınca resen yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu AÇIK olmak üzere karar verildi, verilen karar hazır bulunanlara okunmak suretiyle tefhim edildi. 30/03/2021