Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/692 E. 2021/922 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :….
KARAR NO :….

HAKİM : …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – .
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; 15/09/2020 tarihinde davacının sevk ve idaresinde bulunan…. plaka sayılı araç ile …. plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda kazanın meydana geldiğini, davacının bu kaza sonucunda ağır yaralandığını, davacının kazada hiç bir kusuru bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren aracın, davalı … tarafından sigortalı bulunduğunu, sigorta şirketine başvuru yapıldığını, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını ve tüm bu nedenlerle tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın başvuru yaparken eksik evraklar ile başvuru yaptığını, kusura ilişkin iddiaların gerçek dışı olduğunu, tüm bu nedenlerle davayı kabul etmeyerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Tarafların usulünce ileri sürmüş oldukları iddia ve savunmaları,
2-Kazaya ilişkin soruşturma dosyası ve kaza tespit tutanağı,
3-Davalı … tarafından tanzim edilen ZMSS poliçesi ve hasar dosyası,
4-İlgili kamu kurumlarından celp edilen cevabi yazılar,
5-Dosyada mündemiç kusur, maluliyet ve aktüerya bilirkişi raporları,
6-İlgili yasal mevzuat ve yargısal içtihatlar,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası neticesinde meydana cismani zarar nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatı, sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri tazminatı istemlerine ilişkindir.
Kazaya ilişkin bilgiler;
Davaya konu kaza 15/09/2020 günü…. plakalı araç ile…. plakalı aracın çarpışması neticesinde meydana gelmiştir.
Davalı … şirketine dava açılmadan önce yapılan başvuru ve poliçeler;
Dosyada yer alan tebliğ mazbatasından davacının iş bu davayı açmadan önce davalı … şirketine başvuru yaparak 2918 sayılı KTK m.97 hükmünde düzenlenmiş olan başvuru şartını yerine getirmiş olduğuna kanaat getirilmiştir.
Dosyada yer alan poliçeler tetkik edildiğinde kaza tarihi itibariyle…. plakalı aracın davalı … nezdinde ZMSS ile sigortalı olduğu tespit edilmiştir.
Arabuluculuk dava şartı bakımından yapılan değerlendirme;
Eldeki dava mutlak ticari dava niteliğinde olup 6102 sayılı TTK m.5/A/1 hükmü uyarınca arabuluculuk dava şartına tabidir. Dosyada bulunan arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın tetkiki neticesinde davacılar tarafından iş bu dava açılmadan önce davalı bakımından da arabuluculuk dava şartının yerine getirmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacıya kaza nedeniyle herhangi bir gelir bağlanıp bağlanmadığı yönünden yapılan tespit;
SGK’ya müzekkere yazılmış olup davaya konu kazaya istinaden davacıya ödeme yapılmadığı ve gelir bağlanmadığı anlaşılmıştır.
Kusur yönünden yapılan değerlendirme;
Kazanın meydana gelmesinde tarafların kusurunun tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup; …. plakalı aracın sürücüsünün 2918 sayılı KTK m.56/1-a-1 hükmünü ihlal ettiği, davacının ise herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır. Raporun, soruşturma dosyasında kolluk görevlilerince tanzim edilen kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Bu haliyle bilirkişi raporunda kazanın gerçekleşme şeklinin doğru bir şekilde irdelendiği ve bu şekilde kanaate varıldığı ve bu haliyle de raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğuna kanaat getirilmiş ve ….plakalı aracın sürücüsünün tam kusurlu olduğu kanaatiyle hükme esas alınmıştır.
Maluliyet yönünden yapılan değerlendirme;
Kusura ilişkin tespit yapıldıktan sonra dosya maluliyet bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Burada davacıların maluliyeti tespit edilirken öncelikle hangi yönetmeliği uygulanacağının belirlenmesi gerekmektedir.
Bu noktada alınacak maluliyet raporlarında uygulanacak yönetmeliğin tespitine ilişkin olarak; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/7120 Esas, 2021/2627 Karar sayılı ve 11/03/2021 Tarihli ilamında “…2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir…” denilmektedir. Görüldüğü üzere uygulanacak yönetmeliği tespiti noktasında kaza tarihinin baz alınması gerekmektedir.
Somut olayda dosya kapsamında hazırlanan raporda ikili hesaplama yapılmış olup kaza tarihi 15/09/2020 tarihi olduğundan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca tespit edilen maluliyet oranına itibar edilmiştir.
Talep edilebilecek tazminat miktarının belirlenmesi yönünden yapılan değerlendirme;
Burada davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi noktasında baz alınacak yaşam tablosu ve uygulanacak hesaplama yönteminin de ayrıca irdelenmesi gerekmektedir. Bu noktada benzer bir uyuşmazlığa ilişkin olarak Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/1290 Esas, 2021/751 Karar sayılı ve 21/05/2021 Tarihli ilamında “…Mahkemece yapılacak iş, bilirkişi kuruluna anılan yönetmelik çerçevesinde yeni bir maluliyet raporu tanzim ettirdikten sonra, davacının muhtemel yaşam süresinin TRH 2010 yaşam tablosuna göre belirlenerek, hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması için yeni bir aktüerya raporu almaktan ibaret olup…” denilmektedir.
