Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/475 E. 2022/174 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
2 ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ….
KARAR NO : ….

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : ….
DAVALI : ….
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine Gaziantep İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ancak davalının süresinde borca ve takibe itiraz ettiğini ve itiraz neticesinde takibin durduğunu, müvekkilinin alacağını tahsil edemediğini, mağdur olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; itirazın iptali ile takibin aynen devamına alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkiline eksik evrak ile başvuru yaptığını, başvuru neticesinde hasar dosyasının açıldığını ancak müvekkili şirket tarafından istenilen belgeler tamamlanmadan davanın açıldığını, ayrıca Gaziantep 1. ASTM’nin ….Esas sayılı dosyasının açıldığını ve dava sonucunda müvekkili şirket tarafından 37.592,19 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirket aleyhine açılan Gaziantep 1. ASTM’nin ….Esas sayılı dosyasının kesinleştiğini, bu nedenle yapılan takibin ve açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; Müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Taraflarca usulüne uygun olarak ileri sürülen iddia ve savunmalar,
2-İcra dosyası,
3-İlgili kamu kurumlarından celp edilen cevabi yazılar,
4-İlgili yasal mevzuat ve yargısal içtihatlar,
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER, TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava Nevi İtibari İle Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali İstemine İlişkindir.
İtirazın iptali davası; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre;
i) İlamsız takip yapılmış olması,
ii) Borçlunun bu takibe itiraz etmesi,
İii) İtirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.09.2019 tarihli ve 2017/19-824 E., 2019/885 K.; 25.11.2020 tarihli ve 2017/(19)11-894 E., 2020/942 K. sayılı kararlarında da değinilmiştir.
Dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabi olduğundan; ispat külfeti normal bir alacak davasındaki ile aynıdır. Ancak her iki dava ispat yöntemleri ve hukukî sonuçları bakımından farklılıklar göstermektedir. Bu bağlamda belirtmek gerekirse; HMK’nın 190. maddesi gereğince ispat yükü, kanunda özel düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukukî sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Bu genel kuralın dışında bazı hâllerde ispat yükü yer değiştirerek davalı tarafa geçer. Bu hâllerden birisi davalının ödeme savunmasında bulunmasıdır. Davacı ya da davalı iddiasını ya da savunmasını HMK’da belirtilen hükümlere göre ispat etmelidir. Buna göre yapılacak yargılama sonunda mahkemece verilecek karar ya davanın kabulü ya da reddine yönelik olacak; ancak takibin iptali ya da devamı hükmünü de içerecektir.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; itirazın iptali davası, icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir.
Davalının sorumluluğu açısından yapılan değerlendirme;
Sigorta sözleşmesi davanın açıldığı tarih itibariyle somut olaya uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nın 1263. maddenin birinci fıkrasında (6102 sayılı TTK, m. 1401); “Sigorta bir akittir ki bununla sigortacı bir prim karşılığında diğer bir kimsenin para ile ölçülebilir bir menfaatini halele uğratan bir tehlikenin (bir rizikonun) meydana gelmesi halinde tazminat vermeyi yahut bir veya birkaç kimsenin hayat müddetleri sebebiyle veya hayatlarında meydana gelen belli bir takım hadiseler dolayısiyle bir para ödemeyi veya sair edalarda bulunmayı üzerine alır.” şeklinde tanımlanmıştır.
Sigorta sözleşmelerinde sigortacı, sigorta ettirene bir prim karşılığında belirli bir rizikoya karşı koruma sağlamayı üstlenir (Avrupa Sigorta Sözleşmesi Hukuku İlkeleri, m.1:201). Sigorta sözleşmeleri tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdendir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 3. maddesinde; araç sahibi, araç için adına yetkili idarece tescil belgesi verilmiş veya sahiplik veya satış belgesi düzenlenmiş kişi, işleten ise; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hâllerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişi olarak tanımlanmış ve ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimsenin de işleten sayılacağı belirtilmiştir. İşleten ile sigorta ettiren kişi de farklı kavramlardır.
İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğuna KTK’nın 85. maddesinde yer verilmiş, aynı Kanun’un 91. maddesi ile poliçenin geçerlilik süresinde meydana gelen kaza tarihinde ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın (ZMSSGŞ) A-3. maddesinde, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK’ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği düzenlenmiştir. KTK’nın 91. maddesi ile işletenlerin 85. maddenin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanması amacıyla mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunlu kılınmıştır.
Dosyada yer alan trafik kaza tespit tutanağından ve davalının mahkememize ibraz etmiş olduğu poliçe tetkik edildiğinde kaza tarihinde aracın ZMSS poliçesi ile sigortalanıp sigortalanmadığı tetkik edildiğinde kaza tarihi itibariyle……… plakalı aracın davalı tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalanmış olduğu tespit edilmiştir.
Davalı sigorta şirketlerine dava açılmadan önce yapılan başvuru ve poliçeler;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi ile zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi halinin dahi HMK’nın 115/2. maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğu Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları ile kabul edilmektedir. (Y4HD 2021/4498 Esas, 2021/7405 Karar sayılı ilamı)
Dosyada yer alan davalı sigorta şirketinin cevabi yazıları ve davacının dosyaya ibraz ettiği başvuru ile başvuruya ilişkin tebliğ mazbataları tetkik edildiğinde; davacının iş bu davayı açmadan önce 10/05/2017 tarihinde davalı sigorta şirketine de başvuru yaparak 2918 sayılı KTK m.97 hükmünde düzenlenmiş olan başvuru şartını yerine getirmiş olduğuna kanaat getirilmiştir.
Kusura ilişkin yapılan değerlendirme;
Mahkememizin 4 nolu celse 3 nolu ara kararı uyarınca Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17’nci Hukuk Dairesi denetiminde geçmiş olan Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası içerisinde yer alan kusur raporu dosyamız için geçerli sayılmıştır. Dosyamız arasına alınmış olan kusur raporunun incelenmesi neticesinde; Sürücü ….un 5/8 %62,5 oranında kusurlu olduğunu, Sürücü ….’ın 3/8 %37,5 oranında kusurlu olduğunu, mahkememize bildirmiştir.
Maluliyet yönünden yapılan değerlendirme;
Kusura ilişkin tespit yapıldıktan sonra dosya maluliyet bilirkişi heyetine tevdi edilip edilmeyeceği değerlendirilmiştir. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17’nci Hukuk Dairesi denetiminde geçmiş olan Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası içerisinde yer alan maluliyet raporu dosyamız için geçerli sayılmıştır. Burada davacının maluliyeti tespit edilirken öncelikle hangi yönetmeliği uygulanacağının belirlenmesi gerekmektedir.
Bu noktada alınacak maluliyet raporlarında uygulanacak yönetmeliğin tespitine ilişkin olarak; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/7120 Esas, 2021/2627 Karar sayılı ve 11/03/2021 Tarihli ilamında “…2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir…” denilmektedir. Görüldüğü üzere uygulanacak yönetmeliği tespiti noktasında kaza tarihinin baz alınması gerekmektedir.
Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı da taraflarca istinaf edilmeden kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu nedenle ilgili raporun usul ekonomisi gereği dosyamıza esas alınması gerektiği kanaati hasıl olmuştur.
