Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/434 E. 2021/873 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ….
KARAR NO : ….

HAKİM : …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … ….] UETS
DAVALI : … – ….
VEKİLİ : Av. … …. UETS
DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 10/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait tekstil firmasında 17/03/2020 tarihinde gelişen ani ve şiddetli yağışlar nedeniyle sel baskını meydana geldiğini ve müvekkili şirkette ağır hasarlar oluştuğunu, oluşan zararlardan kaynaklı olarak davalı … şirketine başvuru yapıldığını, ancak sigorta şirketinin oluşan zararın teminat dışı kaldığı iddiası ile zararı karşılamadığını, müvekkili şirkette büyük hasar ve maddi anlamda zararlar oluştuğunu müvekkilinin mağdur olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; 10.000,00 TL maddi tazminatın davalı … şirketinden alınarak müvekkilline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesi ile; Davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu mahkemeleri olduğunu, davacı şirkette oluşan hasarların sel ve su baskını teminat klozunda belirtilen şartları sağlamadığını, açıklanan bu nedenlerle; müvekkili aleyhine açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
1-Taraflarca usulüne uygun olarak ileri sürülen iddia ve savunmalar,
2-Bilirkişi raporları,
3-Ekspertiz raporu, sigorta poliçesi,
4-İlgili kamu kurumlarından celp edilen cevabi yazılar,
5-İlgili yasal mevzuat ve yargısal içtihatlar,
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER, TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava sigorta sözleşmesindeki rizikonun meydana gelmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
İspat yükü açısından yapılan değerlendirme;
6102 sayılı TTK’nın 1409. maddesinin 2. fıkrasında “Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin ya da bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir” şeklinde düzenlenmiştir. Bu durumda somut olayda, sigortalı rizikonun meydana gelmemesi için sigortalı tarafından gerekli önlemlerin alınmadığı yani teminat harici kaldığını ispat yükü davalı … şirketine aittir.
Benzer uyuşmazlığa ilişkin olarak Yargıtay 17HD 2014/25258 Esas, 2017/5652 Karar sayılı ilamı;
“davacı sigortalı ile davalı … şirketi arasında düzenlenen inşaat bütün riskler sigorta poliçesi özel şartları 112 nolu klozda yangın konusunda teminat; şantiyede yangın söndürme ünitesi bulundurulması, şantiyede güvenlik koridoru oluşturulması, yangın alarm istemi olması ve şantiye sahasının çit ile çevrilmiş olması vs şartlarına bağlı tutulmuştur. Oysa rizikonun gerçekleştiği sigortalı inşaat şantiyesinde, şantiye alanında yangın için alarm, yangın söndürme ünitesi bulunduğuna ilişkin bilgi ve belge bulunmamaktadır. Bu halde, davacı sigortalının poliçedeki 112 nolu özel klozda belirtilen şartları yerine getirmediği ortadadır. Başka bir deyişle; ispat yükü kendisine düşen davalı … şirketi rizikonun teminat dışında olduğunu ispat ettiği kabul edilmelidir.” denilmiştir.
Bilirkişi incelemesi neticesinde yapılan değerlendirme;
Mahkememizin 2 nolu celse 1 nolu ara kararı uyarınca rapor hazırlanmak üzere dosya kül halinde 1 inşaat Mühendisi 1 Tekstil Mühendisi ve 1 sigorta uzmanında oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş bilirkişi heyetince hazırlanan 05/02/2021 tarihli raporda; Poliçe, eksper raporu ve dosya içerisinde ki tüm evraklar ve CD üzerinde yapılan incelemeler doğrultusunda gerçekleşen hasarın poliçe klozlarından olan Sel ve Su Baskını Klozu kapsamında kalan bir olaydan vuku bulduğunu ve eksper raporuna istinaden sigorta şirketi tarafından poliçe kapsamına dahil olan bir olaydan gerçekleştiği kabulü ile, yapılan incelemeler neticesinde gerçekleşen olayın poliçe kapsamında kalan bir olay sonucu gerçekleştiğini, Eldeki bütün verilerin ışığında işyerinde bulunan emteaların palet üzerinde istiflendiği/muhafaza edildiğini Yeniden yapılan hesaplamalar doğrultusunda Sigorla şirketince Emtea Hasarı için 122.038,32 TL tazminat ödemesi gerektiğini , Kısmi Bina Hasarı için – 9.320,48 TL tazminat hesaplaması sonucu hasarın muafiyet altı kalması sebebiyle sigorta şirketi tarafından Davacı tarafa herhangi bir tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, mahkememize bildirmiştir.