Dosyada yer alan 21/09/2021 tarihli aktüerya bilirkişi raporu dikkate alındığında bu şekilde bakiye ömre ilişkin tespitin doğru bir şekilde yapıldığı anlaşılmıştır. Yine raporda hesaplama yöntemi olarak progresif rant yönteminini benimsendiği, işlemiş aktif dönem, işleyecek aktif dönem ve işleyecek pasif dönem hesaplamalarının ayrı ayrı ve isabetli olarak yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Bu haliyle de raporun dosya kapsamına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğuna kanaat getirilmiştir.
Bu bağlamda aktüerya raporunda Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca tespit edilen maluliyet oranına göre yapılan hesaplama neticesinde davacının 112.861,55 TL sürekli iş göremezlik, 15.106,51 TL geçici iş göremezlik ve 2.060,10 TL bakıcı gideri tazminatı talep edebileceği mütalaa edilmiştir.
Davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatından davalı müvekkilinin sorumlu olmadığına yönelik savunması bakımından değerlendirme;
Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkilinin davacının talep etmiş olduğu geçici iş göremezlik tazminatı talebinden sorumlu olmadığını savunmuştur. Bu noktada benzer bir uyuşmazlığa ilişkin olarak Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/2495 Esas, 2021/1644 Karar sayılı ve 01/11/2021 Tarihli ilamında “…Mahkeme tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre özellikle 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen ” Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacaktır. Geçici iş göremezlik tazminatının ve bakıcı giderinin bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu tazminatların da davalı … şirketinin sorumluluğunda olduğu belirtildiği üzere davalı … şirketinin sorumluluğunun devam ettiğinden, tüm bu açıklanan nadenlerle davalı vekilinin itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır…” denilmektedir.
Bu açıklamalar doğrultusunda da davalı vekilinin bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Bedel artırım talebi;
Davacı vekili dosyaya sunduğu 14/10/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile davacı bakımından sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 112.861,55 TL’ye, geçici iş göremezlik tazminatı bakımından talebini 15.106,51 TL’ye ve bakıcı gideri tazminatı talebini 2.060,10 TL’ye arttırmıştır. Davacı vekilince artırılan bedel miktarı bakımından 492 sayılı Harçlar Kanunu m.28/1-a hükmü uyarınca alınması gereken harcı da yatırmış olduğu tespit edilmiştir.
Bedel artırım dilekçesi davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Faiz başlangıcı ve türü yönünden yapılan değerlendirme;
Davacının iş bu davayı açmadan önce davalı … şirketlerine yaptığı başvuru tarihi 26/10/2020 tarihidir. Bu noktada 2918 sayılı KTK m.99/1 hükmünde “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” denilmektedir. Bu haliyle davalının temerrüde düşme tarihi 06/11/2020 tarihidir.
Ayrıca bakıldığı zaman davacı vekili dava dilekçesinde ticari faize hükmedilmesini talep etmiştir. Sigorta poliçesinin tetkikinde sigortalı aracın otomobil cinsinde olduğu görülmektedir. Bu noktada benzer bir uyuşmazlığa ilişkin olarak Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/13463 Esas, 2018/6799 Karar sayılı ve 05/07/2018 Tarihli ilamında “…Kabule göre de Trafik kazasına karışan araç ticari kullanım niteliğinde olmayıp hususi araç olduğundan uygulanabilecek faiz oranı da yasal faiz olmalıdır. Bu nedenle mahkemece, yasal faize hükmetmek gerekirken, yazılı olduğu üzere avans faizine hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir…” denilmektedir.
Dolayısıyla da hüküm altına alınan tazminat miktarlarına davalının temerrüde düştüğü tariten itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
Bu açıklamalar doğrultusunda da davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 112.861,55 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 15.106,51 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 2.060,10 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 130.028,16 TL maddi tazminatın 2918 sayılı KTK m.99/1 hükmü uyarınca davalının temerrüde düştüğü tarih olan 06/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca davanın kabul edilen değeri olan 130.028,16 TL üzerinden alınması gereken 8.882,22 TL ilam harcından davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç ile 440,70 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 8.387,12 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç ve 440,7 TL ıslah harcının toplamı olan 549,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle sarf edilen 2.464,00 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücretinden oluşan yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yargılama nedeniyle herhangi bir yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 16.302,68 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Dava açılmadan önce başvurulan arabuluculuk dava şartı nedeniyle hazineden karşılanmış olan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 02/06/2018 Tarihli ve 30439 Sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği m.26/4 hükmü uyarınca davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Karar kesinleştiğinde artan avansın 6100 sayılı HMK m.333 hükmü uyarınca resen yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu AÇIK olmak üzere karar verildi, verilen karar hazır bulunan taraflara okunmak suretiyle tefhim edildi. 30/11/2021