Davacıya kaza nedeniyle herhangi bir gelir bağlanıp bağlanmadığı yönünden yapılan tespit;
Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında SGK’ya yazı cevabında davaya konu kazaya istinaden davacıya rücuya tabi ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Tazminatın miktarına ilişkin yapılan değerlendirme;
Mahkememizin 4 nolu celse 4 nolu ara kararı uyarınca hesap raporu hazırlanmak üzere dosya kül halinde Aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş bilirkişi tarafından hazırlanan 22/11/2021 tarihli raporda;9 aylık tam gün bakıcıya muhtaçlığı karşılığı maddi zararı 2.576,76 TL 9 aylık geçici işgöremezliği karşılığı maddi zararı 2.576,76 TL olmak üzere maddi tazminat tutarının toplam 5.153,52 TL şeklinde hesaplandığı, Hesaplanan tazminat tutarına itirazın iptali istenilen takip talebinde belirtilen 25.05.2017 tarihinden 09.07.2020 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi halinde geçici işgöremezlik ve bakıcı gideri için toplam işlemiş faizin 1.448,16 TL olarak hesaplandığını, 9 aylık tam gün bakıcıya muhtaçlığı karşılığı maddi zararı 3.268,19 TL 9 aylık geçici işgöremezliği karşılığı maddi zararı 2.576,76 TL olmak üzere maddi tazminat tutarının toplam 5.844,95 TL şeklinde hesaplandığını, Hesaplanan tazminat tutarına itirazın iptali istenilen takip talebinde belirtilen 25.05.2017 tarihinden 09.07.2020 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi halinde; geçici işgöremezlik tazminatı için 724,08 TL olmak üzere işlemiş faizin toplam 1.642,44 TL olarak hesaplandığını mahkememize bildirmiştir.
İşlemiş faiz açısından yapılan değerlendirme;
Davacının iş bu davaya açmadan önce davalı sigorta şirketine yaptığı başvurulara ilişkin tebliğ mazbataları tetkik edildiğinde davacının davalıya 10/05/2017 tarihinde başvurduğu görülmektedir.
Bu noktada 2918 sayılı KTK m.99/1 hükmünde “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” denilmektedir. Bu haliyle davalının temerrüde düşme tarihi davalıya yapılan başvurunun 8 işgünü sonrası tarih olan 22/05/2017 tarihidir.
Dava konusu aracın hususi araç olması dikkate alındığında da faizin yasal faiz olarak belirlenmesi gerekmiştir.
Davacının icra takibini başlatırken faiz başlangıç tarihini 25/05/2017 tarihi olarak gösterdiği görülmekle taleple bağlı kalınmıştır.
İcra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı bakımından yapılan değerlendirme;
Davaya konu alacağın likit olmadığı anlaşıldığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Neticeten;
Tüm dosya kapsamı denetime elverişli şekilde aldırılmış bilirkişi raporu, taraf beyanları hep birlikte incelendiğinde davasının kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL ve KISMEN REDDİ ile, davalının Gaziantep İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı takip dosyasına yapmış oldukları itirazlarından;
2.576,76 TL geçici işgöremezlik tazminatı ile 724,08 TL geçici işgöremezlik tazminatına işlemiş faiz bakımından,
3.268,19 TL bakıcı gideri tazminatı ile 918,36 TL bakıcı gideri tazminatı tazminatına işlemiş faiz bakımından İPTALİ ile takibin bu miktarlar üzerinden DEVAMINA, fazlaya dair taleplerin REDDİNE,
2- Davacının icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
3- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca davanın kabul edilen değeri olan 7.487,39 TL üzerinden alınması gereken 511,46 TL ilam harcından davacı tarafından yatırılan 64,57 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 446,89 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ile 64,57 TL peşin harcın toplamı olan 118,97 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5- Davacı tarafından yargılama nedeniyle sarf edilen toplam 602,00 TL yargılama giderinin davanın kabul (%96,58) ve ret (%3,42) oranlarına göre hesaplanan 581,41 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca davanın kabul edilen değeri üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca davanın ret edilen değeri üzerinden hesaplanan 265,07 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davalı tarafından yargılama nedeniyle herhangi bir yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
9- Karar kesinleştiğinde artan avansın 6100 sayılı HMK m.333 hükmü uyarınca resen yatıran tarafa İADESİNE,
10- Dava açılmadan önce başvurulan arabuluculuk dava şartı nedeniyle hazineden karşılanmış olan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 02/06/2018 Tarihli ve 30439 Sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği m.26/4 hükmü uyarınca davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi, verilen karar hazır bulunan taraflara okunmak suretiyle tefhim edildi. 23/02/2022