Dosya son olarak mahkememizin 4 nolu celse 1 nolu ara kararı uyarınca ek rapor hazırlanmak üzere yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş bilirkişi heyetin tarafından hazırlanan 18/05/2017 tarihli ek raporda; Olay tarihinde keşif yapılmadığından ve yalnızca dosya ve belgeler üzerinden inceleme yapabildiği için ek rapor istemindeki itiraz konusu olan çok daha fazla ürün zarar görmüştür denilse bile; olay tarihinde veya olay tarihine yakın bir zamanda keşif yapılmamış olması ve sadece dosya ve belgeler üzerinden inceleme yapıldığından dolayı raporun tespit ve değerlendirmede herhangi bir değişiklik söz konusu olmadığını, Bu sebeple kök raporda yapmış oldukları hesaplamalar hususunda herhangi bir değişiklik yapılmadığını, Sayın Mahkemenizce talep edildiği üzere dosya kapsamına sunulan ve davaya konu olan sigorta poliçesi kapsamı değerlendirilme yapılarak, poliçe kapsamında muafiyetler başlığı altında sel/su baskını Emtia hasarlarında 2 muafiyet uygulanacağının açıkça yazılması sebebiyle hesaplamalar yapıldığını ve dosyaya sunulduğunu, Bilirkişi olarak verilen göreve uygun olarak poliçe kapsamında değerlendirme yapıldığını, Kök raporda sehven formülasyon hatası sebebiyle sovtaj hesabında yapılan hata düzeltildiğini, Yine kök raporda sunmuş oldukları tazminat hesabı tablosu sovtajın sigortalı üzerinde kalması durumuna istinaden hazırlanmış olduğunu, davacı tarafından hasar gören emtianın çöpe atıldığı belirtildiğini, mahkememize bildirmiştir.
Bilirkişi raporlarında tespit edilen hususlar mahkememizce değerlendirildiğinde; dosyada mevcut olayın ardından çekilen görüntülere ilişkin CD, eksper raporu ve dosyadaki diğer evraklarla yapmış olduğu inceleme neticesinde davalı … şirketinin iddia ettiği gibi emtianın paletler üzerinde istiflenmediğinin davalı tarafından ispatlanamadığına kanaat edilmiştir.
Faiz ve ıslah hakkında yapılan değerlendirme;
Davacı tarafından 16/07/2021 tarihinde ıslah dilekçesi sunulmuş olup ıslah dilekçesi usulüne uygun olarak davalıya 01/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Davacı davasının açıkça belirsiz alacak davası olarak ikame etmediği görülmekle …. Karar sayılı ilamında da açıkça belirtildiği üzere belirsiz alacak davasının istisnai bir dava türü olması ve bunun açıkça belirtilmemesi halinde davanın kısmi dava olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu nedenlerle davanın kısmi olarak dava açılırken talep 10.000,00 TL’sine dava tarihinden, 102.931,43 TL’sine ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı denetime elverişli şekilde aldırılmış bilirkişi raporu, taraf beyanları hep birlikte incelendiğinde davasının kabulüne karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davacının davasının kabulü ile; 112.931,43 TL tazminatın 10.000,00 TL’sinin dava tarihi olan 18/09/2020 tarihinden, 102.931,43 TL’sinin ıslah tarihi olan 16/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca davanın kabul edilen değeri olan 112.931,43 TL üzerinden alınması gereken 7.714,35 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78 TL peşin harç ve 1.757,82 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.928,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.785,75 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacının peşinen yatırmış olduğu 170,78 TL peşin harç ve 1.757,82 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.928,60 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacılar tarafından yargılama nedeniyle sarf edilen 54,40 TL başvurma harcı ve 1.734,50 TL bilirkişi ücreti ve tebligat olmak üzere toplam 1.788,90 TL yargılama giderinin oranlama yapılmaksızın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalının yapmış olduğu bir masraf olmadığından bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6-Davacı vekili yararına …Ü.T’ne göre hesaplanan 14.678,49 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7) Dava açılmadan önce başvurulan arabuluculuk dava şartı nedeniyle hazineden karşılanmış olan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 02/06/2018 Tarihli ve 30439 Sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği m.26/4 hükmü uyarınca davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Karar kesinleştiğinde bakiye avansın iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/12/2021